1. YAZARLAR

  2. Nurulhak Saatçioğlu

  3. İnancımızın Bedelleriyle Sınanıyoruz

Nurulhak Saatçioğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

İnancımızın Bedelleriyle Sınanıyoruz

Haziran 2004A+A-

Başörtüsü yasağını protesto ettiği için yaklaşık 7 ay tutuklu kalan Nurulhak Saatçioğlu 24 Nisan 2004'te tahliye oldu. Saatçioğlu, 1999'da Malatya İnönü Üniversitesi'ndeki başörtüsü olayları ile ilgili olarak 2 kız kardeşi ve annesiyle birlikte gözaltına alınmış 7 ay cezaevinde kalmıştı. 'Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye çalışmak' suçlamasıyla açılan davada Malatya DGM takipsizlik kararı vermişti. Bu karar üzerine mahkeme, Saatçioğlu kardeşleri bu kez 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten yargıladı. Nurulhak Saatçioğlu 2 yıl 6 ay hapis ve ağır para cezasına çarptırılmıştı. 3 Ekim 2003'te tutuklanan Saatçioğlu 24 Nisan 2004'te tahliye oldu. Kendisiyle olaylar ve yaşadıkları hakkında kısa bir görüşme yaptık:

- Cezaevine giriş sürecini sebepleriyle birlikte anlatır mısın?

- 1999'da lise son sınıftaydık. Nisan ayında İnönü Üniversitesi'nde başörtüsü yasağı başladı. Ben ve ailem inanca ve düşünceye karşı yapılan yasağı bir zulüm olarak kabul ettiğimizden, okullarına alınmayan ablalarımızın yanında olduk. Birkaç hafta üst üste eylemler artarak devam etti. Annem de zaten cezaevinden çıkalı birkaç ay olmuştu. Başörtüyle ilgili yazısından dolayı 312.maddeden 20 ay ceza almıştı. Bu eylemlerden birinde kızkardeşim İntisar 'Özgürlük Türküsü' şiirini okumuştu. Nurcihan da 'Özgürlük Duası' okumuştu. Ben de bir derginin Malatya temsilcisi olarak basın mensuplarıyla birlikteydim. Eylemlerin son haftası olaylar tüm Malatya'ya yayıldı. O günlerde yüzlerce kişi gözaltına alındı. Annem ve kardeşlerimle ben de gözaltına alındım ve tutuklandık. Tutuklanışımıza 312. madde gerekçe gösterildi. Annem ve kardeşlerimle yargılandığım bu dava 75 kişiyle diğerlerinden ayrıldı. Biz 146.maddeden idam talebi ile yargılanmaya başladık. Yargılanma sürecinde 7 ay hep beraber Malatya Cezaevi'nde tutukluyduk. Karar Mahkemesi'nde cezalarımız 2911'den verildi. Ve tahliye olduk. Daha sonra Yargıtay bizimle birlikte yaklaşık 10 kişinin cezasını az bularak kararı aleyhimize bozdu. Tekrar yargılanma sonucu cezalarımız artırıldı. Yargıtay'ın bu kararı onaylaması sonucu geçtiğimiz Ekim ayının başında kalan sürecin tamamlanması için kardeşlerimle birlikte tekrar cezaevine konulduk.

- Cezaevinde kaldığın süre içinde yaşadıklarından bahseder misin? Günlerinizi nasıl geçirdiniz?

- Koğuşta bizden başka düşünce suçlusu yoktu. Bu yüzden adli suçtan yargılanan bayanlarla birlikte kalıyorduk. Son aylarda kaldığım Bandırma Cezaevi'nde el sanatları kursu açılmıştı. Kitap okumanın dışında bu kurslara katılıyorduk. Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelen mektuplara cevaplar yazıyor ve basını takip etmeye çalışıyorduk.

- Başörtüsü yasağını ve mevcut hükümetin başörtüsü yasağı karşısındaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsun?

- Başörtüsü yasağı, insanın kendini ifade özgürlüğünü ve inancını hedef alan bir tavır olarak hala devam ediyor. Bu duyarlılığa sahip kesimin beklenti içinde olduğu şu anki hükümetten bu konuda daha duyarlı olmasını bekliyoruz.

- Başörtüsü yasağının ileride nasıl şekilleneceğini düşünüyorsun?

- Önce inananlar olarak bizler kendi davamızın takipçileri olabilmeliyiz. İnancımızın bedelleriyle sınandığımızda kaçımız dik duruşlarımızı sürdürebiliyoruz? Bizler inancımız ve bedellerimizle layık olabilirsek kazanacağız.

- Şu anda cezaevinde bulunan kardeşin İntisar'ın durumu nasıl? Ne zaman cezaevinden çıkacak?

- Bazı sağlık problemlerinin dışında İntisar'ın durumu genel olarak iyi. Manevi yönden kendini geliştirmeye çalışıyor. Bu anlamda duruşu güzel. Şu anda hükümlü bulunduğu 2911'den olan cezası Ekim'de bitecek. Ayrıca bir radyoda başörtüsüyle ilgili yaptığı bir konuşmasından dolayı 312.maddeden de bir cezası var. Bugünlerde AB uyum yasaları çerçevesinde anayasa değişikliği gündemde. 2911'in ve 312'nin yani kendini ifade etme, düşünce ve inanç hürriyeti için gerekli ciddi adımlar atılmazsa, insanlarımız bu mağduriyeti yaşamaya devam edecekler. Hepimiz bu durumların düzelmesi için elimizden geleni yapmalıyız.

- İleriye yönelik plan ve düşüncelerin nelerdir? Neler yapmayı planlıyorsun?

- Bazı kuruluşlarda insan hakları problemleriyle ilgili faaliyetlerime devam etmeyi düşünüyorum. İmkan olursa yurt dışında okumayı düşünüyorum. Ayrıca kendimi yetiştirmek için gerekenleri yapmaya çalışacağım.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR