Tahran’da seçimin ardından ABD ve AB üyelerinin tutumları değişmeye başladı. Bu ülkeler İranlı yetkililere yönelik yeni diyalog ve teşvik paketleri hazırlığında olmalarına rağmen bir U dönüşü yaparak, İran rejimine karşı ‘haber şantajları’ yaymaya başladı. Amaçları kendilerince İran seçimlerini şaibeli göstermek ve ülkeyi huzursuzluğa sürüklemek.

Bu arada Almanya, İtalya, Britanya ve Fransa’nın yanı sıra BM ve Avrupa Parlamentosu, seçimleri sorgulayıp bir sürü iftira attı. Dolayısıyla İranlı yetkililerle açtıkları diyalog kapılarını kapatmış oldular.

Bunların yanı sıra ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden sorumsuzca bir açıklama yaparak, “İran seçimlerinde cevap bulunması gereken bir çok soru var” dedi. Bu yetkili, eski meslektaşları gibi kanıt göstermeden, İran’ın siyasi kültürünü bilmeden sözlerine, “Ahmedinejad oylarının yüzde 70’ini seçim bürolarının faal olmadığı il ve ilçelerden almıştır!” cümlesini ekliyor. Bu tür mantık yürütmelerin, seçimleri kaybeden adayların taraftarlarının konuşmalarına benzemesi ilginç.

Satrancı yanlış oynuyorlar

ABD 30 yıldır iki farklı açıdan yaklaştığı İslam devriminin karşısında yer alıyor: İlki tepkili ve düşmanca bir bakış açısı ki, bunun nedeni devrim tarafından tarihi bir aşağılanmaya maruz kalması. İran stratejik bir üs olarak bölgeyi kontrol etmelerini sağlıyordu ve devrimden sonra bu üssü kaybettiler. İkincisi, ABD’nin ahlaksız muhaliflerin yalan yanlış yorumlamalarını dinlemesi. Muhalifler bu yalanlarla ABD’yi İran’a karşı kışkırtmak istiyor! Bu yöntem Amerikalıları 30 yıl boyunca İran gerçeğini anlamaktan alıkoydu ve böylece Batı’ya siyasi ve ideolojik açıdan ağır faturalar ödetti.  İran’a karşı bu bakış açılarının devam etmesi, kendilerini aldatmanın ve paranoyak-lığın devam etmesi anlamına geliyor. Bu durum, Ortadoğu’daki karmaşıklığın çözülmesine ve bölgedeki gerçeklerin kavranmasına yönelik umutları bitirecek.

ABD Batılı bir yorumcunun şu sözlerini kulak arkası etmemeli: “İranlılar strateji oyunu olan satrancın müciti. Batılı devletler bu satranç meydanında daha dikkatli ve daha taktiksel oynamalı.”

Sığ hareketleri desteklememeli

ABD’nin İran’ın iç dalgalanmalarıni incelerken gerçeklerden uzak keyfi yorumlara başvurması kasırgaya karşı kağıttan ev yapmaya benziyor. ABD’nin yeni yönetimi İran’la arasındaki buzları eritmek istiyorsa, İran’da ki geçici, ufak tefek tartışmaların ve sinir patlamaların ahlaksız kişilerce abartılmasına kanmayıp, İran’ın iç meselelerine burnunu sokmamalı.

İran’da hayallere kapılmak ABD ve AB için öldürücü bir zehir gibidir ve aslında Batı, İran’dan dışlanmış grupların oyununa gelerek 30 yıldır olayların iç yüzünü anlamakta güçlük çekiyor, böylece giderek zor duruma düşüyor. Buna göre ABD’nin yeni hükümetinin İran seçimlerinden ve son olaylardan çıkaracağı ilk ders, geçici akımları ve heyecan dolu sığ hareketleri desteklememek olmalı. ABD bunu yapmazsa kesinlikle hayal kırıklığına uğrayacak, ilişkilerin yeniden başlaması için kurulmakta olan köprüleri de yıkacaktır.(İran gazetesi Kayhan, 1 Temmuz 2009)

RADİKAL