1. YAZARLAR

  2. Fikret Ertan

  3. Ermenistan ve Gürcistan
Fikret Ertan

Fikret Ertan

Yazarın Tüm Yazıları >

Ermenistan ve Gürcistan

05 Temmuz 2009 Pazar 00:01A+A-

Ermenistan bir kara ülkesi; denize çıkışı yok. Etrafı doğuda Türkiye, batısında Azerbaycan, güneyinde İran ve kuzeyde Gürcistan ile çevrili. Türkiye sınırı 1993'ten bu yana, Azerbaycan sınırı ise savaş hali dolayısıyla yıllardır kapalı bulunuyor. İran sınırı açık; ama uzaklığı, konumu ve pratik olmayışı dolayısıyla pek fonksiyonel değil.

Gürcistan sınırı açık; ama bu sınırın Rusya tarafı 2006 yılından bu yana Gürcistan-Rusya gerginliği yüzünden kapalı bulunuyor.

Ermenistan bu durum yüzünden ithalat-ihracat ve ticaretini Gürcistan sınırı üzerinden yapıyor, Gürcistan'ın Batum ve Poti limanlarından faydalanıyor. Ancak, Gürcistan'ın uyguladığı yüksek transit geçiş ücretlerinden dolayı çok şikâyetçi ve rahatsız. Bu yüzden kendisi için bütün yollardan daha uygun olan Gürcistan-Rusya sınır kapısını kullanıp mallarını Rusya ve ötesine sevk edebilmeyi çok istiyor ve bu yüzden Zemo Larsi ya da Yüksek Larsi denen bu kapının bir an önce açılması için yanıp tutuşuyor.

İşte bu kapı Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin geçen hafta Erivan'a yaptığı iki günlük önemli resmî ziyarette öne çıkan en önemli iki gündem maddesinden biriydi. Saakaşvili bu konuyu hem Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan hem de Başbakan Tigran Sarkisyan ile enine boyuna ele aldı. Sonuçta, Saakaşvili Rusya kapıyı açmayı kabul ettiğinde kendilerinin de derhal kapıyı açacaklarını açıkladı.

Bu kapı Sarkisyan'ın da defalarca vurguladığı gibi Ermenistan için son derece önemli bir kapı. Ermenistan'ın Rusya'ya ulaşmada, mallarını sevk etmede en kısa karayolunun sonunda bulunan gümrük kapısı. Daha kısa başka karayolu yok. Ayrıca Rusya Ermenistan'ın özellikle tarım ürünleri için de en büyük pazar. Dolayısıyla kapının kapalı olmasından Ermenistan büyük zarar görüyor.

Kapı açılır mı, açılmaz mı sorusu ise tamamen Rusya'nın cevap vereceği bir soru. Rusya'nın Saakaşvili yönetimine beslediği husumet göz önüne alındığında açılmasının kısa ve orta vadede mümkün olmadığı ortada. Bu yüzden Ermenistan daha uzun süre bu konuda zorluk çekecek anlaşılan.

Kapı konusu böyle; Saakaşvili ve Sarkisyan'ın üzerinde durdukları diğer önemli konu da Gürcistan'daki bizde Cevahati olarak bilinen Javakheti bölgesi konusunu kapsıyor. Bir zamanlar Ahıska Türklerinin yurdu olan, Türkiye'ye bitişik Cevahati bölgesinde Ermeni nüfus çoğunlukta bugün. Gürcistan'ın tamamında 250.000 civarında olan Ermeni nüfusun Cevahati'deki sayısı 90.000 civarında. Bu Ermeniler yıllardır merkezi Gürcü devletinin kendilerine kültürel ayrımcılık yaptığını, bölgelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan ihmal edildiğini iddia ediyorlar. Bu yüzden geniş özerklik (muhtariyet) talep ediyorlar. Gürcistan ise bu iddia ve talepleri reddediyor elbette.

Saakaşvili son ziyaretinde hem ikili görüşmelerde hem de Erivan Devlet Üniversitesi'ndeki konuşmasında bir kere daha söz konusu iddiaları reddetmiş, Gürcistan'ın Cevahati'ye hiçbir bölgeye yapmadığı kadar ekonomik kalkınma yardımı yaptığına, bölgenin altyapı ve enerji sistemini modernleştirmek için büyük gayretler sarf ettiklerine dikkat çekmiş, Sarkisyan da buna cevapla Saakaşvili'ye şükranlarını sunmuş bulunuyor. Hatta Sarkisyan, Saakaşvili'ye Ermeni-Gürcü ilişkilerinin güçlenmesine yaptığı katkıdan dolayı Ermenistan'ın yabancı devlet adamlarına verilen en yüksek nişanı olan 'şeref madalyası'nı da vermiş bulunuyor.

Sarkisyan böyle davranırken bazı Ermeniler de şükranın mevcut problemlerin üstünü örtemeyeceğini söylüyorlar. Ermeni yetkililer şüphesiz başka türlü davranamazlar; zira Ermenistan'ın Gürcistan'a ihtiyacı var. Bu yüzden Cevahati konusu resmen dile getirilmiyor. Diğer yandan Rusya'nın Saakaşvili'ye gösterilen 'sıcak ilgi'den memnun olmadığı da söyleniyor.

Bizi de çok yakından ilgilendiren Ermenistan-Gürcistan ilişkilerinde Saakaşvili'nin ziyaretiyle varılan son nokta işte böyle...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT