
"Musa'ya da kitap verdik ve..."
Musa'ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğulları için kılavuz kıldık. (İsra/2)
وَاٰتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَاهُ هُدًى لِبَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ اَلَّا تَتَّخِذُوا مِنْ دُون۪ي وَك۪يلًاۜ ﴿٢﴾
2- Musa'ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğulları için kılavuz kıldık.
ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍۜ اِنَّهُ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا ﴿٣﴾
3- “Ey Nuh ile beraber gemiye bindirdiklerimizin soyundan gelenler! Hiç şüphesiz Nuh, şükür görevini yerine getiren bir kuldu.
Evet Biz Mûsâ’ya da kitap verdik, Tevrat’ı verdik ve o kitabı İsrâil oğulları için bir hidâyet rehberi, bir yol gösterici kıldık. Ve bu kitapla onlardan şunu istedik. Ey İsrâil oğulları, sakın İlâh olarak Beni bırakıp da Benden başkalarını vekil kabul etmeyin. Kulluk edilecek, sözü dinlenecek, çektiği yere gidilecek, yasaları uygulanacak tek velîniz, tek Rabbiniz Benim, dedik.
Yâni dün Mûsâ (a.s)’a kitabı hangi maksatla indirmişse şimdi şu anda son elçisi Muhammed (a.s)’a kitabı indirirken de Rabbimiz aynı şeyi söylüyordu. Sevgili elçisini Mescid-i Haram’dan alıp Mescid-i Aksâ’ya götürürken, oradan da alıp yedi kat semaya, Sidre-i Münteha’ya, yücelerin yücesine, şereflerin şerefine ulaştırırken de tüm kullarından istediği yine aynı şeydir. Sadece kendisini Rab ve İlâh bilmek, sadece kendisine kulluk etmek.
Evet şu anda o elçilerimizden birisi ve sonuncusu olan Muhammed (a.s) yeni, türedi birisi değildir. Bilâkis o köklü bir geçmişin sahibidir. O Nuh’un, İbrâhim’in, Mûsâ’nın, Îsâ’nın yolunun son temsilcisidir. Ve kıyâmete kadar insanlık onun temsilciliği, onun rehberliğiyle hidâyeti bulacaklardır. Onu kabul edenler hep kazanırlarken, reddedenler de hep kaybedenlerden olacaklardır.
Yâni onlar batan bir toplumun içinden kurtulanların, peygamber safında yer alan müslümanların torunlarıdırlar. Aynı inancın, aynı anlayışın sahibidirler. Nuh (a.s) şükreden, hayatını Allah için yaşayan bir kuldu.
BASAİRUL KUR’AN
Ayette Hz. Musa’ya kitap verilişinin birinci amacı:
“Benden başkasını dayanak edinmeyiniz diyerek bu kitabı yahudilere doğru yol kılavuzu yaptık.
Yani Allah’dan başka kimseye dayanmasınlar, Allah’dan başka kimseye yönelmesinler diye. İşte doğru yol budur. İşte iman budur. Allah’dan başkasına dayanan ne iman etmiş, ne de doğru yolu bulmuş olur.
Ayeti kerimede yüce Allah İsrailoğulları’na Hz. Nuh ile birlikte gemiye aldırdığı atalarının adıyla onlara hitap ediyor. Gemiye alınan bu insanlar yeryüzünün ilk Resulü Hz. Nuh döneminde insanlığın özünü oluşturuyorlardı. Onlara bu soy bağı ile hitap edilerek önceki atalarından şükreden bir kul olan Hz. Nuh ile birlikte Allah tarafından kurtarıldıkları hatırlatılmakta ve asil-imanlı köke dönmeleri telkin edilmektedir.
FİZİLALİL KUR’AN











HABERE YORUM KAT