1. HABERLER

  2. İSLAM DÜŞÜNCESİ

  3. Tesettür kadının ihtişamıdır!
Tesettür kadının ihtişamıdır!

Tesettür kadının ihtişamıdır!

Gülşah Kuş mahremiyetin aşındırılıp çıplaklığın özendirildiği bir zaman diliminde tesettürün ehemmiyetini vurguluyor.

21 Haziran 2022 Salı 19:40A+A-

Gülşah Kuş / Genç Dergisi

Tesettür kadının ihtişamıdır

Her türlü yaratmayı en iyi bilen Rabbimiz, bizleri tek cinsiyette de yaratabilirdi. Bizi kadın ve erkek olarak iki cinsiyette yarattığına göre bunda bir muradı var demektir. O muradı arayalım, bu murad üzerine düşünelim. Zira boş yere yaratılmadık. 

Rabbimiz kuşların uçmasını murad etmiş ki, kanat vermiş onlara. Yılanın sürünmesini murad etmiş ki, ona sürünmeye müsait bir vücut vermiş. Caretta Caretta’lara da yumurtadan çıkar çıkmaz denize doğru koşarak yaşam alanına kavuşma istidadı vermiş. Balıkların yüzmesini murad etmiş ki, yüzgeç vermiş onlara. Biz kullarına da tesettür emrini verip göz kapaklarımızı yaratmış. Zira tesettür, göz kapaklarından başlar. Rabbimiz baktıklarımızda seçici olmamızı istiyor öncelikle. Sonrasında da bakılan olmamızı istemiyor ki, örtünmemizi farz kılıyor. 

Örtünmek, fıtri bir ihtiyaçtır. Rabbimiz bizi örtünerek huzurlu olabilecek fıtratta yaratmıştır. Örtünmek, “Rabbimizle bir anlaşma yapmak” demektir. Bakışımızda, ses tonumuzda, konuşmalarımızda, giyinişimizde ve girdiğimiz ortamlarda seçici olmak demektir. Artık bize yakışan bu anlaşmaya sadık kalmaktır. 

Tesettür, bir duruş meselesidir. Bu duruşu yakaladığımız an ihtişama dönüşür. Tesettür kısıtlanmak değil, bilakis kadının zarafetine yakışır ortamlarda bulunması ve onun incitilmemesi içindir. Tesettür, özü kavrandığında kadını yücelten ve huzurlu kılan bir hâldir. İnsanın kendini güvende hissetmesini sağlar.

Tesettür, bir dava meselesidir. Şeytan tesettürümüzden çalmak için çeşitli oyunlarla karşımıza çıkacaktır. Allah’ın rızası yolundaki adımlarımızı dava edinelim, sahiplenelim. Niyetimiz halis olursa Allah’ın yardımı tam olur. Bırakalım modalar rengarenk, hiçbir şeye benzemeyen elbiseler çıkarıp dursun. Senelerdir esen moda rüzgarlarıyla savrulup ömrünü heba eden nice insan nerede şimdi? Arkadaş kurbanı olanların yanında kimler olacak kabirde? 

Tesettürün farz kılınmasında fark ettiğimiz ve fark edemediğimiz nice hikmet vardır. Dünyaya imtihan için gönderildik. Bunun bilincinde olarak tesettür yolunda da engellerle, kınamalarla karşılaşacağımızın farkında olalım. Bunlar samimiyet sınavımızdır. Rabbimizin rızasını önceler ve tesettürümüzü seversek bu engeller bizi etkilemez. 

Dışarıya çıkarken mutlaka aynaya bakarız değil mi? O an soralım kendimize: Rabbim benim bu şekilde dışarıya çıkmamdan razı olur mu? Sokaklar bizim kendimizi sergileme yerimiz değildir. Evimizde giydiklerimizle dışarıda giydiklerimiz farklı olmalı kardeşler! Tesettürde yanlışların olması doğruları değiştirmez. Zira Allah’ın koyduğu kurallar bellidir. Rabbimizin emirlerine uyma konusunda verdiğimiz her taviz takva elbisemizde açılan bir gediktir. 

Nefsimizin mayası haramlardır. Bu nedenle haramlar insana çekici gelir. Uyanalım kardeşler! Teyakkuzda olup nefsin emellerine set çekelim. Şeytan haramları süslü tezgahıyla yolumuza serecektir. İmtihan dünyasında olduğumuzu, hayatın bir tercih meselesi olduğunu ve tercihlerin sonucunu yaşayacağımızı bilelim. Kulluğumuzdaki her tavizin Caretta yavrularının ışığa aldanıp ters yöne gitmesi gibi bizleri huzur deryasından uzaklaştıracağının farkına varalım.

Şeytan bilhassa gençlerle çok uğraşır. Zira gençlerin ibadeti Allah katında çok kıymetlidir. Takvalı genç, Allah`ın çok sevdiği bir kuldur; zira hem şeytanı hem güçlü nefsini yenmiştir. Ashab-ı Kehf, Allah`ın rızasını tercih ederek o görkemli sarayı ve üst düzey görevlerini terk eden bir avuç gençti. Onlar mağaraya sığındılar, Allah`ın rızasını tercih ettiler ve nihayetinde isimleri Arş-ı Âlâ’ya ve Kur`an’a yazıldı. Emekliliği gelmiş birinin mağaraya sığınması kolaydır hatta onun için daha iyidir, sakinlik ister zaten. Fakat gençlikte bunu yapmak dava işidir, aşk işidir.

Tesettür kadının ihtişamıdır lakin kuralına uygun olursa ihtişamdır. Kardeşler havalar ısınınca ne oluyor tesettürümüze? Düğün, bayram olunca, balkona çıkarken bizim tesettürümüze ne oluyor? Yeni çıkan topuklu ayakkabıya, daha rahat olmak için tercih edilen tunik-pantolon modasına, “Düğünlerde tesettürlüyüm ama hepinizden daha şıkım” dercesine abiye elbiselere feda edilemeyecek kadar güzeldir tesettür. 

Kardeşler, tesettürümüzü sevelim! Her şey sevmekle başlar. Seversen daha bir güzelleşir ve zorlar kolaylaşır. Tesettür çok güzeldir. Hani bir anne çocuğu dışarı çıkacağı zaman hava rüzgarlıysa ona, “Ceketini giy, rüzgâr çarpmasın” der; hava güneşliyse, “Şapka tak da güneş çarpmasın” der. İşte bize annemizden doksan dokuz kat daha merhametli olan Rabbimiz bize, “Kulum dışarı çıkarken üzerine benim ayetimi al da senin kalbini haram bakışlar hasta etmesin, incitmesin” diyor. Ne güzel bir Rabbimiz var. Biz de, “Ey Rabbim, sen tesettürü mü emrettin; emrin olur ya Rabbena! Seve seve…” diyerek tesettürlenmeliyiz. Tesettürün güzelliğini kelimelerin ve zihnimin kısıtlı imkanlarıyla bir de şöyle izah edebilirim: Hani dışarıya çıkacağınız zaman başörtünüzü takıyorsunuz ya. Hayal ediniz: Hain bakışlar size sıkıntı vermesin, sizin nurunuzdan çalmasın diye adeta kendi mağaranıza giriyorsunuz, Hira’nıza sığınıyorsunuz. İşte tesettür hepimizin Hira’sı olmalı.

Bir de tesettürlü iken başörtüsünden vazgeçen yani aslında kendinden vazgeçen kardeşlerimiz var. Onlara kızamam ve onları kınamıyorum. Hepimiz birini kınayacaksak nefsimizi kınayalım. Çünkü nefs yaptırıyor bunları. Nefsine yenik düşerek başörtüyü çıkarmak, çok güzel bir yola girmişken o yoldan geri dönerek daha dolambaçlı ve dikenli bir yola girmek gibi. Hele de sebep olarak, “Zaten tesettürüm doğru değildi, içim huzursuzdu.” demek... Kimi kandırıyoruz kardeşler? 

Açılmak için harcadığımız enerjiyi tesettürümüzü düzeltmek için kullanalım. Zira başörtüyü çıkarmak bir yöneliş, bir çaba gerektirir. Başörtünü çıkaracaksın, saçına şekil vereceksin, görünen yerlerine güneş kremi süreceksin, giyim tarzını değiştireceksin ve bunca çabayla bir de günaha gireceksin. Kimin gözüne girmeye çalışıyoruz? Elde etmek istediğimiz işi, eşi, arkadaşların beğenisini bize nasip edecek olan Rabbimizdir. O halde biz Rabbimizin rızasını kazanmaya bakalım. Dünyanın gel geç sevdalarına kapılmayalım. Bütün modaları takip etsen nereye kadar? İnsanın emellerine ömür yetmez. Biz bu fani ömrümüzdeki amellerimizle cennete varmaya bakalım. 

Kardeşler, emellerimize değil amellerimize bakalım! Gün bugündür. Hepimiz bugün tesettürümüzü düzeltmeye karar verelim. Biz tesettürümüze ne kadar sahip çıkarsak tesettürümüz de bize kabirde, sıratta, mizanda öyle sahip çıkacak. Biz tesettürümüze ne kadar değer verirsek tesettürümüz de güzel yüzlü bir dost olup kabrimizde yanımıza gelecek ve bize değer verecek. Rabbimiz hiçbir emeği, gayreti boşa çıkarmaz. Rabbimizin emirlerini seve seve yapmak bir başkadır. Sevgi güzelleştirir, anlam katar. Gayret bizden, muvaffakiyet Allah`tandır.

 

HABERE YORUM KAT

5 Yorum