Zehra Türkmen özetli şunları vurguladı:

“Kur’an’a baktığımız zaman Rabbimiz sık sık düşünmeye, tefekkür etmeye dönük ifadelerde bulunur. Ne kadar az düşünüyorsunuz, akletmez misiniz? şeklinde. Bu nedenle de akıl melekesiyle yaratılan insan aynı zamanda sorumlu bir varlıktır. Ve bu sorumluluk insanın akıl baliğ olmasıyla başlayıp hayata gözlerini kapadığı ana kadar devam eder.

Günümüzde modernleşmenin biçimlendirdiği hayat şartları bireyi de, toplum hayatını ve aileyi de etkilemekte, değiştirmektedir. Ekonomik faktörler daha fazla ön plana çıkmış, evlilikler el yordamıyla oluşturulur olmuştur. Takvadan çok ekonomik güç veya geçici güzellikler gibi öğretilmiş faktörler ve beğeniler ön plana geçmiştir.

Dolayısıyla da çocuk eğitimi, çocuğun veya gencin yetişmesi de böyle bir ailede sağlıklı olamayabiliyor.

Müslüman anne ve baba için çocukları­nın ilk eğitiminin kendi sorumluluklarında olduğu Kur’an’a göre açık bir durumdur. Rabbimiz, Tahrim Suresi’nde de hem kendimizi hem çoluk çocuğumuzu cehennem ateşinden korumamızı istemektedir."

Türkmen, Kur’an’ın insan eğitimine yaklaşımını ayetlerle örnekleyerek aktardı. Ayrıca Allah Rasulü'nün uygulamalarından da pratik örnekler sundu.

Gençliğin sorunlarına da değinen Türkmen, İslam tarihinden genç modellere dikkat çekerek İslam’ın gençliğe verdiği değerin altını çizdi.

Sokak çocukları ve yaşlıların değeri üzerinde duran Türkmen “çocukların kutsandığı bir toplumda ne yazık ki yaşlılarımız ayaklar altına alınıyor” dedi.  Kuran’da anne babaya öf dememenin ve yaşlılığa erdikleri zaman onlara merhamet ve güzel muamele ile davranılması gerektiğini hatırlattı. Türkmen son olarak resmi ideolojinin eğitim sitemine vurguda bulundu. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri Müslümanlar resmi ideolojiye karşı hep direndiklerini ve her dönemde Müslümanların alternatif eğim çabalarının olduğuna dikkat çekti.

Samimi bir ortamda geçen seminer katılımcıların sorduğu sorulara verilen cevaplar ve yapılan açılımlarla son buldu.