
Trump ve ötekiler!..
Hamza Türkmen, Ahmed Şara’nın Riyad’da Trump ile görüşmesinden hareketle Suriye devrimini diline dolayanların söylem ve iddialarını değerlendirdi.
Hamza Türkmen’in Haksözhaber’deki köşesinde yayınlanan “Trump ve ötekiler!..” başlıklı yazısından öne çıkan bazı vurgular şöyle:
Dış vesayetten kurtulma iradesi gösteren Suriye İslami hareketi lideri Ahmet Şara’nın Türkiye ve Suudi Arabistan liderlerinin müzâheretiyle Trump’la Riyad’ta görüşüp bazı müzakerelerde bulunmasını eleştiren bazı aykırı tip ve akımlar, at gözlüğü takmış gruplar oldu.
Bunların bazısı hayalci ve kaderci tarihi materyalist kalıplardan kopamayan sosyalist ve ümmet düşmanlığı ile tescilli Kemalist bazı komplocu yorumcu ve yazarlardır.
Bazısı İran’ın eski stratejilerine bağlı ve değişen vakıaları okuyamayan Tahran rejiminin gönüllü veya kadrolu elemanlarıdır.
Bazısı da “modern akıl” aracılığı ile vahyi olanı sağa-sola çekiştiren ölçüsüz ve sabitesiz modernistler gibi, ayetleri ve Kur’anî kavramları kendi doktrinleri veya hizipsel aidiyetleri doğrultusunda istediği gibi yorumlayan ve kendi indi görüşlerine uymayan müminleri veya açılımları çok kötü ifadelerle suçlayanlardır.
Oysa ABD ile müzakere yapılıyorsa bu iki taraflıdır. Muhatabınız imkanlarınıza el koymuş veya yolunuzu kesmiş bir dev. Dışa yansıdığı kadarıyla Trump, Ahmet Şara’yı İbrahim Anlaşmalarına katılmaya davet ediyor ve terörist dediği Suriyeli olmayan mücahidlerin sınır dışı edilmesi çağrısında bulunuyor. Suriye Devlet Başkanı bu teklife karşı konunun hakikatini hatırlatan tutarlı cevaplar veriyor ve talep olarak da ABD şirketlerini Suriye’de petrol ve doğal gaz sektörüne yatırım yapmaya davet ediyor. Söz konusu olan bu müzakerelerde taraflar konuşuyor; talepleri kabul ediyorlar veya etmiyorlar.
Vakıayı nass temelinde okumaktan uzak, hayalci, gerektiğinde IŞİD gibi tedhişçi veya darbeci, hizbi yorumlarını ahlaki özelliklerinin üstünde tutan; kendileri gibi düşünmeyen Müslümanlara hakaret ve iftirada bulunan ama alnı da beş vakit secdeye değen bu tür yorumcuları Ehl-i Kıble oldukları için tekfir edemeyiz. Ama fitne ve fesat uyandıran tavır ve sözleri dolayısıyla kendilerini uyarırız...







