
İfade özgürlüğü için neden yürüyüş yapıyorum?
Hükümet tarafından terör örgütü ilan edilen grup, İsrail'in Gazze'deki suçlarını ve bunu mümkün kılan İngiltere'nin rolünü ifşa ettiği için cezalandırılıyor – İnsan hakları savunucusu Bianca Jagger, muhalefetin susturulmasına izin veremeyiz diyor.
Bianca Jagger’ın The Independent’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.
Bugün, Parlamento Meydanı'nda Birleşik Krallık hükümetinden ifade özgürlüğü hakkımızı savunmasını talep etmek ve İsrail hükümetinin Gazze'de Filistin halkına karşı işlediği soykırımı kınamak için bulunacağım.
Bir insan hakları savunucusu, anne, büyükanne ve büyük büyükanne olarak, dünya çapında soykırımı, savaş suçlarını, insanlığa karşı suçları ve etnik temizliği kınayan biri olarak, Filistin halkının maruz kaldığı soykırımı ve iğrenç açlığı görmezden gelerek sessiz kalamam.
Elimde şu yazan bir pankart tutacağım: “Birleşik Krallık hükümeti, ‘Herkesin ifade özgürlüğü hakkı vardır. Bu hak, kamu otoritelerinin müdahalesi olmaksızın ve sınırlar gözetilmeksizin, fikir sahibi olma, bilgi - fikir alma ve verme özgürlüğünü içerir’ diyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesini açıkça ihlal etmektedir.”
BM insan hakları başkanı Volker Türk, “Palestine Action’ın [Filistin Hareketi] yasaklanması Birleşik Krallık’ın uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülükleriyle çelişen, bu haklara yönelik kabul edilemez bir kısıtlama teşkil ediyor gibi görünüyor” dedi.
5 Temmuz’da terörle mücadele yasası kapsamında Filistin Hareketi protestocu grubunun yasaklanması kararı yürürlüğe girdiğinden bu yana, Gazze’deki soykırıma duydukları dehşet ve öfkeyle barışçıl pankartlar taşıyan yüzlerce kişi tutuklandı.
Filistin Hareketi'nin yasaklandığı gün, 83 yaşındaki Rahip Sue Parfitt'in televizyonda tutuklandığını görünce şok oldum. Rahip Parfitt, Parlamento Meydanı'nda bir gösteriye katılıyordu ve yasaklanmış protesto grubuna desteğini belirten bir pankart tutan diğer protestocuların etrafında kamp sandalyesinde oturuyordu.
Polis tarafından götürülürken, Rahip Parfitt yasağı “tamamen saçmalık” olarak nitelendirdi ve bunun “bu ülkede sivil özgürlüklerin kaybını” simgelediğini ekledi.
Bazılarının evleri polis tarafından basıldı. Tutuklananların hiçbiri kamuya herhangi bir tehdit oluşturmuyordu.
Türk ayrıca, Birleşik Krallık'ın terörle mücadele mevzuatının “terörizmin ciddiyetini ve etkisini, bu açık sınırların ötesine genişletmek ve zaten yasalarca suç sayılan diğer davranışları da kapsayacak şekilde kötüye kullandığını” söyledi.
O, “Bu karar ayrıca, korunan ifade ve diğer davranışları terör eylemleriyle birleştiriyor ve bu da birçok kişinin bu hakları yasal olarak kullanması üzerinde daha da caydırıcı etkiler yaratabilir” diye ekledi.
Dün, Uluslararası Af Örgütü, Londra Emniyet Müdürü Sir Mark Rowley'e bir mektup yazarak, protestocuları tutuklamanın uluslararası hukuku ihlal edeceğini belirtti:
"Barışçıl protestocuların, yalnızca ‘Soykırıma Karşı Çıkıyorum – Filistin Hareketini Destekliyorum’ ifadesini kullandıkları için tutuklanması, Birleşik Krallık'ın ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını koruma konusundaki uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmektedir.”
“9 Ağustos gösterisinde gerçekleştirilen daha fazla tutuklama, uluslararası insan hakları hukukunu ihlal edecektir. Bu nedenle, memurlarınıza Birleşik Krallık'ın uluslararası yükümlülüklerine uymalarını ve soykırıma karşı olduklarını ve Filistin Hareketini desteklediklerini belirten pankartlar taşıyan protestocuları tutuklamayarak, bu tür protestolara karşı ölçülü davranmalarını talimat vermenizi rica ediyoruz.”
Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları Avukatları Birliği, çok sayıda hukuk savunucusu grubun desteğiyle yakın zamanda bir makale yayınladı. Makalede şöyle deniyor: “Kanıtlar, Birleşik Krallık ve İsrail orduları arasında aktif ve sürekli bir işbirliği olduğunu gösteriyor. Birleşik Krallık ordusunun Aralık 2023'ten bu yana Gazze çevresinde 500'den fazla gözetleme uçuşu gerçekleştirdiği ve ateşkes sırasında da dâhil olmak üzere İsrail ile istihbarat paylaştığına dair raporlar endişe yaratıyor.”
Daha dün, RAF'ın İsrail'e verdiği desteğin devam ettiğine dair yeni kanıtlar ortaya çıktı: "İngiltere, elde edilen istihbaratın nasıl kullanıldığı ve İsrail ordusuyla nasıl paylaşıldığına dair soruların giderek arttığı bir dönemde, ABD'li bir yüklenicinin yardımıyla Gazze üzerinde neredeyse her gün gözetleme uçuşları yapmaya devam ediyor.
Uzman uçuş takipçileri, RAF Shadow uçaklarının Aralık 2023'ten bu yana Hamas tarafından tutulan kalan rehineleri bulmak amacıyla Kıbrıs'taki Akrotiri hava üssünden Filistin toprakları üzerinde 600'den fazla uçuş gerçekleştirdiğini tahmin ediyor."
Filistin Eylemi, İngiliz hükümetinin suçlarını ortaya çıkardığı ve uluslararası hukuku savunmak için harekete geçtiği için cezalandırılıyor. İsrail'in Gazze'de işlediği korkunç insanlık suçlarına göz yumamayız. Soykırıma karşı çıkmak, insan haklarını ve ifade özgürlüğünü savunmak için Parlamento Meydanı'ndaki gösteriye katılacağım.
*Bianca Jagger, Bianca Jagger İnsan Hakları Vakfı'nın kurucusu ve başkanı, Avrupa Konseyi iyi niyet elçisi ve Uluslararası Af Örgütü ABD'nin yönetici direktörünün liderlik konseyinin üyesidir.
HABERE YORUM KAT