1. YAZARLAR

  2. Eser Karakaş

  3. Yüksek Yargı’yı ve Özbek’i izlemek
Eser Karakaş

Eser Karakaş

Yazarın Tüm Yazıları >

Yüksek Yargı’yı ve Özbek’i izlemek

14 Nisan 2010 Çarşamba 04:39A+A-

Milliyet gazetesinin dünkü (13 Nisan Salı) manşeti “İstifa iması” idi.

Kimdi istifa edecek olan daha doğrusu istifa iması yapan?

HSYK Başkan vekili Sayın Kadir Özbek.

Ne diyor Sayın Kadir Özbek?

“Türk hakim ve savcıları Pakistan yargıçlarından daha duyarsız değil” diyor.

Ne ile ilgili söylüyor bunu?

Yeni hazırlanan anayasa değişiklik paketiyle ilgili söylüyor.

Nerede söylüyor Sayın Kadir Özbek?

HSYK Başkan Vekili Sayın Kadir Özbek, Yargıtay Başkanı Sayın Hasan Gerçeker ve Danıştay Başkanı Sayın Mustafa Birden’in Ankara Adliyesi’nde yaptıkları bir toplantıda söylüyor.

Sayın Kadir Özbek 1981 senesinde Pakistan’da darbe anayasası üzerine yemin etmeyi reddeden yargıçların toplu olarak istifa ettiklerini hatırlatıyor.

Ve bizim hakim ve savcılarımızın Pakistan yargıçlarından daha duyarsız olmadıklarını hatırlatıyor.

İnsan bu açıklamayı okuduğunda gerçekten gözleri doluyor, hisleniyor.

Ama bir süre sonra da akıl ve beraberinde hafıza hislerinize galebe çalmaya başlıyor.

Aklınıza yakın geçmişimize ilişkin hatıralar, bilgiler üşüşüyor ve bu üşüşen hatıralarla Sayın Kadir Özbek’in dünkü açıklamasını karşılaştırıyorsunuz.

Ve bu karşılaştırmadan da üzüntü ve pişmanlık duyuyorsunuz.

Doğal olarak sözüm ülkemizin tüm hakim ve savcılarına asla değil ve olamaz ama HSYK Başkan Vekili Sayın Kadir Özbek’in açıklaması da doğrusu insanı bir parça provoke ediyor.

Türkiye 1980 senesinde çok vahşi bir askeri darbe sürecine girdi, Anayasa çöpe atıldı, 17 yaşında insanlar asıldı, binlerce kişi işkence gördü, fiziki ve moral olarak sakatlandı.

Bu cuntanın başı da 11 Eylül 1980’in Genelkurmay Başkanı Kenan Evren idi.

Kenan Evren sonra bugünkü Anayasa’yı yaptı, Cumhurbaşkanı seçildi ve dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Yekta Güngör Özden bu cunta liderinin elini sıktı, diğer Anayasa Mahkemesi üyeleri de Evren’in karşısında ip gibi sıralandılar.

Umarım Sayın Kadir Özbek dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Yekta Güngör Özden’in duyarlılık düzeyini de Pakistan yargıçlarıyla karşılaştırıyordur; kendisinden bu konuda da bir açıklama beklemek biz yurttaşların hakkı olsa gerek.

28 Şubat 1997’de Türkiye yine uğursuz bir post modern darbe süreciyle karşılaştı; iki orgeneral bir sanığın ifadesini tahrif ettiler, yani resmi evrakta sahtecilik yaptılar, gazeteciler işlerini yitirdiler, iki orgenerale maaşallah hiçbir şey olmadı, yargı sürecinde beraat ettiler, bu iki orgeneralin kullandığı gazeteciler yine büyük gazetelerde baş köşelerde oturuyorlar, vs.

Aynı günlerde, bu orgeneraller Genelkurmay’da yargıç ve savcılara brifing verdiler, nasıl vatanperver yargı kararları istihsal etmeleri gerektiğini söylediler.

Bir konuyu gerçekten çok merak ediyorum; Sayın Özbek (HSYK Başkan Vekili), Sayın Gerçeker (Yargıtay Başkanı), Sayın Birden (Danıştay Başkanı) acaba bu brifingde bulundular mı?

HSYK, Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi üyelerinden kaçı, hangileri bu brifingde hazır (ol) bulundular?

Bu brifing günlerinde akıllarına 1981’de darbe anayasası üzerine yemin etmek istemedikleri için istifa eden duyarlı Pakistan yargıçları geldi mi?

Geldi ise ne yaptılar?

Yargıç ve savcılar “bizim bir Genelkurmay brifinginde ne işimiz var?” sorusunu kendilerine sordular mı?

Yoksa bizim yüksek yargıçların ve savcıların aklına “duyarlılık” sadece TBMM bir adım atmaya kalktığında mı geliyor?

Bu “duyarlılık” 28 Nisan 2007 sabahı, www.tsk.tr’ye o hem komik hem korkunç muhtıra konduğunda nerede idi?

Muhtıra karşısında uslu ve itaatkar savcılarımızı Pakistan yargıçlarıyla karşılaştırır isek haksızlık yapmış oluruz.

Sizce de, “haksızlık kimlere karşı yapılmış olur?” acaba.

STAR

YAZIYA YORUM KAT