HAKSÖZ HABER

İşgal rejiminin hava saldırısında evi kısmen yıkılınca bebeğin kaybolduğunu sandı ama enkazın altında açık mavi elbisesini görmeyi başardı.

"Bombalar!" dedi Farah biraz korkuyla. Şaşkınlıkla şöyle devam etti: “Yanımızdaki camiyi bombaladılar.”

Gazze’de yaşayan beş yaşındaki Farah, bebeği kazıp çıkardı ve tozunu aldı; kendisinin ve ailesinin sığındığı El Şifa Hastanesi'ne götürülmesi konusunda ısrar etti.

"Parçalanmış ama onu yanımda istiyorum" dedi. "Onu yıkıyorum, saçını tarıyorum ve ona at kuyruğu yapıyorum."

Gazze'nin sürekli bombardıman altında olması orada yaşayan çocukları korkutuyor ve Farah da uyurken bile korkmaya devam ettiğini söylüyor.

21 yaşındaki ablası Shiren, "Bombalama yoğunlaştığında, uykusunda ürktüğü için ona sıkıca sarılıyorum” diyor yaşlı gözlerle…

El Şifa Hastanesi’ne sığınan çocuklar evlerinden ve tanıdık mekanlarından ayrılmak zorunda kaldılar. Etraflarına sürekli düşen bombaların korkusuyla günlerini ve gecelerini geçiriyorlar. Bazıları veda ettikleri evlerinden tanıdık bir eşya almayı, Farah'ın yaptığı gibi yıkıntıların arasından küçük, parlak renkli bir oyuncağı çıkarmayı başardılar.

Kimisi ise evden kaçarken eline gelen herhangi bir eşya tutup getirmiş. Kelimenin tam anlamıyla onlara evlerini hatırlatabilecek her hangi bir şeye tutunmak için son hamlelerini yapmışlar.

Hastanenin aşırı kalabalık olması, ailelerin koridorlarda, bahçelerde, hastane odalarının zeminlerinde, yerleşebilecekleri her yere yerleşmeleri anlamına geliyor. Örnek olarak Taiser el-Şerif ve ailesi, başında bandajla oturan 3 yaşındaki küçük Yude ile birlikte bir hastane yatağının etrafında toplandı. Artık bütün ailenin evi bu yatak oldu.

Aile, bir polis kontrol noktasının beton bariyerinin arkasına saklanmaya çalıştı ve sonunda yaya olarak hastaneye ulaştı. Taiser, büyük çocuklarına birkaç metre arayla yürümelerini söylediğini aktarıyor: "Bu sayede bizi hedef alırlarsa belki hepimiz birden ölmeyiz”.

Bütün çabalara rağmen 3 yaşında Yude kafasına gelen şarapnel parçası ile yaralandı ve bayıldı. Aile çok korksa da yapılan müdahale ile Yude kendine geldi. Hastanede her bombardımanda korkuyla bebeğine sarılarak bir sonraki saldırıyı bekliyor.

Kimi çocuklar ise evlerinden ayrılırken yanlarına alabildikleri plastik meyvelerle oynayarak yaşananları unutmaya çalışıyorlar. Birbirlerine destek olarak ailelerinin işini kolaylaştırmaya çalışan çocuklar tüm zorluklara göğüs gererek direnmeyi sürdürüyorlar…

Siyonistlerin 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 4.300'den fazla çocuk öldürüldü; bu, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze'de 1967'den bu yana öldürülen Filistinli çocuk sayısının iki katıdır. 10.500'den fazla Filistinli işgaliler tarafından öldürüldü ve bu sayının neredeyse yarısı işgal ordusunun “güvenli” olduğunu söyleyerek güneye gitme emrini yerine getirenlerden oluştu. Halen 1.350'si çocuk olmak üzere 2.660'tan fazla Filistinli enkaz altında.