1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. TUNUS

  4. “Tek adam demokrasisi (!)”nin parlamento seçimi
“Tek adam demokrasisi (!)”nin parlamento seçimi

“Tek adam demokrasisi (!)”nin parlamento seçimi

Ahmet Varol, Tunus'taki parlamento seçimlerini değerlendirirken Tunus'un siyasi atmosferini de aktarıyor.

10 Aralık 2022 Cumartesi 13:30A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

“Tek adam demokrasisi (!)”nin parlamento seçimi

Tunus’ta Anayasanın kendisine verdiği yetkileri kullandığı iddiasıyla hükümete ve parlamentoya darbe yapan Kays Said, üyeleri serbest seçimle belirlenmiş olan parlamentonun çalışmalarını askıya almıştı. Sonra hukukçuların mevcut Anayasanın cumhurbaşkanına iddia ettiği yetkileri vermediğini ispat etmeleri üzerine bir bakıma; “Anayasa bize uymuyorsa, biz Anayasaya uyacak değiliz. Onu kendimize uydururuz” diyerek ülkede tek adam diktatörlüğünü geri getiren bir yeni Anayasa metni hazırladı. Bütün siyasi çevrelerin eleştirdiği ve boykot ettiği yeni Anayasayı tüm tepkilere rağmen göstermelik bir referandumla güya halkın onayına sundu. Halkın büyük çoğunluğunun referandumu boykot ederek muhalif tavrını ortaya koymasına rağmen ülkenin yeni diktatörü çoğunluğun kabul ettiği iddiasıyla Anayasayı uygulamaya geçirdi.

Şimdi kazıklarını iyice sağlamlaştırmaya çalıştığı bu tek adam diktatörlüğünün kendince parlamentosunu da oluşturmak için seçim yapmaya hazırlanıyor. Bu amaçla 17 Aralık’ta ülkede güya bir genel seçim gerçekleştirilecek. Böylece gerçekte bir tek adam diktatörlüğü olan sisteme, şeklen “demokratik” görünümü verilecek ve bu yolla sistem resmiyette bir “tek adam demokrasisi” haline getirilmiş olacak. Ama uygulamada değişen bir şey olmayacak. Oluşturulacak meclis bir kafa sallayanlar meclisi olacak. Diktatörün sipariş ettiği düzenlemeleri yasalaştırmak suretiyle onun tüm zulüm uygulamaları için birer “yasal” çerçeve oluşturacak. Dolayısıyla halkın değil diktatörün meclisi olacak. Ama bunun örnekleri ne yazık ki İslam dünyasında epey var. O yüzden Tunus diktatörü böyle bir meclis oluşturmada zorlanmıyor.

Tunus diktatörü, Anayasa değişikliğinden sonra seçim kanununda da önemli değişiklikler yapmıştı. Yeni sisteme göre genel seçimlerde siyasi partiler tamamen ekarte edilmiş durumda. Parlamentoya girmek isteyenler siyasi partilerin listeleri içinde değil kişisel adaylık başvurusunda bulunabiliyorlar. Parlamentodaki sandalye sayısı da 217’den 161’e düşürüldü.

Aday olmak için uygun olduklarına hükmedilenler, kendi bölgelerinden 400 kişinin imzasıyla adaylık başvurusunda bulunabiliyor. Bu adaylar da herhangi bir siyasi parti adına değil kişisel seçim kampanyası yürütebiliyor. Seçim kampanyası 14 Aralık’ta son bulacak ve vatandaşlardan 17 Aralık tarihinde güya parlamentoda kendilerini temsil etmelerini istedikleri kişileri seçmeleri için sandık başına gitmeleri istenecek.

Aslında sorun sadece siyasi partilerin ekarte edilmesinden ve adaylık başvurularının kişisel olarak yapılmasından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda diktatörün adayları değerlendirme sistemi de sadece onun istediği karakterlerde birilerinin girebileceği tarzda bir parlamento oluşturulması için gerekli elemeleri yapacağı ve seçmenlerin önünde sadece diktatörün şakşakçılığına uygun seçeneklerin kalacağı bir sistemin uygulamaya geçirilmesinden kaynaklanıyor. Siyasi partilerin ekarte edilmesinin öncelikli amacı da zaten partilerin, diktatörün ayağına takılabilecek türde birilerini meclise sokmasına imkan tanıyacak bir düzenlemeye fırsat verilmemesi.

Ülkedeki siyasi oluşumların büyük bir kısmı bu seçimlerin halkın temsilcilerini değil diktatörün uygulamalarını meşrulaştırma görevini üstlenecekleri belirlemek amacıyla düzenleneceğini düşündüğü için taraftarlarını seçimi boykot etmeye, sandık başına gitmeyerek karşıt tavırlarını ortaya koymaya çağırıyor. Bu yüzden Anayasa referandumunda olduğu gibi 17 Aralık’ta düzenlenecek genel seçimlerde de katılımın çok düşük düzeyde olacağı tahmin ediliyor.

Ancak katılımın düşük düzeyde olması diktatörü ve ülke dışından ona destek veren görünüşte “demokrasi” yanlısı güçleri çok fazla ilgilendirmiyor. Diktatörün seçim yoluyla belirlendiğini iddia edebileceği bir parlamentosunun olduğunu ve artık yasaları sadece kendisinin çıkarmadığını, aynı zamanda yasa tekliflerinin seçimle belirlenmiş bir meclisin onayından geçtiğini iddia etmesine uygun bir yapı oluşturulmuş olacak.

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT