Soru: Sivilay Abla, Fatih Altaylı yeni çıkardığı gazetenin ilk sayısında TRT Şeş’le ilgili bir yazı yazdı. TRT Şeş’i entelektüel bir Kürt arkadaşına izletmiş. Kanalda sürekli Cumhuriyet öncesinde yaşamış Kürt önderlerinden bahsedildiğinden, Cumhuriyet döneminin ürünü, modern, çağdaş Kürtlere hiç yer verilmediğinden yakınıyor. Sizin de kanalı takip ettiğinizi biliyorum. Bu tespite katılıyor musunuz? (Bahri Fertan – Bursa)

Cevap: Sevgili Bahri. Ben Rojinname’nin fanatiğiyim. Ne konuştuklarını anlamasam da sürekli izliyorum. Ancak Fatih Altaylı’nın ne demek istediğini tahlil etmek için TRT Şeş üzerinde uzmanlık yapmaya gerek yok. Cumhuriyet döneminde Kürt olmak mümkün değildi ki hakkında belgesel yapılacak Kürt önderi olsun. Cumhuriyet ürünü ‘Ne mutlu Tirkim diyene’ diyebilen Kürt önderleri en fazla korucu başı bilemedin JİTEM itirafçısı olmuştur. Cumhuriyet tarafından ‘modern’leştirilemeyenler ise soluğu yurtdışında almıştır. Unutmadan, bir de Kürtlerin kendilerini ilkel hissetmeleri için Cumhuriyet’in yol verdiği, ‘İmparator’ yaptığı Kürtler vardır ki; onların da belgeselini yapıp topluma kötü örnek olma katsayılarını arttırmaya lüzum yok.


Cumhuriyet susarsa

Soru: Sevgili Sivilay Abla, Başbakan ‘yandaş gazeteleri almayın’ kampanyası başlattı. Cumhuriyet gazetesi ise “biz susarsak kim konuşacak” yazan boş sayfalarla çıkarak Başbakan’a tepki gösterdi. Siz bu işe ne diyorsunuz? (Çiğdem Kutlu – Ankara)

Cevap: Sevgili Çiğdem. Ben bu işe bir şey diyemiyorum ama acayip gülüyorum. İki genç ve güzel kız aralarında ‘erkeklerin tacizlerinden bıktık’ diye konuşurlarken, benim lafın arasına girip ‘evet şekerim, sokaklarda yürüyemez olduk’ demem neyse Cumhuriyet’in ki de o. Yılın en komik kendi kendine gelin-güvey olma hali. Ya Başbakan seni ne yapsın; ‘şu bu gazeteleri almayın’ derken Hürriyet’i, Vatan’ı, bilemedin Posta’yı kastediyordur. Zaten bu ülkede hayatında bir kez bile sağ bir partiye oy vermiş kimse kessen Cumhuriyet almaz ki. Kadim okuyucularına iman tazeletmek için daha iyi manevralar düşünsünler. Bak mesela ‘Tehlikenin farkında mısınız?’ iyi bir kampanyaydı. Yanılmıyorsam tirajlarında dört-beş binlik kocaman artışlar olmuştu. Ama böyle beyaz boş sayfalarla çıkmakta ısrar ederlerse ak saçlarım üzerine söz veriyorum, her gün Cumhuriyet alabilirim.


CNN Türk’te değişim

Soru: CNN Türk televizyonu “baştan sona yenilendik, değişimi izleyin” diye yayın yapıyor. Ben de merak ettim izleyeyim dedim. Değişim diye Metin Uca ile Reha Muhtar’ı gördüm. Acaba Metin Uca ile Reha Muhtar mı değişti. Ya da değişimin anlamı mı değişti? Değişen ben miyim yoksa onlar mı? (Gülay – Kastamonu)

Cevap: Sevgili Gülay. Obama’nın seçilmesinden sonra dünyadaki en popüler kelime ‘değişim’. CNN her ne kadar bir Amerikan markası da olsa CNN Türk’ün Obama kadar bir değişim yapamayacağı da malum. Onların değişimi de bu kadar olur. Televizyonların asırlık Muhtar’ı ile yüzyıllık klişeleri sayıp dökmeyi muhaliflik ve sivrilik zanneden Metin Uca.


Star Ana Haber’in tasarruflu muhabiri

Soru: Sevgili Sivilay Abla, ben bir yerel televizyonda yöneticiyim. Ekonomik krizden çok etkileniyoruz. Ne gibi tasarruf tedbirleri almamızı önerirsiniz? (Fahri Gezgin)

Cevap: Sevgili Fahri. Star Ana Haber’i gibi tasarruflu muhabir kullanabilirsin. Böyle bir muhabir, düşen THY uçağı için Hollanda’ya hazır gitmişken, Amsterdam Belediyesi’nin kadın satılan Kırmızı Fener sokağını nasıl sanat sokağı haline getirmeye çalıştığının haberini de yapıp geliyor. Hem de belediyeyi bu davranışından ötürü kınayan, yurtta laiklik, cihanda laiklik hassasiyetiyle.

TARAF