
Ülke bütünlüğü ve savunması açısından tehlikeli bir tartışmaya dikkat...
CNNTÜRK kanalında 2 Ağustos akşamı, sadece şaşırtıcı değil, hattâ 'halkımızın büyük ekseriyeti arasındaki birlik-beraberlik ve kardeşlik bağlarını zedeleyecek ve kopartmak isteyenlere de fırsatlar sunacak bir nutuk dinledik.' denilse, yeridir.
Selahaddin E. Çakırgil’in yazısı:
CNNTÜRK kanalında 2 Ağustos akşamı, sadece şaşırtıcı değil, hattâ 'halkımızın büyük ekseriyeti arasındaki birlik-beraberlik ve kardeşlik bağlarını zedeleyecek ve kopartmak isteyenlere de fırsatlar sunacak bir nutuk dinledik.' denilse, yeridir.
Bu tehlikeli nutkun ilginç tarafı ise, 'nâtık'ın, nutuk çekenin, ülke birliğini savunmak gibi hedefler için kurulmuş olan bir yüksek öğretim kurumunun da başında bulunan, Prof. rütbesinde bir akademisyen olması. Ve o kurumun başında bulunan öyle kişinin bu sözleri, bizzat Başkan Erdoğan'ın 'üzerimize doğru gelmekte olan dış tehlikelere karşı hele de son bir yıldır, iç cepheyi tahkim etmek / güçlendirmek' niyetiyle yaptığı konuşmalarını, halk kitleleri nezdinde yok sayarcasına bir yaklaşımdı.. Üstelik de kendisi gibi düşünmeyenleri 'tarihçi' sıfatıyla, konunun tek hâkimi havasındaymışçasına, yok sayarcasına, 'Bu böyledir ve açıktır.' diye kendisi gibi düşünmeye davet edercesine, defalarca 'kesin hüküm' gibi dayatmaya kalkışması, abes'in de ötesindeydi. Üstelik de, konuşma seviyesini iyice ayağa düşüren 'Ö.Ö' isimli siyasetçinin, Erdoğan'ın, o tarihî konuşması üzerine, 'MHP'yi Türklerin temsilcisi, DEM Parti'yi de Kürtlerin temsilcisi olarak gören bu kişi, kendisini de Arapların temsilcisi görüyor, arapçılık yapıyor, Ümmetçilik yapıyor.' diye tepinmesinin hemen ardından.







