1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Kışı atlatmak: Gazze'nin anneleri konuşuyor
Kışı atlatmak: Gazze'nin anneleri konuşuyor

Kışı atlatmak: Gazze'nin anneleri konuşuyor

Fida Soboh'un yaşadıkları, Dalia, Mariam ve Dareen'in yaşadıklarıyla birlikte, akıl almaz zorluklara rağmen ailelerine bakmaya devam eden Gazzeli annelerin direncini temsil ediyor.

27 Ocak 2025 Pazartesi 23:29A+A-

Tasnim Nazeer’nin Middle East Monitor’de yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.

 

Kışın sert ayları Gazze'ye gelirken, sayısız aile kendilerini çaresizce hayatta kalma mücadelesi içinde buluyor. Bunların arasında, devam eden çatışmalar nedeniyle yerinden edildikten sonra kırılgan bir çadırda yaşayan 39 yaşındaki yedi çocuk annesi Fida Soboh da var. Aslen Al-Zahra şehrinden olan Fida'nın hikayesi, dayanıksız barınakların şiddetli yağmur fırtınalarına ve dondurucu soğuklara karşı çok az koruma sağladığı Gazze'nin yerinden edilmiş nüfusunun karşılaştığı hayal edilemez zorlukları yansıtıyor.

Fida, “Çadırın ince kumaşı nedeniyle sürekli bir mücadele söz konusu ve ne kadar çok kat giyersek giyelim ya da ne kadar çok battaniye kullanırsak kullanalım, yağmur çadırın içine sızıp yataklarımızı ve giysilerimizi ıslattığında bundan kaçamıyoruz” dedi. “Yemek pişirmek zor ve yemekler genellikle soğuk oluyor. Çocuklar ders çalışmaya çalışıyor ama ışık ve sıcaklık eksikliği bunu neredeyse imkansız kılıyor ve buna dayanamıyorlar. Soğuğa ve neme maruz kalmak sağlıklarını etkiledi ve onları sıcak, kuru ve güvende tutmak günlük bir savaş haline geldi.”

Bu zorluklara rağmen Fida sadece kendi ailesinin hayatta kalmasına odaklanmıyor.

Aynı zamanda ActionAid (yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele eden uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur) için yorulmak bilmeden çalışan Fida, kendi toplumunda benzer zorluklarla karşılaşan diğer insanlara yardım götürmek için çabalıyor. Yaşadığı deneyimleri başkalarına yardım etmeye olan adanmışlığıyla dengeleyen Fida, akıl almaz zorluklar karşısında bile dayanıklılık ve kararlılığı temsil ediyor.

Fida, yerlerinden edilen 1,9 milyon Filistinliden 1,6 milyondan fazlasından biri ve çoğu zaman plastik örtülerden biraz daha fazlası olan kırılgan çadırlarda ve derme çatma barınaklarda yaşıyor. Bu barınaklar soğuğa ve daha şimdiden yaygın sel baskınlarına neden olan yağmura karşı asgari düzeyde koruma sağlıyor. Son günlerde yüzlerce derme çatma barınak sular altında kalarak aileleri daha da çaresiz durumda bıraktı.

Fida için krizin en yürek parçalayıcı yanı çocukları üzerindeki etkisi. “En büyük zorluk onları sağlıklı tutmak. Soğuk ve rutubet onları hastalıklara karşı daha zayıf hale getiriyor ve uygun tıbbi bakıma erişimleri çok az. Sel de bir başka büyük sorun; elimizde avucumuzda ne varsa yok ediyor, güvensiz ve hijyenik olmayan bir ortam oluşturuyor. Daha iyi koşullar sağlamak için çaresiz hissederken çocuklarımın acı çektiğini görmenin duygusal bedeli en zor kısmı. Ben bile bir sonraki fırtınayı atlatıp atlatamayacağımızdan endişe ediyorum.”

Onun yaşadıkları, Gazze'nin dört bir yanında her gün aynı acı gerçekle yüzleşen diğer anneler tarafından da yankılanıyor. (Yazıda geçen isimler değiştirilmiştir.)

Dalia ailesiyle birlikte Nuseyrat sahilinde bir çadırda yaşıyor. “Çocuklarım, kocam ve ben soğuktan çok acı çekiyoruz” dedi. “Yeterince brandamız yok... Dün sular altında kaldık. Su üzerimize geldi ve her şeyimiz ıslandı.”

Mariam ise küçük çocukları için duyduğu korkuyu anlattı: “Burada soğukta ve dondurucu soğukta bir çadırda yaşıyoruz ve küçük çocuklarım için şiddetli soğuktan korkuyorum. Battaniye ve giysi sıkıntımız var ve buradaki muşambalar çadırın içine su sızdırıyor. Bu gece hava çok soğuktu ve kasırga ve yağmur vardı. Şiddetli rüzgar nedeniyle çadır yırtıldı ve yağmur suyu üzerimize sızdı. Uyandığımızda tüm yatakların ıslak olduğunu gördük, küçük kızım da uyandığında altını ıslatmıştı. Onun için kıyafet aradım ve kıyafet torbasını tamamen ıslak buldum.”

Dareen ayrıca amansız soğuğun ve yetersiz barınağın da altını çiziyor:

“Çok soğuk bir bölgedeyiz... Dün çok zor bir duruma maruz kaldık... yağmur yağdı. Çadırlar sızdırıyordu, şilteler ve battaniyeler ıslaktı ve kıyafetlerimiz hala ıslaktı ve üzerimizde herhangi bir kıyafet değişikliği yoktu. Bu yüzden üzerimizdeki giysiler kuruyana kadar bekledik.”

Fida geçen yıl kocasını kaybetmenin acısını da yaşamış. “Kocamı kaybetmek duygusal ve yaşamsal bir boşluk bıraktı. O bizim temel direğimizdi, istikrar ve destek sağlıyordu. Onsuz, her iki ebeveynin de rollerini üstlenmek zorunda kaldım ki bu çok zor. Mali açıdan, onun yokluğu bizi zor durumda bıraktı, özellikle de kaynakların kısıtlı olduğu şu günlerde. Böylesine zorlu koşullarda çocuklarımın güvenliğini ve refahını sağlama önceliği, o yanımda olmadan daha ağır geliyor.”

Krizin kişisel olarak kendisine verdiği zararı yansıtan Fida, “çok kötü bir etki” oluşturduğunu söyledi. “Duygusal olarak, çocuklarımın güvenliği ve geleceği için sürekli bir ağırlık, endişe ve korku hissediyorum. Kocamı kaybetmek kayıp duygumu daha da derinleştirdi ve bu zorluklarla yüzleşirken kendimi dayanılmaz derecede yalnız hissetmeme neden oldu. Üzüntü ve çaresizlikten bunaldığım anlar oluyor, özellikle de çocuklarımın onları tam olarak koruyamayacağım şekilde üzüldüklerini gördüğümde.”

Fida aynı zamanda, zorunluluktan doğan şaşırtıcı bir içsel güç bulduğunu da sözlerine ekledi. “Kederim ve acım aynı zamanda devam etme, ailem için mücadele etme ve istikrarlı olmayan bir dünyada çocuklarım için bir istikrar kaynağı olma kararlılığımı da körükledi. Duygularım direnç ve acılarımızın sona ereceğine ve bir gün onurlu ve huzurlu bir yaşamı yeniden inşa edeceğimize dair umudun bir karışımı.”

Ocak ve şubat ayları Gazze'de en soğuk aylardır ve bu kış şimdiden en az yedi bebeğin donarak ölmesine neden oldu; acil yardım gelmezse daha fazla bebeğin ölmesinden korkuluyor.

ActionAid, insani yardımlar üzerindeki kısıtlamalar kaldırılmadığı takdirde daha fazla çocuğun soğuktan öleceği uyarısında bulundu.

Kıtlık sarsıcı boyutlarda… Aralık ayında, umutsuzca ihtiyaç duyulan barınma malzemelerini taşıyan sadece 24 kamyon orta ve güney Gazze'ye girebilirken, sadece 136 kamyon kuzey Gazze'ye ulaşabildi. Bu kadar sınırlı yardımla, aileler hava koşullarına dayanıklı çadırlar, battaniyeler ve sıcak tutan giysiler gibi temel malzemelerden yoksun kaldılar.

Fida'nın dünyaya mesajı hem acil hem de yürekten:

“İnsanların biz Filistinlilerin sadece istatistiklerden/sayılardan ibaret olmadığımızı anlamalarını istiyorum.”

“Bizler hayalleri, aileleri ve geleceğe dair umutları olan gerçek insanlarız. Soğuk, sel ve yerinden edilme geçici zorluklar değildir; bunlar bizi onurumuzdan ve güvenliğimizden mahrum bırakan süregelen sorunlardır. Dünyanın bizi görmesini, insanlığımızın farkına varmasını ve hayatlarımızı yeniden inşa etmemize yardımcı olmak için harekete geçmesini istiyoruz.”

Ayrıca hem acil hem de uzun vadeli desteğe ihtiyaç olduğunu vurguladı: “İhtiyacımız olan acil destek hava koşullarına dayanıklı çadırlar, battaniyeler, sıcak tutacak giysiler ve yiyecek; bunlar hayatta kalmak için çok önemli. Çocuklarımız için eğitim, ruh sağlığı hizmetleri ve ekonomik yardımlar gibi uzun vadeli destekler ise hayatta kalma sürecinden hayatlarımızı yeniden inşa etme sürecine geçmemize yardımcı olacaktır. Hepsinden önemlisi, kalıcı barış ve istikrarı savunmak ihtiyacımız olan mutlak çözümdür.”

ActionAid Palestine Savunuculuk ve İletişim Koordinatörü Riham Jafari, Middle East Monitor'a yaptığı açıklamada, Filistinlilerin hiçbir yerin güvenli olmadığı Gazze'de sadece İsrail askeri saldırıları nedeniyle sürekli ölüm tehdidiyle karşı karşıya olmadıklarını, aynı zamanda dondurucu soğuk hava ve şiddetli yağış nedeniyle de risk altında olduklarını söyledi.

Bu ölümler tamamen önlenebilirdi.

“Ancak yardımlara getirilen kısıtlamalar, insanların kendilerini korumak için ihtiyaç duydukları battaniye, sıcak tutan giysiler, su geçirmez çadırlar ve brandalar gibi temel malzemelere sahip olmadıkları anlamına geliyor.” “Çocuklar ıslak giysiler içinde titreyerek yatıyorlar çünkü ebeveynlerinin onları kuru ve sıcak tutacak bir yolu yok ve yılın en soğuk zamanına girerken durum daha da kötüleşecek. Barınak malzemelerinin yanı sıra gıda, temiz su ve ilaçların Gazze'ye girişine derhal izin verilmelidir.”

STK yetkilisi, ortak kuruluşlarda çalışan meslektaşları ve personel ile onların çocuklarının da hayatta kalma mücadelesi verdiğine dikkat çekti. “Bombalara, açlığa ve dondurucu soğuğa rağmen sahadaki insanların insani ihtiyaçlarını karşılamak için çabalıyorlar. Ancak temel yardıma ihtiyaçları var. ActionAid olarak Gazze'ye yönelik ablukanın sona erdirilmesini talep ediyor ve meslektaşlarımız ile ortaklarımızı bu kış yürüttükleri kritik çalışmalarda tam anlamıyla destekleyebilmek için Gazze Şeridi'ne sınırsız insani yardım akışı sağlanması çağrısında bulunuyoruz. Acil ve kalıcı bir ateşkes çağrısında bulunuyoruz.”

Fida Soboh'un yaşadıkları, Dalia, Mariam ve Dareen'in yaşadıklarıyla birlikte, akıl almaz zorluklara rağmen ailelerine bakmaya devam eden Gazzeli annelerin direncini temsil ediyor. Yaşadıkları deneyimler, uluslararası eyleme duyulan acil ihtiyacı güçlü bir şekilde hatırlatmaktadır. Acil yardım ve uzun vadeli çözümler bulunmadığı takdirde, kış daha da fazla can alacak ve onlar gibi aileler umutsuzluk döngüsü içinde sıkışıp kalmaya devam edecektir.

 

*Tasnim Nazeer, Ödüllü gazeteci, yazar ve edebiyatçı. Tasnim aynı zamanda Evrensel Barış Federasyonu Barış Elçisidir.

HABERE YORUM KAT