Mera Aladam’ın Middle East Eye’da yayınlanan haberini Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.

Salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında Trump, ABD'nin öngörülebilir gelecekte Gazze'yi yönetmeyi ve Filistinlileri yurtlarından etmeyi düşündüğünü söyledi.

Netanyahu ile yaptığı üç saatlik görüşmenin ardından gazetecilere konuşan Trump, “Konuştuğum herkes ABD'nin o toprak parçasına sahip olması, muhteşem olacak bir şeyi geliştirmesi ve binlerce istihdam yaratması fikrine bayılıyor” dedi.

Günün erken saatlerinde Filistinlilerin Gazze'yi terk etmekten ve geri dönme ihtimali olmayan “iyi ve güzel” bir yere gitmekten başka bir alternatifleri olmadığında ısrar etti ve Ürdün ve Mısır'a, adı açıklanmayan diğer ülkelerle birlikte zorla kovulan Filistinlileri kabul etmeleri çağrısında bulundu.

Hamas, Trump'ın Gazze'ye ilişkin sürpriz planlarını “ırkçı” ve “Filistin davasını ortadan kaldırmaya yönelik” olarak nitelendirerek reddetti.

Hamas sözcüsü Abdel Latif al-Qanou yaptığı açıklamada “Amerika'nın ırkçı tutumu, halkımızı yerinden etme ve davamızı ortadan kaldırma konusunda İsrail aşırı sağının tutumuyla örtüşmektedir” dedi.

Middle East Eye burada diğer örgüt ve devletlerden gelen bazı tepkileri inceliyor:

Filistin Yönetimi

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin liderliğiyle birlikte ABD'nin Gazze'yi ele geçirmesi ve buradaki Filistinlileri zorla sınır dışı etmesi önerilerini şiddetle reddetti.

ABD'nin önerilerine yanıt olarak Abbas şunları söyledi: “Halkımızın onlarca yıldır uğruna mücadele ettiği ve elde etmek için ağır bedeller ödediği haklarına zarar gelmesine izin vermeyeceğiz.

“Bu çağrılar uluslararası hukukun ciddi bir ihlalidir ve 1967 sınırları içinde, iki devletli çözüme dayalı, başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti olmadan barış ve istikrar olmayacaktır.”

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ün yanı sıra Gazze'nin de 1967'den bu yana Filistin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Abbas ayrıca başta Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkelerine ABD'nin yerinden etme planına karşı çıktıkları için teşekkür etti.

BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi'ni uluslararası hukukun korunması ve İsrail işgalinin sona erdirilmesi için hızlı bir şekilde harekete geçmeye çağırdı.

Mısır

Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty, Trump'ın ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralması önerisinin ardından çarşamba günü Filistin Yönetimi'ne, Gazze Şeridi'ni yönetme çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa ile görüşen Mısırlı bakan, ülkesinin Filistin Yönetimi'nin “işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olarak Gazze Şeridi'ndeki görevlerini üstlenmesini” istediğini söyledi.

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada bir Filistin devletinin kurulmasının “kesin ve değişmez” olduğunu savundu.

Yetkililer, krallığın bir Filistin devleti olmadan İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmayacağını söyledi.

Suudi Arabistan Krallığı ayrıca “İsrail'in yerleşim politikaları, toprak ilhakı veya Filistin halkını topraklarından sürme girişimleri yoluyla olsun” Filistin halkının meşru haklarına yönelik her türlü ihlali kesin bir dille reddettiğini bir kez daha teyit etti.

Bakanlık açıklamasının sonunda tutumlarının “müzakere edilemez ve taviz verilemez” olduğu belirtilerek, Riyad'ın Filistinlilerin haklarının elde edilmesi konusundaki tutumunun eski ve mevcut ABD başkanlarına açıklandığı ifade edildi.

İran

Reuters'a konuşan İranlı bir yetkili, İslam Cumhuriyeti'nin anlaşmazlıkların çözümü için ABD'ye bir şans vermeye hazır olduğunu söyledi.

Ancak yetkili Tahran'ın “Gazzelilerin yerlerinden edilmesine karşı olduğunu ancak İran-ABD görüşmelerinin ayrı bir konu olduğunu” söyledi.

“İran, Filistinlilerin yerlerinden edilmesini kabul etmiyor ve bunu çeşitli kanallar aracılığıyla iletti. Ancak bu konu ve İran'ın nükleer anlaşmasının gidişatı iki ayrı konudur ve ayrı ayrı ele alınmalıdır.”

Türkiye

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan çarşamba günü gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD Başkanı'nın Gazze'de yaşayan Filistinlileri yerlerinden etme planlarının “kabul edilemez” olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı'na canlı yayında konuşan Fidan, “Gazze'yle ilgili tehcir konusu ne bölgenin ne de bizim kabul edebileceğimiz bir durumdur, bunu düşünmek bile zaman kaybıdır, tartışmaya açmak bile yanlıştır” dedi.

Bakan ayrıca dünyanın, başkalarının ihtiyaçlarının dikkate alınmadığı bir “orman kanununa” doğru kaydığı uyarısında bulundu.

Çin

Çin, Başkan'ın Gazze'deki planlarına karşı çıktığını ve Filistinlilerin komşu ülkelere zorla göç ettirilmesine karşı olduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian gazetecilere yaptığı açıklamada Pekin'in “her zaman ‘Filistinlilerin Filistin'i yönetmesinin’ Gazze'de savaş sonrası yönetim için temel ilke olduğuna inandığını” söyledi.

Lin, “Gazze'deki nüfusun zorla yerinden edilmesine ve yer değiştirmesine karşıyız” diye ekledi.

Birleşik Krallık

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy Filistinlilerin anavatanlarında bir geleceğe sahip olduklarına dair güvence verilmesi gerektiğini söyledi.

“İki devlet görmemiz gerektiğine dair inancımız her zaman net olmuştur. Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria'daki vatanlarında yaşadıklarını ve refaha kavuştuklarını görmeliyiz” dedi.

Fransa

Fransa da, ABD'nin Gazze'yi ele geçirmesine yönelik eleştirilere katılarak Gazze'nin geleceğinin “üçüncü bir devlet tarafından kontrol edilmesini” kapsamaması gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Fransa, hem İsrailliler hem de Filistinliler için uzun vadeli barış ve güvenliği garanti edebilecek tek çözüm olan iki devletli çözümün uygulanması için kampanya yürütmeye devam edecektir” denildi.

Almanya

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Gazze Şeridi'nin “Filistinlilere ait olduğunu” vurguladı.

Baerbock yaptığı açıklamada “Gazze'nin sivil nüfusu kovulmamalı ve Gazze kalıcı olarak işgal edilmemeli ve yeniden doldurulmamalıdır” dedi.

“Batı Şeria ve Doğu Kudüs gibi Gazze'nin de Filistinlilere ait olduğu açıktır. Bunlar gelecekteki bir Filistin devletinin temelini oluşturmaktadır.”

Rusya

Kremlin, Orta Doğu'da istikrarın ancak iki devletli çözüm temelinde sağlanabileceğini vurguladı.

Rus Sözcü Dmitry Peskov, Moskova'nın Orta Doğu ihtilafını çözmenin tek yolunun İsrail ile yan yana var olacak bir Filistin devletinin kurulması olduğu yönündeki görüşünü yineledi.

“Bu, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararında yer alan tezdir ve bu soruna müdahil olan ülkelerin ezici çoğunluğu tarafından paylaşılan tezdir. Bu tezden hareket ediyoruz, bu tezi destekliyoruz ve bunun mümkün olan tek seçenek olduğuna inanıyoruz” dedi.

Bu arada Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın kontrolünü tamamen ele geçirme planları ve Filistinlileri Gazze Şeridi'nden çıkarma girişimleri olduğunu” söyledi ve “toplu cezalandırma politikası uygulamanın Rusya'nın reddettiği bir yöntem olduğunu” sözlerine ekledi.

Avustralya

Başbakan Anthony Albanese, ülkesinin “hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin barış ve güvenlik içinde yaşayabileceği” iki devletli bir çözümü desteklemeye devam edeceğini söyledi.

“Avustralya'nın pozisyonu bugün de, geçen yıl da, on yıl önce de değişmemiştir.

“Ateşkesi destekledik, rehinelerin serbest bırakılmasını destekledik ve Gazze'ye yardım girmesini destekledik” dedi. Albanese, ABD başkanının sözleriyle ilgili net bir yorum yapmadı.