Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, ABD Ferguson'daki olayları takip eden Anadolu Ajansı (AA) Muhabiri Bilgin Şaşmaz'ın polis tarafından gözaltına alınıp ölümle tehdit edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. 

İşler, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından, AA Muhabiri Bilgin Şaşmaz'ın ABD'de Ferguson'daki olayları takip ettiği sırada silah doğrultulması ve ölümle tehdit edildikten sonra gözaltına alınmasına yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Serbest bırakılan Şaşmaz'a "geçmiş olsun" dileklerini ileten İşler, şunları kaydetti:

"ABD Ferguson'daki olayları takip eden AA Muhabiri Bilgin Şaşmaz'ın polis tarafından gözaltına alınıp ölümle tehdit edilmesi kabul edilemez. Basın özgürlüğüne aykırı bu uygulama ve maruz kaldığı tehditten dolayı AA Muhabiri Şaşmaz'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Basın özgürlüğünün temeli, gazetecilerin görevlerini yerine getirirken hukuk dışı engellerle karşılaşmamalarını gerektirir. Anadolu Ajansı, Gazze başta olmak üzere dünyada yaşanan olayları tarafsız ve objektif aktararak önemli bir görev ifa etmektedir." 

Soylu: Haberi geçme hürriyeti kısıtlandı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da AA muhabirine yaptığı değerlendirmede "Özellikle de Anadolu Ajansı muhabirinin böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmasını doğru bulmayız. Çünkü orada en temel hak olan haberi alma, o haberi geçme hürriyetinin bir kısıtlanması da söz konusudur" diye konuştu.

Olayın ardından Şaşmaz'ın serbest bırakıldığını belirten Soylu, böylece olayın doğru çizgisine sirayet ettiğini söyledi.  

Ferguson'daki, Almanya'daki, Hamburg'daki ve diğer ülkelerdeki benzer olayları da değerlendirdiklerini anlatan Soylu, şunları kaydetti: 

"Türkiye haksız bir çifte standartla karşı karşıyadır, her meselesinde. Yani kendi insanı odaklı olduğu zaman da, malesef böyle bir haksızlık, kendi gazetecisi de...

Elbetteki gazetecilik mesleğinin böyle tarafları vardır, kabul edilebilir bir şeydir ama buna bakışı ortaya koyarken adil ve hakkaniyetli bir tutum izlemek gerekir. Özellikle kendi ülkemizin insanlarının ve kendi ülkemizin gazetecilerinin de bu mesleğe sahip olan insanların da böyle bir hakkaniyetli tutum izlemediği kanaatini taşıyorum. Bu da malesef basınımızın toplum nezdindeki itibarı konusunda bir soru işaretini gündeme getiriyor. Çok siyaset odaklı ve çok taraf odaklı bir basın yaklaşımı söz konusu. Oysa bu mesleği icra edenlerin, kendi meslekleri konusundaki tutumlarında, daha hakkaniyetli ve daha adaletli bir ölçü ortaya koymaları gerekmektedir."