1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Diyarbakır’da “Sosyal Şahitliğin Dinamizmi” paneli gerçekleştirildi
Diyarbakır’da “Sosyal Şahitliğin Dinamizmi” paneli gerçekleştirildi

Diyarbakır’da “Sosyal Şahitliğin Dinamizmi” paneli gerçekleştirildi

Diyarbakır merkezli faaliyet yürüten Bilgi ve Erdem Vakfı tarafından “Sosyal Şahitliğin Dinamizmi” konulu panel düzenlendi.

24 Aralık 2023 Pazar 19:11A+A-

Vakıf külliyesinde düzenlenen panelin konukları Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan ve İHH Şanlıurfa İl Başkanı Behçet Atilla idi. Panelin moderatörlüğünü ise Bilgi ve  Erdem Vakfı Başkanı Nureddin Yargıcı yaptı.

Suat Yıldız’ın sunuculuğunu yaptığı program sinevizyon gösterisi ile başladı. Akabinde Bilgi ve Erdem Vakfının Gazze’ye yönelik insan yardım çalışmalarından dolayı Hamas liderlerinden Dr. Münir SAİD’in teşekkür konuşması dinlendi.

Bilgi ve Erdem Vakfı Başkanı Nureddin Yargıcı’nın moderatörlüğünde başlayan panelde, Yargıcı; sosyal şahitliğin insanları yedirip içirmek olmadığını, bunun yanı sıra  insanlara onurlu, izzetli ve ahlaklı bir hayat sunmak olduğunu belirtti.

İnsanı maddi ve manevi bir destekle ıslah ve inşa etmenin sosyal şahitliğimizin esasını oluşturduğunu belirten Yargıcı şunları ifade etti: “Bu sebeple rabbimiz insanın onurunu gözetmeyen, insanı inciten ve eza veren her türlü yardımın herhangi bir anlamının ve kıymetinin olmadığını belirtiyor. Şayet yaptığımız ibadetler bizi sosyal şahitliğe sevk etmiyorsa bunun da bir kıymetinin olmadığını bilmek zorundayız.” dedi.

İnfak, zekat ve yardımlaşmanın sosyal şahitliğin önemli bir boyutunu oluşturduğunu ifade eden Yargıcı, bu tür çalışmaların insana ulaşmada önemli bir köprü olduğunu belirterek sözü diğer panelistlere verdi.

Dinleyicileri selamlayan Ramazan Kayan, Hollanda ziyareti izlenimlerinden bahsederek konuşmasına başladı. Kayan, Hollanda’da “Müslüman Perspektif” adlı gençler tarafından kurulan bir vakfın büyük bir disiplin ve özveri ile tebliğ ve davet faaliyetlerinde bulunduğuna ve yüzlerce insanın hidayetine vesile olarak sosyal şahitlikte bulunduklarını ifade etti.

Gazze direnişinin sosyal şahitlik kapsamında oldukça önemli bir örneklik olduğunu ifade eden Kayan, yılmayan, usanmayan, direnen ve böylesine büyük bir zulme karşı sadece ve sadece Allah’a sığınan, O’na dayanan bu halkın tüm dünya halklarının dikkatini çektiğini belirtti.

Ramazan KAYAN konuşmasını şöyle sürdürdü: “Haccın tamamen sembolik öğelerle dolu bir ibadet olduğunu hepimizin malumu. Hz. İbrahim’in İsmail’i ve Hz. Hacer’i çölde bırakıp gittiğini ve akabinde Hacer annemizin Safa ve Merve arasındaki umuda koşusunu biliyoruz. Hacer annemizin ayak basığı toprak bugün Allah’ın haccın şiarlarından kıldığını görüyoruz. Hz. İbrahim’i, İsmail’i ve Hz. Hacer’i bugün hac ibadetimizle ve her namazda anıyor ve selamlıyoruz. Bunun manası üzerine çok düşündüm. Ve sonunda şu kanaate vardım ki Allah Hz. Hacer’i ve oğlu İsmail’i kıyamete kadar aç ve susuzları, yetimleri ve kimsesizleri gündemimizde tutalım diye anlatıyor, haccımıza ve namazımıza koyuyor.” Dedi.

Umrenin imar etmek olduğunu ve bu sebeple kendimizi ıslah ve imar etmemiz gerektiğini ifade eden KAYAN, Somali’de müslümanların açtıkları su kuyularının onlarca köyün hidayetine nasıl vesile olduğunu ifade anlattı.

Kayan, son olarak insanların sorunlarına, acılarına, dertlerine dokunmadan onlara vereceğimiz nasihatlerin tek başına yeterli olmayacağını, sosyal şahitliğimizi yerde bırakacağını ifade etti.

Akabinde sözü alan ikinci Şanlıurfa İl Başkanı Behçet ATİLLA idi.

Şanlıurfa’da yaşamış olduğu vakalardan hareketle sosyal şahitlik konusuna değinen Atilla, insani yardım çalışmalarının ne tür hayırlara vesile olduğunu belirtti.

Behçet Atilla, şahitliğin, örnekliğin işin temelini oluşturduğunu, toplumsal değişim ve dönüşüm için rol model bir müslüman olmanın bir zorunluluk olduğunu ifade etti.

İslam’ın hakimiyeti, toplumsal değişim ve dönüşüm için herkesin kendi durumunu ve imkanlarını gözden geçirmesi gerektiğini belirten Atilla, herkesin İslam’ın hakimiyeti için yapabileceği muhakkak bir şeylerin olduğunu söyledi.

Gazze’deki Ümmü Midal’in 3 oğlunu donatarak cihada gönderdiğini, şehit annelerine taziye dileği iletenlerin “darısı başımıza” dediğini belirten Atilla, bu derin şuurun-bilincin büyük bir imana dayandığını ifade etti.

Behçet Atilla son olarak mavi marmaradan ve etkilerinden bahsederek konuşmasını sonlandırdı.

Panelin kapanışını yapan Nureddin Yargıcı “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Şuurunu konuşmamız gerektiğini vurguladı.  Gazze’de, Suriye’de ve ümmetin muhtelif coğrafyaları ile dayanışma içerisinde olmamız gerektiğini vurguladı.

4a09e7d4-883c-41c8-a969-8a8cfe98465c.jpg

9fb17061-56a1-4bb3-888a-242653031008.jpg

8ebd40af-5452-4033-8e3a-2baceb8a4603.jpg

c31f8600-b9bf-42eb-be16-adbec81e9d93.jpg

e972a2b1-db56-4d10-a432-5c2975db13f0.jpg

8b1ae409-357b-4665-8baf-f7f10c06a4cf.jpg

35c7da67-b32c-4398-bd77-cfb1769d7b01.jpg

db368637-0e57-4f23-bfbc-4dd38e62af53.jpg

e608d0e0-8ced-4c72-a87d-ed8a7aa7a698.jpg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum