
Gazze, acı tatlı bir sevinç ve kalıcı kayıplarla dolu bir Ramazan'ı karşılıyor
Gazze, acı tatlı bir sevinç ve kalıcı kayıplarla dolu bir Ramazan'ı karşılıyor
Ahmed Dremly’nin MEE’de yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.
Gazze'nin Ömer El Muhtar mahallesinin kalabalık sokaklarında Ahmed Daban, tezgâhına Ramazan süsleri yerleştirmekle meşgul.
Bir zamanlar elektrik mühendisi olan Daban, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik yıkıcı savaşının ardından geleneksel bir Ramazan ikramı olan kadayıf gibi tatlılar satarak geçimini sağlıyor.
“Sınırlar açılana ve işime dönene kadar sevincimi paylaşabileceğim ve geçimimi sağlayabileceğim bir iş bulduğum için şanslıyım,” diyor 23 yaşındaki genç.
Daban, 48.000'den fazla Filistinlinin ölümüne ve geniş çaplı yıkıma neden olan 15 aylık İsrail bombardımanının ardından, diken üstünde bir ateşkes zamanına denk gelen bu yılki Ramazan'ın acı-tatlı doğasını yansıtıyor.
Middle East Eye'a verdiği demeçte, “Kardeşimi kaybetmenin ve evimin yıkılmasının acısına rağmen iyimser kalmaya ve çevremdeki insanlarla sevincimi paylaşmaya çalışıyorum” diyor.
Daban, savaş sırasında İsrail saldırılarında kardeşini ve ailesinin evini kaybetmiş.
Bir zamanlar ziyaret ettiği evlerin birçoğunun şimdi kısmen ya da tamamen yıkılmış olmasından üzüntü duysa da, şehrin neresinde olurlarsa olsunlar akrabalarını ziyaret etmeye gayret ediyor.
Diğer pek çok kişi gibi o da savaş sırasında ölenler için dua etmek için mahallelerinde bulunan mezarlığı ziyaret ediyor.
“Eskiden bizimle her şeylerini paylaşanların yokluğu sevincimizi yaralıyor ama hayatımıza devam ediyoruz” diyor.
Daban, şimdi geniş ailesiyle birlikte Gazze Şehri'nin batı kesimindeki Al-Naser Caddesi'nde bir akrabasının evinde yaşıyor.
Ramazan'dan önceki günlerde aile oruç ayını karşılamak, İslami ezgiler söylemek ve evi süslemek için bir araya geldi.
“Bu yıl Ramazan, sevdiklerimizin yokluğu nedeniyle kederle karışık, ancak savaşın dehşetinden sonra Ramazan’ı barış duygusuyla yaşadığımız için Allah’a şükrediyoruz” diyor.
“Bu Ramazan en büyük dileğim, savaşın bir daha asla geri gelmemesi, barış ve bereketin her yerde insanlar arasında yayılmasıdır.”
İsrail yardım ablukası
Daban'ın tezgâhından kısa bir mesafe ötede, Shahid Shavish kuzeni 19 yaşındaki Lama ile birlikte savaştan önce yaptıkları gibi mahalle pazarında yürüyorlar.
Shavish MEE'ye “Ramazan' ayının her şeyini özlüyorum” diyor.
Ramazan ayının 1 Mart'ta başlaması, ocak ayında başlayan İsrail-Hamas ateşkes anlaşmasının ilk aşamasının sonuna denk geldi.
Ancak İsrail'in Mısır ile olan sınır bölgesinden çekilmeyi reddederek ve ikinci aşama için müzakerelere girmeyi reddederek anlaşmanın şartlarını ihlal etmesi ateşkesin geleceğini belirsiz bıraktı.
İsrail ayrıca, şartlarını kabul etmesi için “Hamas'a baskı yapma” bahanesiyle Gazze'ye tüm yardımların girişini engelleyerek ocak ayında varılan anlaşmayı ihlal etti. Bu durum fiyatların artmasına ve şeker gibi temel ihtiyaç maddelerinde kıtlığa neden oldu.
Shavish, “Eskiden Ramazan'da neşe ve güzellikle dolup taşan mekânların, bu yıl sadece birkaç ışıkla aydınlatıldığını görmek beni üzüyor,” diyor.
“Ateşkes bir rahatlama olsa da, birçok mal ve gıda maddesi halen pahalı.”
Shavish ve ailesi, savaş sırasında Şeridin güneyindeki Han Yunus'a kaçmak zorunda kalmış, ancak İsrail güçleri ocak ayında Netzarim koridorundan çekilince Gazze Şehrine dönebilmişler.
Ailesinin Gazze Şehri'nin doğu kesimindeki El-Daraş mahallesindeki evi kısmen hasar görmüş, ancak amcalarının ve halalarının evleri ise tamamen yıkılmış. Şu anda güneydeki geçici barınaklarda yaşıyorlar.
“Ramazan'da bizi hep ziyaret ederlerdi ama şimdi güneyden kuzeye ulaşım zor olduğu için onlar için zor olacak” diyor. “Yine de onları ziyaret etmek için güneye gideceğim ve orada birkaç gün kalacağım.”
Acı tatlı neşe
Geçen yıl Ramazan ayı, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının en yoğun olduğu döneme denk gelmiş ve Naema Ghanim gibi çocuklar sürekli hava saldırısı korkusuyla bir yerden başka bir yere taşınarak yaşamışlardı.
Bu yıl, 11 yaşındaki Naema ve teyzesi Hana Ghanim, İsrail bombardımanında evleri yıkıldıktan sonra yeni kiraladıkları evlerini süslemek için alışveriş yapıyorlar.
Ghanim, “Naema, son birkaç gündür çok mutlu, Ramazan için eskiden sahip olduğumuz her şeyi almak istiyor,” diyor.
Geçen yılı düşünen Naema, bayramı gölgeleyen korkuyu hatırlıyor.
“Bu ayı seviyorum çünkü ailemle birlikte akrabalarımı ziyaret ediyorum ve camide teravih namazına gidiyorum” diyor. “Ama geçen yıl bombalamalar yüzünden Ramazan ayının tadını çıkaramamıştım çünkü çok korkuyordum.”
Gazze'deki Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı'na göre, İsrail işgali 7 Ekim 2023 ile 19 Ocak 2024 tarihleri arasında 1.109 camiyi yıktı. Yaygın yıkıma rağmen, insanlar yavaş yavaş ellerinden geldikçe onarıyorlar ya da ibadet için geçici çadırlar kuruyorlar.
Naema, “Güvende olduğumuz ve artık namaz kılabildiğimiz için mutluyum ama yine de savaşın geri dönmesinden korkuyorum,” dedi.
Gazze şehrinden 45 yaşındaki Feda Heriz de, Ramazan'dan önceki günleri dokuz yaşındaki yeğeni Razan Heriz ile birlikte fener alışverişi yaparak geçirdi. Savaş sırasında evi kısmen yıkılmış olmasına rağmen Heriz her zamanki bayram süslerini asmak istememiş.
“Bu ayla ilgili her şeyi seviyorum, ama acı tatlı bir sevinçle geliyor. Savaş durmuş olabilir ama etkileri hala devam ediyor,” diyor MEE'ye.
“Gazze'deki her ev trajediyle karşı karşıya, çoğu sokak harabeye dönmüş durumda ve birçok aile derme çatma çadırlarda yaşıyor.”
Heriz, komşuları için ekmek pişirerek ailesinin geçimini sağlıyor. Maddi zorluklara rağmen, Razan'a moral vermek için onu dükkâna götürüyor.
Heriz, “Razan'ın babası Ramazan için ona fenerler ve oyuncaklar getirirdi ama savaş sırasında öldürüldü,” diyor.
“Umarım ateşkes devam eder, böylece Ramazan'ı yaşayabilir ve huzur içinde oluruz.”





HABERE YORUM KAT