1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Gazze'nin dul kalan kadınları çocuklarına bakmak için mücadele ediyor
Gazze'nin dul kalan kadınları çocuklarına bakmak için mücadele ediyor

Gazze'nin dul kalan kadınları çocuklarına bakmak için mücadele ediyor

Gece çöktüğünde Mansur, yakındaki bir pazarda satmaya çalışacağı eski kıyafetleri dikmek için bir mumun loş ışığını kullanıyor.

19 Şubat 2025 Çarşamba 21:52A+A-

Rasha Abou Celal’in electronicintifada’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.

 

35 yaşındaki Kevser Shomar her sabah uyanıp çocuklarına yiyecek almak için Deyr el-Balah kentinin batısında uzun bir kuyrukta bekliyor.

Onları doyurur doyurmaz, şehir pazarındaki bir tezgâha gitmeye hazırlanıyor. Orada gününü yıpranmış ayakkabıları dikerek geçirecek ve ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için para kazanacak.

Shomar, Aralık 2023'te Gazze Şehri'ndeki popüler Şucaiyye pazarına düzenlenen bir hava saldırısında kocasının öldürülmesinin ardından dul kalmış.

“Eşim şehit olduktan sonra dört çocuğumla birlikte bombardımandan kaçmak için Gazze Şeridi'nin güneyine gittim. Nereye gideceğimi bilmiyordum” diyen Shomar, aralık ayında The Electronic Intifada'ya konuştu.

İsrail'in soykırım saldırısı sırasında o ve çocukları altı kereden fazla yerlerinden edildi ve sonunda Deyr el-Balah'ın batısında yerlerinden edilmiş insanlar için bir barınakta çadırda kaldılar.

“Çocuklarıma kıyafet ve yiyecek almak için hiç param yoktu. Sonunda alyansımı satmaya karar verdim” dedi.

Shomar önce hamur işi yapıp küçük bir tezgâhta satarak iş bulmuş, şimdi de yıpranmış ayakkabıları dikiyor.

“Kendimi süper kadın olmak zorundaymışım gibi hissediyorum ve aileme karşı birçok zor sorumlulukla uğraşıyorum. Tek istediğim çocuklarımın yeniden güvende hissetmesi ve savaşın benden çaldığı hayatın bir kısmını yeniden kazanabilmek.”

Dul kalan kadınlardan oluşan bir nüfus

Elbette Shomar tek örnek değil. İsrail'in ayrım gözetmeyen saldırıları, sadece çocuklarına yiyecek, giyecek ve barınak sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda hedef alınan bölgelerden tekrar tekrar yer değiştirmelerle nasıl başa çıkacaklarını tek başlarına öğrenmek zorunda olan dul bir nüfus oluşturdu.

Gazze Şehri'nin batısındaki Beach mülteci kampında Hasina Yunus, aralık ayının son gününde, aynı şeyi yapmak için bekleyen insan kalabalığının ortasında beş çocuğu için plastik bir bidona içme suyu doldurmaya çalıştığını söyledi.

41 yaşındaki Yunus, Mart 2024'te İsrail'in hava saldırısında kocasını kaybettikten sonra dul kalmış.

The Electronic Intifada'ya telefonla konuşan Yunus, “İçme suyumu aldıktan sonra un yoğurmaya ve beş çocuğumu beslemek için aldığım toprak fırında pişirmeye başladım.” dedi.

Ancak İsrail ordusunun kuzeyden taşınma emirlerine uymadı ve bunun yerine şehrinde kalmakta ısrar etti.

Çok zordu. İsrail'in Ekim başından 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkese kadar süren kuzey saldırısı, kuzeyde kalanların açlık ve amansız bombardımana maruz kalmasına neden oldu. Pek çok kişi öldü. Ayrılanlar ise çorak bir araziye geri döndü.

Yunus daha önce İsrail saldırılarında yıkılan özel bir okulda öğretmen olarak çalışıyordu. Öğretmenlik yapamadığı için, son 16 aydır kardeşinin kentin batısındaki bir pazarda kurduğu küçük bir tezgâhta giysi işliyor ve parfüm yapıyor.

Yunus işini bitirdikten sonra öğretmenlik deneyimini, artık evleri olan küçük çadırlarında çocuklarına İngilizce, matematik ve fen dersleri vermek için kullanıyor.

Kadınlara karşı savaş

Gazze'deki hükümet medya ofisinden İsmail al-Thawabtah 1 Ocak'ta The Electronic Intifada'ya verdiği demeçte “İsrail'in Gazze Şeridi'ne karşı sürdürdüğü savaş kadınlara karşı bir savaştır” dedi.

El-Thawabtah, saldırının yükünü kadınlar ve çocukların çektiğini ve toplam kayıpların yaklaşık yüzde 70'ini oluşturduklarını söyledi. BM'ye göre İsrail'in 15 ay süren soykırım saldırısı sırasında en az 17.000 çocuk babasını ya da her iki ebeveynini de kaybetti.

Bunun üzerine gönüllüler geçtiğimiz nisan ayında Han Yunus'un el-Mevasi bölgesinde dul kadınlara ve çocuklarına güvenli bir ortam sağlamak amacıyla ‘yerinden edilmiş dul kadınlar ve çocukları’ için Al-Barakah kampını kurdu.

Kampın müdürü Mahmud Kalakh, kampın, mevcut çadırların yetersizliği ve diğer barınaklardaki aşırı kalabalık nedeniyle dul kadınların kendilerine ait bir barınak sağlamak için yaptıkları başvurular üzerine ortaya çıktığını söyledi.

Kamp şu anda yaklaşık 70 dul kadına ve çocuklarına ev sahipliği yapıyor.

Kalakh'a göre kampta günlük yemek, içme suyu ve telefonları şarj etmek ve aydınlatma için sınırlı elektrik sağlanıyor.

Kocası geçen nisan ayında bir İsrail saldırısında öldürülen 36 yaşındaki Abla Mansour, 4, 10 ve 12 yaşlarındaki üç çocuğuyla birlikte kampta yaşıyor.

Ocak ayı başında “Bazen çocuklarıma yiyecek kalsın diye aç uyumak zorunda kalıyorum” dedi.

Çocuklarının ateş yakmak için odun toplayarak, aileye içme suyu almak için uzun kuyruklarda bekleyerek ve çeşitli ayak işlerini yaparak annelerine ellerinden geldiğince yardım etmeye çalıştıklarını söyledi.

Gece çöktüğünde Mansur, yakındaki bir pazarda satmaya çalışacağı eski kıyafetleri dikmek için bir mumun loş ışığını kullanıyor. Kazanacağı paranın çocuklarının temel ihtiyaçlarını ancak karşılayabildiğini söyledi.

Ancak pes etmeyi reddediyor:

“Elimizde kalan tek şey umut,” diyor.

 

*Rasha Abou Celal, Gazze'de gazetecilik yapıyor.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum