Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Almanya’da federal polisler bir kişinin kalabalığın üzerine el bombası attığı iddia edilince o kişiyi Berlin’de gözaltına almaya gitmişti.

Alman polisinin ihbar hattına takılan kişi Suriye’de yaşanan kimi olaylardan dolayı sorumlulardan biri olarak kabul ediliyordu. Gözaltına almanın ardından savcılık bu kişinin ‘2014 yılında Yermük’te bulunan Filistin mülteci kampında yemek için sırada bekleyen sivillerin üzerine el bombası attığını’ ifade ederek tutuklanmasına karar verildiğini açıkladı.

Karlsruhe Federal Savcılığı, kimliği yalnızca Muvafak D. olarak tanımlanan şüphelinin yedi kişinin ölümüne yol açan birden fazla savaş suçu işlemekle suçlandığını söyledi.

Alman yetkililer, şüphelinin Şam yakınlarındaki Yermük'te BM tarafından dağıtılan gıda paketlerini almak için sıraya giren Filistinli mülteci kalabalığına el bombası attığını belirtti. Altı yaşında bir çocuk da dahil olmak üzere 7 kişinin öldüğü belirtiliyor.

…

2011'de Suriye’deki savaş başlamazdan evvel Yermük, Suriye'nin en büyük Filistinli mülteci kalabalığına ev sahipliği yapıyordu.

2013 ve 2015 yılları arasında, hükümet yanlısı güçler Yermük’ü kuşatmaya almıştı. Açlık ve insani krize neden olan Esed yönetiminin askerleri ayrıca 200’den fazla insanın yaşamını yitirmesine neden olmuşlardı.

200’den fazla kişinin çoğunun açlıktan ve tıbbi bakım eksikliğinden öldüğü bildiriliyordu. Ancak ölümlerde askerlerin de sorumluluğu olduğu tespit edilmeye devam ediyor.

Alman savcılar, Muvafak D.’nin olası duruşma öncesi tutukluluğuna karar verecek bir hakimin önüne çıkarılacağını söyledi.

Almanya çok sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor ve mahkemeleri, başka bir ülkede işlenen ağır suçların kovuşturulmasına da izin veren evrensel yargılama yetkilerine sahip kabul ediliyor.

Suriye'de işkence ve istismar failleri olduğu iddia edilen kişilerin yargılanması için izin veren evrensel yargı yetkisi de bulunan Alman mahkemeleri Suriye’de yaşanan birçok savaş suçu ve cinayetin faillerini de tutuklayabiliyor.

Geçtiğimiz hafta, Almanya'ya sığınan Suriyeli bir doktorun, rejimin kötü şöhretli gözaltı merkezlerinden birinde işkence ve cinayet de dahil olmak üzere insanlığa karşı işlenmiş biz düzine cürüm ile suçlandığı kayıtlara düşmüştü.