1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. "Gençliğinden Risalet’e Hz. Peygamber"
"Gençliğinden Risalet’e Hz. Peygamber"

"Gençliğinden Risalet’e Hz. Peygamber"

Özgür-Der Kahramanmaraş temsilcisi Celal Kurşun Çay ve Ötesi programı kapsamında “Gençliğinden Risalete Hz. Peygamber” konusunu anlattı.

19 Nisan 2016 Salı 11:47A+A-

Kahramanmaraş Öğretmen Evi Kıraathanesi’nde AK Parti Dulkadiroğlu Gençlik Kolları’nın tertiplediği Çay ve Ötesi programlarının bu haftaki konuğu “Gençliğinden Risalete Hz. Peygamber” başlıklı sunumu ile Özgür-Der Kahramanmaraş temsilcisi Celal Kurşun’du.

Kurşun, konuşmasına Kutlu Doğum programlarına dair bazı yanlış bakış açılarının altını çizerek başladı.  Allah Resulünü anmak maksadıyla Türkiye genelinde Kutlu Doğum adıyla düzenlenen etkinliklerin Miladi ve Hicri takvime göre yılda iki sefer gerçekleştirildiğine ve bu gibi programların Allah Resulünün sünnetinde ve sahabenin yaşantısında bir karşılığının olmadığına değindi. Resulü hatırlama/hatırlatma niteliği taşıyan Kutlu Doğum etkinlikleri unutmuş zihinlere hitap eden bir uygulama olarak doğmuştur. Hâlbuki olması gereken Allah’ın ayetlerinin ve Resulünün örnekliğinin hayatımızda sadece belirli günlerde değil her zaman diri ve devamlı olmasıdır.

“Allah Resulünü ne kadar iyi tanıyoruz ve hayatımızın neresinde?”  şeklindeki soruların cevaplarını aramaları için gençleri sıkça Kur’an okumaya davet eden Kurşun inananların Allah resulünü en iyi Kur’an’a bakarak tanıyacağını vurguladı.

Duha suresini okuyan Kurşun sözlerine şu şekilde devam etti:

Resulün şahsiyetinin Kur’an’la işlendiği gerçeğini unutmamalıyız. Kur’an’ın pratik boyutunu temsil eden Hz. Muhammed (s) Kur’an’da  Usvetu’l Hasene olarak tanımlanmakta ve  bizler için güzel bir örneklik teşkil etmektedir. Andolsun ki, sizin için Resulullah’ta güzel bir örnek vardır. (Ahzab 33:21). Allah Resulüne postacı muamelesi yaparak indirgemek, değersizleştirip hayattan dışlamak veya Hristiyanların Hz. İsa’ya yaptıkları gibi aşırı ve gereksiz yücelterek hayali hale getirmek Kur’an’ın peygamber tasavvurundan uzaktır ve doğru bir yaklaşım algısı da ortaya koymamaktadır.

Hz. Peygamber bir insan olarak bizlerden farklı değildi (6/6-8)(18/110), gaybı bilemezdi (7/188), acıkır, üşür, hastalanır, sevinir ve gülerdi; olağan üstü davranışlar ortaya koymaya gücü yetmezdi, hata yapabilme potansiyeli vardı; eşe, dosta ve akrabaya ihtiyaç duyardı.                                                                   Resul boyutu ile Allah’a itaate çağıran, tüm tuğyan sistemlerinden sakındıran, alemlere rahmet güzel bir örnekti. İnsanlık için olabilecek en güzel rol modeldi çünkü o yüce bir ahlak üzereydi: Güler yüzlülükte, tevazuda, ahde vefada, babalıkta, eş olmada, komşulukta, mala mülke tavrında, duada, namazda, zikirde, ibadette v.b. birçok alanda. Bu sebeple izzetli bir kişilik sahibi olan Allah Resulü iradesi (69/44-47) ve yaşantısıyla kendisine tabi olan insanlara Allah’ın razı olacağı yaşam tarzını miras bırakmıştır.

Aliya İzzet Begoviç’in  Allah Resulünü tanımladığı şu sözlerini “Muhammed a.s güzeldi fakat manken değildi, iyiydi fakat enayi değildi, cesurdu fakat acımazsız değildi, akıllıydı fakat filozof değildi, basiretliydi fakat hayalperest değildi. Bilgeydi fakat ukala değildi. Bütün bunlar onun şahsında bulunan üstün insanlıkla Muhammed a.s. çevresini fetheden özellikleriydi” aktaran Kurşun soru ve cevap faslından sonra konuşmasını tamamladı.

12985630.jpg

20160415_202612.jpg

20160415_202748.jpg

HABER: M. FARUK ZENGİN

FOTO: AHMET BEKİ

HABERE YORUM KAT