
Filistinliler kaldıkları için katledilirken, İsrailliler kaçmaya çalışıyor
7 Ekim'den çok önce, İsrailliler zaten gruplar halinde ülkeyi terk ediyorlardı. Şimdi, soykırım ve bölgesel savaşın ortasında ülke dışına çıkmaları engelleniyor.
Joseph Massad’ın Middle East Eye’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
20 ay süren kuşatma, yerinden edilme ve toplu katliamlardan sonra bile Gazze'deki Filistinliler, - İsrail yardım dağıtım alanlarına saldırarak ve ayrılmayı reddeden aç sivilleri katlederek soykırım kampanyasını tırmandırırken, - kalma iradelerini ortaya koymaya devam ediyor.
Bu arada, İsrail'in son saldırganlığına karşı İran'ın misillemesi, İsrailli Yahudilerin yerleşimci kolonisinden bir başka göçünü tetikledi.
İsrail vatandaşları, çifte vatandaşlar ve turistler, son iki yılda koşullar 7 Ekim 2023 öncesine göre daha da yaşanmaz hale geldiği için çaresizce sözde “kaçış filoları” ve “kurtarma uçuşları” ile ülkeden kaçmaya çalışıyorlar.
“Çok sayıda İsrail vatandaşı” kaçmak isterken, İsrail hükümeti bu kişilerin ülkeyi terk etmelerini fiilen yasaklayan bir karar aldı.
Son savaş sırasında yurtdışında mahsur kalanların geri dönmesine rağmen, İsrailli Yahudilerin mevcut kaçışı, son yıllarda ülkeyi terk etmeye yönelik daha geniş bir eğilimi sürdürüyor.
Daha Aralık 2022'de İsrail gazetesi Maariv, katılımcıların Siyonist devletin “din” ile olan ilişkisini değiştirdiğinden korktuğu son İsrail seçimlerinin ardından İsrailli Yahudilerin ABD'ye göçünü kolaylaştırmayı amaçlayan yeni bir hareketten bahsetti.
"Ülkeyi Birlikte Terk Etmek" adını taşıyan grup, planının ilk aşamasında 10.000 İsrailli Yahudi'nin yer değiştirmesinden söz etti. Grubun liderleri arasında Netanyahu karşıtı aktivist Yaniv Gorelik ve İsrailli-Amerikalı işadamı Mordechai Kahana bulunuyor.
Kahana bir röportajında şunları söyledi: "Bir WhatsApp grubunda İsraillilerin Romanya ya da Yunanistan'a göç etmesinden bahseden insanlar gördüm ama ben şahsen ABD'ye göç etmenin onlar için çok daha kolay olacağını düşünüyorum" dedi.
"New Jersey'de büyük bir çiftliğim var ve çiftliğimi bir kibbutz'a (İsrail'de yaygın olan ve başlangıçta tarıma dayalı kolektif yerleşim birimi modelidir) dönüştürmek için İsraillilere katılmalarını teklif ettim. İsrail'de böyle bir hükümet varken, Amerikan hükümeti de şirket sahibi olan ya da doktor ve pilot gibi ABD'de aranan bir mesleği olan her İsraillinin ABD'ye göç etmesine izin vermeli."
Bu pek de yeni bir olgu değil.
Yıllardır, giderek artan sayıda İsrailli Yahudi, siyasi hayal kırıklığı, Yahudi çoğunluk yönetiminin kaybedilmesine ilişkin korkular ve Siyonist projenin uzun vadede sürdürülemezliği nedeniyle yerleşimci kolonisini terk etmeye çalışıyor.
Daha önceki ayrılışlar
İki yıldan uzun bir süre önce bu yayın grubu için yazdığım bir makalede belirttiğim gibi, 2003 yılı sonu itibariyle İsrail hükümeti, çoğunluğu ABD ve Kanada'da olmak üzere 750.000'den fazla İsraillinin kalıcı olarak ülke dışında yaşadığını tahmin ediyordu.
ABD'de yaşayan tahmini 600.000 ila 750.000 İsraillinin 230.000'i İsrail doğumlu Yahudilerdir. (yani İsrail'deki Yahudi yerleşimcilerin çocukları)
İsrail hükümetinin rakamlarına göre, 1948-2015 yılları arasında 720.000 İsrailli ülkeyi terk etti ve bir daha geri dönmedi.
İsrail'in ve Siyonist grupların onları ülkeye çekmek ve ülkede tutmak için gösterdiği yoğun çabalara rağmen 2016 yılı itibariyle İsrail'e göç eden Fransız Yahudilerinin tahmini yüzde 30'u Fransa'ya geri döndü.
İsrail'in Göçmen Kabul Bakanlığı 2011 yılında İsrailli göçmenleri geri dönmeye ikna etmek için tasarlanmış bir reklam kampanyası başlattı. Moment dergisi reklamlardan birini şöyle tanımlıyordu:
Boyama işini bitiren küçük bir çocuk babasına döner. Ama baba koltuğunda uyuyakalmış, göğsüne bir Economist dergisini koymuştur. “Baba?” diye seslenir çocuk ama nafile. Bir duraklama. Tekrar dener, bu sefer fısıltıyla: "Abba? Babanın gözleri hemen açılır. Sanat eserine hayranlıkla bakılır; saçlar sevgiyle karıştırılır. Sahne kaybolur ve bir anlatıcı İbranice şöyle der: ‘Onlar her zaman İsrailli olarak kalacaklar. Çocukları kalmayacak. Topraklarına dönmelerine yardım edin.’
Reklam, eski İsrailli gardiyan ve şimdi ABD'de yaşayan gazeteci Jeffrey Goldberg'in “arkaik” olarak nitelendirdiği bir görüş olan “Amerika'nın gerçek bir Yahudi için uygun bir yer olmadığı ve Yahudi geleceğinden endişe duyan bir Yahudi'nin İsrail'de yaşaması gerektiğini” öne sürdüğü için hemen tepki topladı. Reklam yayından kaldırıldı ve bakanlık özür diledi.
Demografik kriz
2017 yılında İsrail hükümeti, İsraillilerin ABD'ye artan göçünden o kadar endişe duydu ki, geri dönmek isteyenlere daha fazla fayda ve hizmet sunmaya ve diğerlerini geri dönmeye teşvik etmeye başladı.
Nitekim aynı yıl, İsrail Bilim ve Teknoloji Bakanı Ofir Akunis, Silikon Vadisi'ndeki gurbetçileri doktoralarını tamamlamaları için burs vererek İsrail'e geri çekmeye çalıştı. Ancak başarısız oldu.
Aslında, aralarında ülkenin en iyi nüfus uzmanı Sergio Della Pergola'nın da bulunduğu İsrailli demografi uzmanları yıllardır İsrail'den kitlesel bir göç olacağını öngörüyordu.
Bu aktif göç, İsrail'in Filistin halkına karşı soykırım kampanyasının başladığı 8 Ekim 2023'ten bu yana bölgeyi içine çektiği savaşlardan önce gerçekleşti. O tarihten bu yana İsrail'in resmi verileri 82.000 İsrailli Yahudi'nin ülkeyi terk ettiğini gösterirken, gayri resmi tahminler bu sayının yarım milyona yaklaştığını gösteriyor.
İsrailli Yahudilerin bu önemli göçü karşısında İsrailli yetkililer, Yahudilerin devleti terk etmesinden endişe etmekte haklıdır.
Özellikle 2010 yılından bu yana Filistinlilerin Nehir ile Deniz arasında çoğunluğu oluşturması, Yahudi üstünlükçü devletin uzun vadede varlığını sürdürmesini tehdit ettiği için bu ciddi bir meseledir. Kısa bir süre önce de belirttiğim gibi, İsrail'in Filistin halkına karşı sürdürdüğü soykırımın başlıca nedeni budur.
Resmi yasak
Yahudi göçünü durdurmak için İsrail kabinesi geçen hafta İsrail vatandaşlarının "ülke dışına uçuşlarını, hükümet tarafından yönetilen bir istisnalar komitesinin onayına bağlayan" bir karar yayınladı.
Kararda "hükümet ayrıca uçuşlar mümkün hale geldiğinde bir hükümet yönlendirme komitesinin İsrail'den ayrılma taleplerini ele almak için kriterler belirleyeceğini" belirtti.
Ülkede mahsur kalan 40.000 yabancı vatandaşın bir kısmı ülkeyi terk edebilirken, İsrail hükümetinin talimatıyla hareket eden ticari havayolu şirketleri, ülke dışına bilet almak isteyen İsrail vatandaşlarına bilet satmalarının yasak olduğunu bildirdi.
Yine de on binlerce kişi kaçmaya çalışıyor.
Tahminlere göre İsrail'de 700,000'den fazla Amerikan ve yarım milyon Avrupa çifte vatandaşı bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce 20 Haziran'da -ABD'nin İran'ı bombalamasından önce- gazetecilere yaptığı açıklamada 25,000'den fazla Amerikalının İsrail, Batı Şeria ve İran'dan ayrılmak için bilgi almak üzere kendilerine ulaştığını söyledi.
Bruce “soruların nereden geldiğine dair bir döküm vermeyi ve elçilik tahliyeleri hakkında yorum yapmayı” reddetse de, çoğunluğun İsrail ve İşgal Altındaki Topraklardan geldiği açıktır.
Nitekim Dışişleri Bakanlığı'nın bir iç yazışmasında geçen hafta tek bir günde İsrail'den ayrılmak için yapılan yaklaşık 10.000 talep listelenmiştir. Bu sayıların o zamandan bu yana önemli ölçüde artmış olması muhtemeldir.
Yabancı tahliyeler
Bu haftanın başında Global Affairs Canada, 6.000 Kanadalının bakanlığın veri tabanını kullanarak İsrail'de kayıt yaptırdığını, 400 kadarının da ülkeden kaçmak için Batı Şeria'da kayıt yaptırdığını açıkladı.
Kanada, Fransa ve Avustralya'nın kendi vatandaşlarına benzer hizmetler sunmasından günler sonra, İsrail'den kaçan Kanadalılar için komşu Mısır ve Ürdün'e uçuşlar düzenleyerek ve otobüs taşımacılığı sağlayarak karşılık verdi.
O zamana kadar pek çok Amerikalı savaş çığırtkanı ülkeden Mısır üzerinden, pek çok Alman vatandaşı da Ürdün üzerinden kaçmıştı.
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz'in "kaçış filoları" olarak adlandırdığı, yat ve teknelerle Kıbrıs'a yelken açan diğer birçok İsrailli Yahudi de ülkeyi deniz yoluyla terk ediyor.
İsrail hükümetinin Ulaştırma Bakanı Miri Regev tarafından uygulanan çıkış yasağı sert bir şekilde eleştirildi. Haaretz'in de belirttiği gibi: "İsrailliler tehlikeye karşı evlerine dönebilirler ama tehlikeden kaçmaları yasak." Haberlere göre, aralarında çifte İsrail vatandaşlarının da bulunduğu binlerce İngiliz İngiltere'ye dönmek için can atıyor.
'Bırakın halkım gitsin'
Bu arada, Gazze'de İsrail açlığı bir soykırım ve etnik temizlik silahı olarak kullanmaya devam ederken, Haaretz'in bu ayın başlarında yayınladığı bir rapor, Filistinlilerin çoğunun evlerine dönme arzusunda kararlı olduklarını ve İsrail'in gitmeyi tercih ettikleri yönündeki varsayımlarına meydan okuduklarını gösterdi.
Buna karşılık aynı rapor, savaşın ilk günlerine kıyasla üç kat daha fazla sayıda genç İsraillinin ülkeyi terk etmek istediğini gözlemledi. Birinin söylediği gibi: "Savaş iki ucu keskin bir bıçak. İsrailliler Gazzeliler gibi acı çekmiyor ama burada yaşamaktan hoşlanmayanların sayısı da giderek artıyor."
İsrail hükümeti vatandaşlarının savaştan zarar gören ülkeden çıkışını engellemeye devam ederken, İsrail Kaliteli Hükümet Hareketi, kabinenin “istisnalar komitesi” tarafından çıkış izni vermek için kullanılan şeffaf olmayan kriterlerle ilgili endişelerini dile getirdi.
İsrail başsavcısına bir mektup gönderen grup, çıkış yasağının İsrail Anayasası'nı ihlal ettiği şikâyetinde bulundu.
İronik bir şekilde, ABD ve İsrail 1970'lerde Sovyet Yahudilerini İsrail'e göç ettirmek için bir propaganda kampanyası başlattığında, Sovyet Yahudileri için diğer Sovyet vatandaşlarına tanınmayan özel göç izinleri talep etmişlerdi.
İsrail'in SSCB'ye yönelik sansasyonel çağrısı, İncil'de Firavun'a yapılan çağrıyı yankılayan “halkımın gitmesine izin ver” şeklindeydi.
Bugün, binlerce İsrailli Yahudi yalvarıyor gibi görünüyor: “Netanyahu, bırak halkım gitsin.”
*Joseph Massad, New York'taki Columbia Üniversitesi'nde modern Arap siyaseti ve entelektüel tarihi profesörüdür. Çok sayıda kitabın yanı sıra akademik ve gazetecilik makalelerinin de yazarıdır. Kitapları arasında “The Making of National Identity in Jordan; Desiring Arabs; The Persistence of the Palestinian Question”, Siyonizm ve Filistinliler Üzerine Denemeler ve son olarak “Liberalizmde İslam.” Kitapları ve makaleleri bir düzine dile çevrilmiştir.








HABERE YORUM KAT