1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Dera Valisi: “Suriyeliler işgalci İsrail ile her türlü normalleşmeyi reddediyor"
Dera Valisi: “Suriyeliler işgalci İsrail ile her türlü normalleşmeyi reddediyor"

Dera Valisi: “Suriyeliler işgalci İsrail ile her türlü normalleşmeyi reddediyor"

TRT World’den Saliha Erden, Dera Valisi ile önemli bir röportaj gerçekleştirdi. Suriye'nin yeniden inşası için çabalayan Dera Valisi Taha el-Zubi, işgal rejiminin yardımını reddederken Türkiye'nin desteğini memnuniyetle karşılıyor.

30 Nisan 2025 Çarşamba 12:30A+A-

Saliha Eren / TRT World

On yılı aşkın bir süredir devam eden kanlı savaşın ve geniş çaplı yıkımın ardından, Ahmed Şara'nın yeni Suriye hükümeti ülkeyi yeniden inşa etmeye çalışıyor.

Nisan ayı sonunda Suudi Arabistan ve Katar, Suriye'nin Dünya Bankası'na olan borcunun ödenmesi için 15 milyon dolar sağlayacaklarını açıkladı. Şam, bombalanan altyapıyı yeniden inşa etmeye ve savaş yorgunu nüfusa istihdam yaratmaya çalışırken Batılı güçlerden yaptırımların hafifletilmesi de dahil olmak üzere daha fazla taviz koparmayı umuyor.

Şam'ın 90 kilometre güneyinde yer alan Dera vilayetinin valisi Enver Taha el-Zubi'ye göre, yeniden imarın önündeki zorluk, acı dolu bir tarihi yükü de beraberinde getiriyor.

Vali EnverTaha al-Zubi TRT World'e yaptığı açıklamada “Dera'nın kapsamlı bir yeniden inşaya ihtiyacı var” diyor. “Dera'daki vahşet bir tür toplu cezalandırmaydı.” Suriye'de devrimin doğduğu yer olarak anılan Dera, bugün ülkenin en harap olmuş şehirlerinden biri.

TRT World'e özel bir röportaj veren Vali Enver Taha El-Zubi, şu anda verilen mücadelenin sadece yeniden inşa ile ilgili olmadığını, savaş, yaptırımlar ve dış tehditler nedeniyle harap olmuş bir ülkeyi yeniden canlandırmakla ilgili olduğunu vurguladı.

Vali Zubi "Kaynaklar sınırlı,ancak yeniden inşa için koordineli çabalar göstermeye çalışıyoruz. Suriyeliler ülkeyi yeniden ayağa kalkındırmak için güçlü bir irade koyuyorlar" dedi.

Birliktelik ve sabır mesajı veren bu sözler, Suriye'nin hikâyesinde bir dönüm noktasına işaret ediyor.

Tehditler ve yaptırımlar arasında yeniden inşa

El-Zubi'ye göre devrimden önce yaklaşık 1,6 milyon nüfusu olan Dera'da bugün yaklaşık 1,3 milyon kişi yaşıyor. Rejim kontrolünün düşmesinin ardından pek çok bölge sakini geri döndü ancak 300.000 ila 400.000 kişi Türkiye, Ürdün, BAE ve Avrupa'da olmak üzere yurtdışında kaldı.

"En önemli önceliğimiz eğitimde istikrarı sağlamak ve geri dönenler için okulları yeniden inşa etmek. Bunun yanında temel tıbbi bakım sağlamak için sağlık merkezlerini rehabilite etmemiz gerekiyor. Bunlar olmadan aileler doğal olarak geri dönmekte tereddüt edecektir"

Bugün artık esas zorluk yeniden yapılanmanın şartlarını sağlamak. El-Zubi ülkeyi temelden yeniden inşa etme ihtiyacını vurguladı.

"Suriyeli ailelerin çoğu eski evlerine dönmek ve savaştan önceki hayatlarını yaşamak istiyor. Ancak zorluklar çok büyük... Zayıf altyapı kitlesel dönüşü engelliyor."

Dera Valisi: “Kardeşlerimizi katledip diğer taraftan yardım teklif edenlerin ‘desteğini’ kabul edemeyiz.”

Tehditler sürerken ve kaynaklar kıtken bile el-Zubi birlik olmanın gücünün altını çiziyor. “Uluslararası yaptırımlar bireylerin ve kurumların yardım etmesini zorlaştırırken, iş dünyası liderleri de dahil olmak üzere yerel ve diaspora topluluklarının kararlılığı, engellere rağmen Suriye'nin yeniden kalkınabileceğini gösteriyor.”

El-Zubi, İsrail'in son askeri eylemlerinin bölgeyi daha da istikrarsızlaştırma tehdidi taşıdığını da söyledi. İsrail'i "yardım ulaştırma" kisvesi altında Suriye'nin güvenlik boşluğundan faydalanmakla suçladı. Bu yaklaşım bölgedeki krizi derinleştireceğini vurgulayan Zubi, Dera sakinlerinin kapılarına bırakılan İsrail yardımını reddettiğini ve yaktığını söyledi.

"Bu halkın duruşudur: Suriyeliler işgalci İsrail ile her türlü normalleşmeyi reddediyor" diyor. “Kardeşlerimizi katledip diğer taraftan yardım teklif edenlerin ‘desteğini’ kabul edemeyiz.”

Direnişten yönetime: Taha el-Zubi’nin hikayesi

Dera'nın doğusundaki el-Taybe kasabasında doğan Enver Taha el-Zubi, hem doğduğu toprakların bir evladı hem de memleketinde başlayan devrimin bir mensubu...

Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te çökmesinin ardından el-Zubi yeni kurulan geçiş hükümetinde arabulucu olarak görev aldı. Dera'ya vali olarak atanmadan önce siyasi yeniden yapılanmanın ilk aşamalarına yardımcı oldu.

Haziran 2018'de Esed orduyu güneye doğru yeniden konuşlandırarak 2017'de ABD, Rusya ve Ürdün arasında varılan çatışmasızlık bölgesini bozdu. Rejimin acımasız hava bombardımanı 270.000'den fazla sivili yerinden etti.

İşte o zaman El-Zubi de kuzeybatı Suriye'ye zorla göç ettirilenler arasında yer aldı. Orada İdlib Üniversitesi'nde siyaset bilimi okuduktan sonra memleketinin yeniden inşasına yardım etmek üzere geri döndü.

Suriye'nin savaştan zarar gören birçok bölgesi gibi Dera da en derin yaralardan bazılarını taşıyor. Tüm mahalleler yerle bir edildi, evler yıkıldı, sokaklar boşaltıldı ve hayati altyapı paramparça edildi.

El-Zubi, “Buna rağmen Suriye halkı direncini kanıtladı” diyor. "14 yıl boyunca sadece rejimin baskısına değil, aynı zamanda Rus ve İran güçlerinin ve mezhepçi milislerin müdahalesine de katlandılar. Ve hala dimdik ayaktalar. Allah'ın izniyle Suriye halkı ülkeyi hızla yeniden inşa edecektir."

Suriye'nin yeniden inşasında Türkiye'nin rolü

Türkiye'nin Suriye Büyükelçisi Burhan Köroğlu, Dera'ya yaptığı son ziyarette Ankara'nın Suriye'nin geleceğine yönelik geniş kapsamlı taahhüdünü vurguladı.

TRT World'e konuşan Koroğlu, “Türkiye tüm kurumlarıyla ve Cumhurbaşkanımızın rehberliğinde Suriye'nin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olmak için çalışıyor” dedi. “Suriye'nin geleceği için çalışıyoruz; altyapıyı inşa ediyoruz, eğitim ve sağlık hizmetlerini destekliyoruz, hayati önem taşıyan kurumları restore ediyoruz.”

Büyükelçi, Türkiye'nin katılımının bakanlıklar, belediyeler, üniversiteler ve yardım kuruluşlarını kapsadığını söyledi. Köroğlu, Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın Suriye'nin sağlık sistemine ilişkin yaptığı son değerlendirmeye atıfta bulunarak, tıbbi ekipman konusunda ciddi bir eksiklik olduğunu belirtti.

“Şu anda önceliğimiz tıbbi yardım malzemelerinin tedariki konusuna odaklandı” diyen Köroğlu, Şam'da bir kalp merkezi ve Halep'te bir kanser hastanesi olmak üzere iki hastanenin sembolik başlangıç noktaları olarak seçildiğini sözlerine ekledi.

Fetih Vakfı ilk günden beri sahada

Türkiye'nin insani yardım çalışmaları sahada halihazırda devam ediyor.

Savaşın ilk günlerinden bu yana Suriye'de faaliyet gösteren Fetih İnsani Yardım Vakfı, 17 Nisan'da Dera'daki ailelere 1.500 yardım paketi ulaştırdı. Bölgeye ulaşan ilk yardım vakfı olan Fetih, ailelere ve yetimlere destek olmak için uzun süredir devam eden çabalarını sürdürüyor.

a-118.jpg

Vakfın kadın kolu başkanı Zehra Türkmen, TRT World'e yaptığı açıklamada, Fetih'in bağışçıların desteğiyle okul ve hastaneleri onarmaya başladığını ve ihtiyaç temelli değerlendirmeler yaptığını söyledi.

Vali el-Zubi yardım kuruluşlarının girişimleri memnuniyetle karşıladıklarını vurgularken daha fazlası için çağrıda bulundu.

"Tüm kuruluşları Dera'ya gelmeye çağırıyoruz. İhtiyaçlar çok ama yeniden inşa etme iradesi güçlü. İnsanların onurlu bir şekilde yaşaması ve diğerlerinin geri dönmesine yardımcı olmak için eğitim ve sağlık hizmetlerinden başlayarak öncelikler net bir şekilde ele alınmalıdır."

Suriye'nin kuzeyinde etkili olduğu kanıtlanmış olan Türkiye'nin çabalarının güneydeki Dera'nın da yeniden canlanmasına katkı sağlayacağını düşündüklerini sözlerine ekledi.

TRT World’de yayımlanan bu haber Haksöz Haber tarafından tercüme edildi.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum