1. YAZARLAR

  2. Dr. Sivilay Genç (Abla)

  3. Tahralar yasaklansın
Dr. Sivilay Genç (Abla)

Dr. Sivilay Genç (Abla)

Yazarın Tüm Yazıları >

Tahralar yasaklansın

15 Ekim 2009 Perşembe 18:45A+A-

Soru: Sevgili Sivilay Abla, evinin önünde vücudu parçalanarak çocuk yaşta hayata veda eden Ceylan’ın ölüm nedeni, daha önce tahmin edildiği gibi havan topu değil, elindeki tahrayı bombaatar mühimmatına vurmasıymış. Havan topu diye tutturanlar da orduyu yıpratmaya çalışan kötü niyetli insanlarmış. Bu açıklamalar karşısında çıkmaza düştük, yardımını rica ediyoruz. (Berkin – Sevda)

Cevap:
Sevgili Berkin ve Sevda, nihayet bilirkişi raporu açıklandı ve ülke olarak rahatladık. Havan topu değilmiş. Cinayet aleti tahradan yola çıkarak katile yani tahra üreticisine ulaşılması an meselesiymiş. Ülkemizin güneydoğusunda sıkça görülen mühimmat bitkileri arasında yer alan bombaatar mermisine yataklık eden kurumuş otlar da devletin güvenlik güçleri tarafından anız yakma yöntemiyle cezalandırılmıştır. Bombaatar mermisinin araziye atıldığında patlamaması için söz konusu mühimmatı rutubetli bir ortama bırakan personelin Amerika ve Avrupa bağlantıları araştırılmaktadır. Durum bundan ibaret iken havan topu diyerek ordumuzu yıpratmak için fırsat kollayanların ince ince tasarlanmış bu kusursuz komplonun bir parçası olduğu hemen anlaşılmaktadır.

Bu olay bize ders olmalı, tahra üretimine sınırlandırma getirilmeli, askerliğini yapmayan ya da arazilerimizde sıkça rastlanılabilecek mühimmat türleriyle ilgili özel bir eğitim almayanlara tahra satışı yasaklanmalıdır. Özellikle güneydoğu illerindeki İlköğretim okullarında okutulan Hayat Bilgisi derslerinde ünite konularından biri bu temel hayat bilgisine ayrılmalıdır.



Uşaklık sanattır

Soru:
Sevgili Sivilay Abla, okyanus aşırı bir iş seyahatinden dönerken Fransız Havayolu ile uçtum. Altmış yaşına merdiven dayamış yaşlı bir kabin görevlisinin bize hizmet edeceğini görünce önce şaşırdım. Ama adam işine başladığında hayranlıkla onu izledim. Adam bir kabin görevlisi değil bir sanatçıydı, sabaha kadar sürekli güleryüzle hizmet etti. Neden bizde böyle hostlar, hostesler yok? (Gökhan Bayoğlu)

Cevap:
Sevgili Gökhan, sanatçı olmalarını geç, Türk hosteslerden dayak yemeden uçaktan inersen kendini şanslı hissetmelisin. Kimse gücenmesin ama zaten ne endam var ne de göz dolduran bir güzellik. Bir de üstüne kaba sabalık, en iyi ihtimalle sakil duran sahte bir kibarlık.

Ben bu durumun kaynağını araştırdım ve belki şaşıracaksınız ama Atatürk’e vardım. Hep anlatılan ve Atatürk’ün büyüklüğüne delil olarak sayılan bir hikâye vardır. İngiliz Kralı ya da Prensi Türkiye’yi ziyarete gelir. Köşkün garsonu yemek servisi yaparken ayağı takılır ve elindeki tepsiyle iki seksen yere uzanır. Bu rezalet karşısında Atatürk İngiliz Kralı’na döner ve “Ben bu millete her şeyi öğrettim, bir tek uşaklığı öğretemedim” der. Böylece hem dünyanın en iyi uşaklarının çıktığı İngilizlere laf çakmıştır hem de yemek dolu tepsiyle yere düşen Türklüğün gururunu yerden toplayıp ayağa kaldırmıştır. Bu hikâye ile övünülür durulur.

İşte garsonluğa, hatta tüm hizmet sektörüne burun bükerek bakmamızın genetik kodları bu olayda gizli. Sadece uçaklarda değil, Türkiye’de en lüks lokantaya da gitsen garsonların suratı beş karıştır. Yüzlerinde sadece eve gitme isteği okunur. Kenara çeksen söyleyecekleri şey “Bizimkisi de meslek mi, sabahtan akşama kadar millete uşaklık ediyoruz” olur. Halbuki insanlara hizmet etmek kutsaldır. En başta annelik mesleğidir. Uşaklığı da aşağılamak gülünçtür. Beğenmediğiniz uşaklar dünyayı kökünden etkileyecek insanları yetiştirmiştir.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT