1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Haksöz’e Dair Bir Tartışmanın Özeti

Haksöz’e Dair Bir Tartışmanın Özeti

Haziran 2004A+A-

Nisan ayı içerisinde dergimizin internet sitesinde (www.haksozhaber.net) Haksöz dergisinin içeriği, ilk yayın çizgisinden uzaklaşıp uzaklaşmadığına dair bir tartışma cereyan etti. Bu tartışmayı özet olarak sizlere sunmak istedik.

Zeynep Özyer, Esra Saraç ve Fatih K. isimli katılımcılar, Kur'an içerikli yazılardan ziyade siyasi içerikli yazıların yoğunluğu nedeniyle derginin ilk yayın çizgisinden uzaklaştığını ifade ederek yayın politikasının tekrar gözden geçirilmesini talep ettiler.

Mehmet Kılıç isimli katılımcı ise derginin soğuk savaş dönemlerinde uygulanan protest ve slogancı sol muhalefet yöntemi çizgisine dönüşmekte olduğunu ifade ediyor. Genel olarak İslami cemaatlerin 12 Eylül sonrası önemli fonksiyonlar icra etmesine rağmen 90 sonrası gerek sistem kaynaklı dış faktörler gerekse de içte görülen zaaflar nedeniyle yetenekleri açığa çıkarmayan, kabiliyetleri körelten bir duruma geldiğini ve bir şeyler yapma kaygısıyla güncel gündemlerin peşine takınıldığını ifade ederek Haksöz'ün de bu olumsuzluklardan belli oranlarda etkilendiğini belirtmiş.

Şamil Polat isimli katılımcı ise siyasi olaylarının tahlilinin Kur'ani perspektifin amelleştirilmesi olduğunu belirterek "Irak işgaline, Filistin mücadelesine, Kürt sorununa, AKP'ye Kur'an merkezli yaklaşmak Kur'an çalışması sayılmaz mı?" diye sormuş ve yıllardır yapılan Kur'an çalışmalarının siyasi olaylara bakışı belirlediğini vurgulamış.

Onur Sav, 28 Şubat darbesinin Türkiye'deki İslami örgütlülük ve duyarlılığı önemli biçimde zedelediğini belirterek Haksöz'ün Türkiye'deki İslami mücadele ve duyarlılığın sesi olma gibi zor bir sorumluluğu omuzlamaya çalıştığına dikkat çekerek yardımcı olunması gerektiğinin üzerinde durdu.

Ebu Basir isimli katılımcı ise zor şartlarda Rabbimizi razı etme ve mazlumların yardımına koşma, tevhit ve adaletin şahitliğini yerine getirme çabalarının gerçekte birer Kur'an çalışması olduğunu belirtmiş.

Mehmet Kılıç, yapılan farklı tercihlerden dolayı diğer grup ve insanların suçlanmaması gerektiğine dikkat çekerek sahip olduğumuz anlayışın ve eylemliliğin biricik doğru yöntem olarak sunulmasının hizipçiliği ve grupçuluğu körükleyeceğine dikkat çekerek yapılanlara mağrur olmanın yapılamayanların gözden kaçırabileceğini vurgulamış.

Cem Kutan adlı katılımcı ise dergide her sayı Kur'an çalışmalarının yayınlanmaya devam ettiğini ve gerek yayınevi olarak gerekse eğitim seminerleri, bireysel çabalar olarak Haksöz çevresinin Kur'an ve siyer çalışmalarının devam ettiğini vurgulamış ve bu konuda tutarlı davranıldığını belirtmiş.

Tartışmaya katılan Selçuk Yıldırım da toplumsal şahitlik ve muhalefeti yerine getirenlerin bu yöntemi "tek" doğru yöntem olarak ileri sürmediklerini bu şekilde algılayışın doğru olmadığını vurgulayarak bunların duygusal, gelip-geçici bir şeyler yapma arzusuyla yapılmadığına dikkat çekmiş.

Orhan isimli katılımcı ise toplumsal muhalefetin salt sivil toplum yada insan hakları meselesi olmadığını Müslümanların kendi söylemlerini, zulme, haksızlığa, tuğyana karşı İslami kimlikle gündemleştirme çabası olduğunu ifade ederek sorunun Allah rızasını kazanma amacıyla gelişen olaylara karşı İslami söylem ve tanıklığı gösterme, bağımsız İslami kimliği sunma gayreti olduğunu belirtmiş.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR