Almanya'nın Düsseldorf şehrinde 1991'den beri faaliyet gösteren İrşad Kitabevi yeni yerine taşındı. İrşad Kitabevi'nin yeni yerinin açılışı 5 Haziran 1999 günü kalabalık bir davetli topluluğunun katılımıyla yapıldı. Açılış davetiyesinde; İrşad Kitabevi'nin Almanya'da yaşayan müslümanlara nitelikli kitaplar ulaştırmayı amaçladığı hatırlatılıyor ve yeni yerin "insanımızın İslami bilgi ve bilincini geliştirmeye hizmet etme yönünde düşündüğümüz faaliyetlere daha fazla imkan sağlayacağına" inanıldığını vurgulanmaktaydı.

Açılışı vesilesiyle bir de panel düzenlendi. "Kur'an Hayatımızın Neresinde?" başlıktı panele katılan konuşmacılar yaptıkları konuşmalarda Kur'an'ı hayatımızın merkezine taşınması gerektiğini çeşitli açılardan vurguladılar. Hasan Korkmaz'ın yöneticiliğini yaptığı panelde Kur'an-ı Kerim okunduktan sonra ilk konuşmacı olarak söz alan Mustafa Bektaş, asırlara uzanan Kuran'ın hayatımızdan uzaklaştırması sürecinin saltanat sapması ile başladığını söyledi. Bu süreçte Kur'an'ın Asr-ı Saadette olduğu gibi, anlaşılmak için okunan ve yaşanmak için anlaşılan bir kitap mantığını canlandırmak olduğunu belirtti.

İkinci konuşmacı olan Mehmet Genç'te İslam Ümmeti'nin bugün yaşadığı sıkıntı ve bunalımların temelinde Kur'an'ın hayata hükmeden bir kitap olmaktan çıkartılmasının belirleyici olduğuna dikkat çekti ve çözümün yeniden Kur'an ile hayatın irtibatının kurulmasından geçtiğini vurguladı.

Daha sonra söz alan Ahmet Uslu konuşmasında, müslümanların son dönemlerde sayılan az da olsa net bir Kur'ani düşünceye ulaştıklarını, eksiklerini tespit edip bunları giderme gayreti içinde olduklarını anlattı. Öneri olarak müslümanların hayatın tüm alanlarında bütüncül bir yaklaşımla geleneksel hurafeleri içlerinden çıkarıp, tağutun teori ve pratikte net tanımlanması gerektiğini ve müminlerin birbirlerine karşı yumuşak kafirlere karşı ise şiddetli olmaları gerektiğini söyledi.

Son konuşmacı olarak Murat Yılmaztürk Kur'an'ın sıfatlarını ve niçin insanlara peygamber yoluyla indirildiğini ayetlerle tanımladıktan sonra toplumsal değişimin ancak Rad suresi 11. ayette vurgulandığı gibi olması gerektiğini anlattı. Açılış ile ilgili kutlama mesajları okunduktan sonra program sona erdi.

12 Haziran günü ise bayanların açılışı vardı. Bu vesile ile "Kadının Şahsiyeti ve İslami Mücadelede Sorumluluğu" başlıklı düzenlenen panelin yöneticiliğini Aynur Kaya yaptı.

İlk konuşmacı olarak söz alan Nurgül Eşiyok, İslam'ın kadına verdiği değeri daha iyi anlayabilmemiz için eski medeniyetlerdeki kadının durumunu incelememizin gerekli olduğunu vurgulayıp Firavun'un hanımını ve sahabe evlerini örnek olarak gösterdi.

İkinci konuşmacı olarak Sevim Baş, kadınların artık sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ve mücadeleye katılıp her alanda ve her safhada yer alıp aktif bir duruma gelmeleri gerektiğini belirtti.

Son konuşmacı olarak söz alan Emel Kurt, Allah tarafından yüklenen emanetin kadın-erkek ayrımı yapılmadan tüm müslümanların sorumluluğu olduğunu; modernizmin dayattığı kadın anlayışını ve yüzyılların verdiği sinmişliği bırakıp, ıslah kervanına katıldıktan sonra tevhid ve adaletin özgürleştirici yoluna ulaşmak için devrimci tavrı kuşanmanın kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Ayşe Bostancı tarafından okunan şiirden sonra program sona erdi.