1. HABERLER

  2. İSLAM DÜŞÜNCESİ

  3. KUR'AN

  4. "Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur"
"Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur"

"Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur"

"Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur. Onları Allah'tan (kurtaracak) hiç bir koruyucu da yoktur." Rad 34

09 Şubat 2025 Pazar 09:00A+A-

             Dosya:Rad 34.png

"Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur. Onları Allah'tan (kurtaracak) hiç bir koruyucu da yoktur." Rad 34

 

Evet onlar için bu dünya hayatında mutlaka bir azap vardır. Çünkü onlar bu dünya hayatında fıtrata uygun, kendilerini yaratan Rab’lerinin kendilerine tahsis buyurduğu hayat programının dışında bir hayat yaşadıkları için dünyada asla huzur ve sükun bulamayacaklardır. Yaşadıkları hayatta devamlı bir stres, devamlı bir bunalım içinde yaşayacaklar. Gerçekten de bakıyoruz adamların hayatında huzur diye bir şey yoktur. Dünya azabının çeşitlerinden birisidir bu. Her türlü dünya zenginliğine, her türlü mal-mülk zenginliğine rağmen yine de adamların yüzleri gülmüyor. Neden? Çünkü bu adamların Allah’ın koyduğu fıtrata ters düşüyorlar. Fıtratı bilen, fıtratı yaratan Allah’ın fıtrî yasalarına göre bir hayat yaşamıyorlar. Dinden habersiz bir hayat yaşıyorlar da ondan.

Bu din fıtrata uygun bir dindir. İslâm’ı yaşamak çok kolaydır. Çünkü İslâm fıtrat dinidir. Bu yol fıtratın sahibinin yoludur. 

Kâfirlerin hayatında ise bir zorlanma, bir sıkıntı ve huzursuzluk olacaktır. Dünyaları böyledir bu adamların ama iş sadece bununla kalsa neyse ama, âhirette daha büyük bir azap onları beklemektedir. Âhiretteki azap bundan çok saha büyük ve dayanılmazdır. 

Öyleyse ey müslümanlar, gelin bu fıtrat dinine, bu kolaya biz de talip olalım. Emin olun en kolayı İslâm’ın dediğidir.  Allah’ın istediği hayat en kolay hayattır.

-BASAİRUL KUR’AN-

 

Bu ayetin iman etmeyenlere anlatmak istediği şudur:

Şayet başlarına bir felaket gelmişse, eğer yurtlarına yakın bir yere felaket isabet etmişse bu korkutma, sıkıntıya uğratma ve uyarıda bulunma amacına yöneliktir. Yoksa kalbin imanın tadından, sevecenliğinden yoksun olması azaptır. Kalbin imanın verdiği huzur olmaksızın bir kararda duramaması, şaşkınlığı azaptır. Ve olayların gerisindeki büyük hikmeti algılamaksızın olaylarla karşı karşıya kalmak bir azaptır…

“Fakat ahiret azabı daha ağırdır.”

Ayeti kerime, azabı sınırsız olarak tasavvur edip, hayal etmeleri için azabın niteliğini belirtmeden genel bir ifade kullanıyor.

“Onları Allah’ın elinden hiç kimse kurtaramaz.”

Onları Allah’ın cezasından ve yakalayışından kurtaracak kimse de yoktur. Onlar yüce Allah’ın başlarına indireceği azaba karşı korumasız kalmışlardır…

Ayet-i Kerimede zikredildiği gibi, cehennem azabı, dünyadaki hiçbir azapla kıyaslanamayacak kadar şiddetlidir. Bu hususta diğer âyetlerde de şöyle buyuruluyor: "İşte bunlar, rableri hakkında münakaşa eden mümin ve kâfir iki hasım zümredir. İnkâr edenlere ateşten elbiseler biçilir, başlarının üstünden kay­nar sular dökülür." "Onunla karınlarındakiler ve derileri eritilir." "Aynca onlar için demirden topuzlar vardır." "Onlar ne zaman, cehennem azabının sıkıntısından çıkmak isteseler, her defasında oldukları yere döndürülürler. Onlara: "İnkârınızın cezası olarak yakıcı azabı tadın." denilir. Hac suresi:19-22

-FİZİLALİL KUR’AN-

HABERE YORUM KAT

2 Yorum