1. HABERLER

  2. BASIN AÇIKLAMASI

  3. Van'dan Ortak Ses: Savaşı Durdurun!
Vandan Ortak Ses: Savaşı Durdurun!

Van'dan Ortak Ses: Savaşı Durdurun!

BAKAH adıyla bir araya gelen Van sivil toplum kuruluşları düzenledikleri bir basın toplantısıyla, savaşın sona erdirilmesi ve diyalog yollarının açılmasını istedi.

01 Temmuz 2010 Perşembe 17:06A+A-

Barış ve Kardeşlik İçin Toplumsal Mutabakat Hareketi (BAKAH) adıyla bir araya gelen Van sivil toplum kuruluşları adına basın açıklamasını okuyan Fuat Değer, savaşın artık bütün kesimlerin canını fazlasıyla acıttığını belirtti. İşte yeni oluşturulan BAKAH'ın ilke ve hedefleri:

Barış ve Kardeşlik İçin Toplumsal Mutabakat Hareketi (BAKAH) Manifestosu

 "Şiddete Hayır, Diyaloga Evet"

'Tadayî û kuştin bila bisekine, rêya aştiyê vebe'

İLKELER

· Biz, "Şiddete Hayır, Diyaloga Evet" diyen, dürüst ve vicdan sahibi herkes adına "Barış İçin Toplumsal Mutabakat" oluşturma çabasında olan bir hareketiz.

· Adalet temel ölçümüzdür, her türlü çifte standardı reddediyoruz.

· Şiddetin, bütün çözümlerin önünü tıkadığına inanıyoruz.

· Barış, toplumsal bir talep ve acil bir ihtiyaçtır.

HEDEFLER

· Şiddetin, bütün araç ve boyutlarıyla sona ermesi ve diyalog ortamının oluşturulması.

· Barışı arzulayan herkesi buluşturarak, toplumun tüm kesimlerini bu ortak yaraya duyarlı kılmak ve barış çabalarını örgütlemek.

HEYMANÊN ME

Em tevgereke binavê herkeseki rast û xweyi wijdan, ji bona aşitî pekhatine.

Adalet terazîya me ye xime, her cure dubendîya Jî em red dikin.

Bawerîya me jî ewe tedayî û tundî peşya her cure çareserîyî di gire.

Em dizanin aşitî hewceyekî pir girînge, daxwaza bi civakîye

ARMANC

Di vê ber tedayî û tundî riya diyaloge vebe.

Rîya tedayî û tundî bê girtin.

Divê ye aştî xwaz bêne dev yek, ev birîna her kesekê di êşîne bila çareseri bê peyda kirin.

Bildirinin tam metni:

Ülkemizde 26 yıldır devam etmekte olan çatışma ve şiddet ortamı, sorunların çözümüne katkı sağlamadığı gibi kin, nefret ve kutuplaşmalara yol açmıştır. Bu süre zarfında on binlerce insanımız hayatını kaybetmiş; köyler, ormanlar, iş yerleri yakılmış; yaşama hakkı çiğnenmiş, büyük şehirler güvenlik açısından yaşanmaz hale getirilmiş ve ülkenin milyarlarla ifade edilen serveti heba edilmiştir.

Tarih boyunca devasa sorunların şiddetle çözüme kavuştuğu görülmemiştir. Şiddetle sağlanan sessizliğin ise kalıcı barışı temin ettiği vaki değildir. Şiddet; daha çok ölüm, daha çok gözyaşı, daha çok yıkım ve tükeniş demektir.

 İnsanlık dışı şiddetin son bulması için sivil toplumu harekete geçmeye, sivil tepki vermeye ve barış için toplumsal mutabakata davet ediyoruz.

 "Barış, hükümlerin efendisidir." Barış; insanlığın tarihi ile başlayan harp kavramının zorunlu ve kaçınılmaz sonucu olarak ihtiyaç duyulan bir insani durumdur. Bu topraklar, var olduğu günden itibaren insanın acımasızlığına, şiddete, kana, ölüme, yokluğa, yoksulluğa, sürgüne, aşağılanmaya, işgallere maruz kalmış ve kazanan-kaybeden taraf kim olursa olsun, kaybeden "insan" olmuştur.

Şiddetin durmasının, sorunların çözümü için bir başlangıç olduğunu bilenler olarak, mutlaka şiddetin durdurulması gerektiğini söylüyor ve çatışan tarafları derhal bu şiddet halini durdurmaya davet ediyoruz. Konuşmadan, diyalog sürecine girmeden, kördöğüşü şeklinde devam eden bu kaos ve brakuji (kardeş kavgası)'nın daha çok ölüm, daha çok acı, daha çok kötülüğü beslediği ve besleyeceği ortadadır. Bu savaşın maliyetinin yine bizim cebimizden, cüzdanımızdan, emeğimizden, alın terimizden, çocuklarımızın geleceğinden, uykusuzluğumuzdan, rızkımızdan ve en önemlisi geleceğimiz ve yaşama hakkımızın mahremiyetinden çalınmasına artık müsaade etmiyoruz.

Her eve bir yangın gibi düşen cenazeler istemiyoruz. Ölünün ve ölümün üzerinden yürütülen kin, nefret, düşmanlık gerekçelerinin eninde sonunda bunun rantını yiyenlere de bir ateş topu gibi dönmeden, çocuklarımızın, annelerimizin, boynu bükük bırakılmış yetimlerimizin, matem çığlıklarının asumanı titrettiği acılı ve üzüntülü bir hayatı istemiyoruz.

Birçok yönetici, siyasi parti, kurum ve kuruluş temsilcilerinin son olaylar üzerinden, Kürtlerin temel hak ve özgürlük taleplerini terörize etmeye kalkışmaları siyasi basiretsizliklerinden, başından beri çözüme katkı sağlamak istemeyişlerinden, bölünme fobilerinden belki de siyasi rantlarının kaybolması korkusundan kaynaklanıyor olsa gerek.

Başbakan'ın Kürt sorununu doğru tanımlaması, sahiplenmesi cesaret ve umut verici olmuştu. Ancak açılımın içi bir türlü doldurulamamış ve başlarda 'Kürt açılımı' diye ismi konulan bu şeye daha sonra 'kardeşlik projesi' denilerek gittikçe kuşa çevrilmiştir. Tüm bu zorluklara rağmen hükümet, risk alarak Kürt açılımının içini doldurmalı ve ivedilikle pratiğe yönelik adımlar atmalıdır. Hükümetin kendi varlığının da bu sorunu çözmekten geçtiği unutulmamalıdır.

Bazı ortak değerlerde buluşmayı ve oturup konuşmayı beceren insanların bulunduğu bir vicdan zemini oluşturmak istiyoruz. Bu yüzden devletin her türlü operasyonları durdurmasını, PKK'nin de silahlı güçlerini ülke sınırları dışına çekmesini, sorunların çözümü için başlangıç ve zorunlu bir yol olarak teklif ediyoruz. Bu sebeple çözümde etkin rol alacak bütün dinamiklerin sürece müdahil olması gerektiği konusundaki davet ve ısrarımız son derece net ve anlaşılırdır. Bu, çaba göstermeden olacak bir süreç değildir ve barış gönüllüleri olarak, vicdan sahibi, insanlığını yitirmemiş, kan üzerinden bir kazanç ummayan herkesi ve her kesimi bu kanı durdurmak için meydanlara, sokaklara, hayatın içine çağırıyoruz.

Biz sivil toplum gönüllüleri olarak, hiçbir siyasi görüşün vesayeti altına girmeden, bundan sonraki süreçte daha aktif ve kalıcı bir tutum sergilemeyeceğimizi ve canımızı yakan bu çatışma ortamının sona erdirilmesi için Van'dan başlayarak bütün bölgeye ve oradan da doğusuyla batısıyla tüm ülkeye yayılarak sesimizi daha etkili ve gür çıkarmaya kararlı olduğumuzu ilan ediyoruz.

Vicdan sahibi bütün kesimleri davet ettiğimiz "şiddete hayır, diyaloga evet!" sloganı çerçevesindeki bu yeni dönemde, çatışmayla zafer elde edeceklerini sananların gücüne rağmen, korkmadan, paniğe kapılmadan ve gerekirse bedel ödeyerek geleceğimizi karartan bu çözümsüzlük kompsetine karşı direneceğimizi deklere ediyoruz.

Bu süreci doğru işletebilmek ve manipülasyonlara meydan vermemek için örgütlü olmak gereği açıktır. "BAKAH HAREKETİ" (Barış İçin Toplumsal Mutabakat Hareketi) herkesin bu konuda seslerini, güçlerini, imkânlarını ve her türlü araçlarını bu insanlık yürüyüşüne katabilmek, "Barış İçin Toplumsal Mutabakat" sağlayabilmek için kuruldu. BAKAH bu konuda herkesin ve her kesimin ortak vicdanı, ortak aklıdır. Herhangi bir grubu, herhangi bir yapıyı değil insan olmanın, aynı yarayla canı yanmanın, aynı sancıyla uykusuz kalmanın ve barışın bu süreçte tek mümkün yol olduğuna inananların temsilcisi olma amacındadır.

Barış İçin Toplumsal Mutabakat Hareketi olarak, şiddetin, çatışmaların ve silahın ortak akıl üzerindeki vesayetinin sona erdirilmesini istiyor ve toplumsal insiyatif olarak "ARTIK YETER!" 'EDİ BESE!" diyoruz.

Kamuoyuna saygıyla arz olunur.

BAKAH (Barış İçin Toplumsal Mutabakat Hareketi) BİLEŞENLERİ

İNSAN-DER / VİMDER / UMUT IŞIĞI DERNEĞİ / MAZLUMDER / ERDEM-DER / GÖKKUŞAĞI DERNEĞİ / VAN KARDELENLER KADIN DERNEĞİ / İLİM YAYMA CEMİYETİ / BİN MARİFET DERNEĞİ / VAKIF KİTAP SARAYI / FATİH ERKEK K.K. / VAN CANSUYU DERNEĞİ / VEREN-EL DERNEĞİ / BİLGİ DERNEĞİ / DOSTELİ DERNEĞİ / ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ / İLİM İRFAN DERNEĞİ / DİN GÖREVLİLERİ DERNEĞİ / ÖZ-GE DER / TOÇ-BİR-SEN / SAĞLIK-SEN / ENERJİ-BİR-SEN / DİYANET-SEN / BÜRO-MEMUR-SEN / BEM-BİR-SEN / KÜLTÜR-MEMUR-SEN / BAYINDIR-MEMUR-SEN / EĞİTİM-BİR-SEN / ULAŞTIRMA-MEMUR-SEN / BİRLİK HABER-SEN / VAN AKTİF DER / VAN HİZMET-İŞ

HABERE YORUM KAT

1 Yorum