1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Dayanışma suç haline geldiğinde: Kanada'da ifade özgürlüğüne karşı Siyonist savaş
Dayanışma suç haline geldiğinde: Kanada'da ifade özgürlüğüne karşı Siyonist savaş

Dayanışma suç haline geldiğinde: Kanada'da ifade özgürlüğüne karşı Siyonist savaş

Soykırımcı üstünlükçü otoriterlik tırmanmaktadır ve Kanada'nın tarifsiz dehşetlere imza atan bir apartheid devletine hizmet eden liberal olmayan tarafıyla yüzleşilmelidir.

08 Ağustos 2025 Cuma 19:22A+A-

Yves Engler’in Palestine Chronicle’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.


Gazze'yi açlığa mahkûm eden İsrail, her gün ilkokullara, kiliselere ve sağlık tesislerine saldırıyor. ABD'nin Hiroşima ve Nagazaki'yi bombalamasından çok daha kötü olan İsrail'in “Gazze'deki yıkımı muhtemelen savaş tarihindeki herhangi bir yerleşim bölgesinin en şiddetli yıkımıdır.”

İsrail eş zamanlı olarak Batı Şeria'daki yasadışı işgalini genişletiyor ve Suriye, Lübnan ve Yemen'i bombalıyor.

Yahudi üstünlükçü devlet herkesin görebileceği sonsuz dehşeti işlerken, İsrail'in Kanada'daki suçlarını savunanlar, Gazze'deki soykırımına karşı çıkmayı suç haline getirmeye çalışarak saldırıya geçtiler. İsrail ve Yahudi İşleri Merkezi (CIJA), federal hükümetin İrlandalı rap grubu Kneecap'in Kanada'da sahne almasını engellemesi için agresif bir kampanya yürütüyor. Ayrıca müzik ikilisi Bob Vylan'ın da ülkeden çıkarılmasını istiyorlar.

Son günlerde bazı Siyonistler NDP liderliğine adaylığımın engellenmesi çağrısında bulundu. Önde gelen bir başka Siyonist ise bir gazeteden adaylığımı destekleyen bir yorumu kaldırmasını talep etti.

19 Temmuz'da Toronto polisi Kanada'nın soykırımdaki suç ortaklığına karşı düzenlenen bir yürüyüşte 11 kişiyi tutukladı. 21 Temmuz'da Toronto Star, Kanadalıların sivil özgürlüklerine yönelik Siyonist saldırıda büyük bir tırmanış olacağını bildirdi.

Aylar önce Carney, İsrail'in dehşetini toplumsal alanlarda protesto etmeyi suç haline getirecek “balon bölge” yasasını çıkaracağını söylemişti. Şimdi de Ceza Kanunu'na ‘terör’ sembollerinin sergilenmesini suç sayacak değişiklikler eklemeyi düşünüyorlar. The Star'ın haberine göre bu adım, belirlenmiş terör gruplarıyla ilgili tüm sembolleri kapsayabilir.

Star, Yahudi Siyonist grupların uzun süredir bu reformun yapılması için bastırdığını ve bir B'nai Brith temsilcisinin “değişikliklerin ilerleyeceğinden umutluyuz” dediğini aktardı. Star'ın haberine cevaben CIJA bir açıklama yayınlayarak şunları kaydetti: "Federal hükümetin terör sembollerini suç kapsamına alma ve terörizmi yüceltmeyi yasaklama yönünde adımlar attığını öğrenmek bizleri cesaretlendirmiştir. Ülkemiz genelindeki protestolarda terör ve şiddete açık destek sıradan hale gelmiştir. Milletvekilinizi arayın ve onlara bu konunun sizin için önemli olduğunu söyleyin."

Geçtiğimiz yıl Toronto polisi soykırım karşıtı bir gösteride, resmi olarak terör örgütleri listesinde yer alan sömürgecilik karşıtı laik Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (PFLP) bayrağı taşıyan bir kişiyi tutuklamıştı. Suçlamalar nihayetinde düşürüldü, ancak yeni yasaya göre grubun bayrağını taşımak suç sayılacak.

Geçtiğimiz yıl Siyonistler, Vancouver merkezli dayanışma örgütünün herhangi bir şiddet eyleminde bulunmadığını iddia etmelerine rağmen, hükümetin Samidoun Filistinli Mahkûmlarla Dayanışma Ağı'nı terör örgütü listesine aldırmayı başardı.

Samidoun, Kanada'nın terör listesine eklenen ikinci Kanada merkezli, Filistin odaklı grup oldu. Terör listesine eklenen ilk Kanada merkezli grup, resmi (Hamas kontrolündeki) kanallar aracılığıyla Gazze'deki yetimlere ve bir hastaneye destek verdiği için belirlenen Uluslararası Mağdur ve Muhtaçlara Yardım Fonu'ydu.

IRFAN ve Samidoun davaları Kanada'nın terör listesinin Filistin karşıtı doğasını vurgulamaktadır. Listenin yüzde 10'undan fazlası, dünya nüfusunun yüzde birinin onda birini temsil eden, merkezi uzun süredir işgal altında olan topraklarda bulunan örgütlerden oluşuyor.

NDP'ye liderlik etme kampanyamın bir parçası olarak, Uluslararası Sivil Özgürlükler İzleme Grubu'nun Kanada'nın terör listesinin kaldırılması çağrısını yineliyorum.

ABD'deki 11 Eylül 2001 saldırısının ardından oluşturulan Kanada'nın terör listesi, hükümete standart bir yasal ispat yükümlülüğü getirmeden bir örgütü yasaklama yetkisi veriyor. Özünde hükümet bir grubu listeleyebilir ve puf diye ona yardım etmek yasadışı olur. Söz konusu örgütün listeye alınmasına karşı savunma yapması da neredeyse imkânsızdır.

Sivil özgürlüklere yönelik Siyonist saldırıya karşı çıkılmalıdır. Montreal'deki protestocuların yüksek sesle söylediği gibi “Siyonistler, faşistler, teröristler sizsiniz!” diyerek ana akım senaryoyu tersine çevirmeliyiz.

 

* Yves Engler, ‘Kanada ve İsrail'in Apartheid’ın İnşası’ kitabı ve diğer birçok kitabın yazarıdır.

HABERE YORUM KAT