1. YAZARLAR

  2. Murat Kayacan

  3. İbrahimi Bir Okuyuş

İbrahimi Bir Okuyuş

Şubat 1999A+A-

Haksöz, İktibas ve Umran dergilerindeki yazılarından tanıdığımız Ahmet Baydar, eserinin ilk bölümünde Hz. İbrahim'i ele alarak onun hakkında konulu tefsir çalışması yapmış diyebiliriz. Eserinde, Hz. İbrahim'i iyi anlayabilmemiz için onun dönemine dair tarihî verileri aktarıyor. Bunun yanında, Mevdudi tarzında, Hz. İbrahim'i İncil ve Tevrat ile Kur'ani bilgileri kıyaslayarak aktarıyor.

Kitap Hz. İbrahim dönemindeki yıldız (necm) ve (kevakib) gezegenlere yönelik sapkın dinsel bakış açılarını, yanında Hz. İbrahim ve Lut'un karşılaştıkları baskılara ve ilahi yardıma işaret ediyor.

Yazar Hz. İbrahim'in Kur'an-ı Kerim'de model insan olarak tanıtılmasından bahsediyor. Hz. İbrahim'in milletine tabi olmamızdan dolayı sürdürdüğümüz, kaynağı Kur'an-ı Kerim'de olan (hac, namaz) ve olmayan (sünnet olma) ibadet konularını işliyor.

Niçin Hz. İbrahim'in ele alındığı sorusuna onun diğer ilahi kökenli dinlerdeki itibarı ve hayırseverliği, güzel örnek oluşu cevap olarak veriliyor. Onun insanları taklidden tahkike (araştırmaya) sevkediş. biçimi anlatılıyor.

Yazar, Hz. İbrahim(as)'in hayatında üç defa yalan söylediğine dair hadisi (Buhari, Müslim, E. Davud) Kur'an-ı Kerim'deki ve Tevrattaki konuyla ilgili bölümleri değerlendirerek eleştiriye tabi tutuyor ve bir peygambere yalancı demenin bir hadis ravisini yanılmışlıkla itham etmekten daha kolay olmadığını ifade ediyor.

Kitabın ikinci bölümünde okuma ve okuyuş biçimlerini anlatan yazar anlamak için okumak gerektiğini söylüyor.

Okuma ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de zikredilen kelimelerden kıraatin anlamak için tilavetin anlatmak için okuma anlamına geldiğini ancak yer yer tilavetin kıraat anlamında kullanıyor.

Üçüncü bölümde yazar İbrabimi okuyuşun özelliklerinden bahsediyor. Bu tarz okuyuşun dış ve iç baskılardan uzaklaşma ve mantıklı düşünüp delille konuşma gibi özelliklere sahip olduğuna işaret ediyor. Hz. Muhammed ve İbrahimi okuyuş başlığı altında Alak suresi girişindeki ilk altı ayeti işleyerek okumaktan kastın, anlama ve anlatma olduğuna vurgu yapılıyor. Ayetteki ikra kelimesinin anlamından yola çıkılarak yaratılışçı okumayı tavsiye ediyor, Yani doğal nesne ve olayları, mucizeleri ve kitabi ayetleri dikkatle okumalıyız.

Yazar M. Akif'in damadı Ö. Rıza Doğrul'a benzer şekilde sembolik yorumlarda da bulunuyor. Örneğin Hz. İbrahim'in normal bir şekilde kurulan tuzaktan kurtulduğunu söylüyor. Halbuki Rabbimiz ona karşı ateşin serin olması yolunda bir emir veriyor. (21/68-69) O dönemdeki kafirlerin onu ateşe atma planlarını uygulamaya koymamış olmaları karşısında ateşin serin olması gereksiz bir emir haline gelir.

Eserde mevcut meallerde genellikle aynı kelimeyle ifade edilen millet-din, kevkeb-necm (yıldız) ve rüya-hulm kelimelerinin aslında nüanslara sahip olduğuna işaret ediyor. "Esere kelime çözümlemeleri, kitabın konusunun günümüzdeki karşılığına nazaran daha hakimdir" diyebiliriz.

Kur'an-ı Kerim'i yaratılışçı okumanın siyasetle ilişkisine dikkat çeken yazar saltanatın, tarihî boyunca gücünü hep bu okuyuş biçimini unutturmak yönünde kullandığını ifade ediyor. Aksi takdirde yönetim hakkını belli bir topluluğa özgü kılmanın mümkün olamayacağını söylüyor. Çünkü bu okuyuşa göre insanlar soy ve sopta eşittirler. Bunu ancak Kitaba yaratılışsal bakanlar anlayabilirler.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR