1. HABERLER

  2. İSLAM DÜŞÜNCESİ

  3. Suçüstü yakalamak bir hüner mi?
Suçüstü yakalamak bir hüner mi?

Suçüstü yakalamak bir hüner mi?

Maalesef bir hafiye gibi küçükleri suçüstü yakalamayı bir başarı zannedenlerimiz oluyor. Unutmayalım ki onları birtakım kötülükler üzerindeyken suçüstü yakalama, yani suç işlerken görme arzusu hiç de hayırlı bir arzu değildir.

14 Eylül 2022 Çarşamba 23:11A+A-

Mehmet Göktaş, Doğruhaber gazetesinde yayınlanan yazsısında kendisini es geçip başkalarının hatalarını düzeltmek yerine, ifşa etme çıkma hastalığını yorumluyor:

“Sigara içtiğimi artık babam da biliyor dedi çocuk arkadaşlarına, “geçen gün yakaladı.”

Böyle oldu diye o çocuk artık sigarayı bırakma kararı falan almadı, bir korkuyu daha atlattığından, bir engeli daha aştığından dolayı başarı kazandığını ima ediyordu.

Maalesef bir hafiye gibi küçükleri suçüstü yakalamayı bir başarı zannedenlerimiz oluyor. Unutmayalım ki onları birtakım kötülükler üzerindeyken suçüstü yakalama, yani suç işlerken görme arzusu hiç de hayırlı bir arzu değildir.

Elbette küçüklerimizin başıboş bırakılmasını, yaptıkları her şeyin görmezden gelinmesini istemiyoruz ama onları suçüstü yakalamak ne büyükler için bir hünerdir ne de onları düzeltip vaz geçirme yoludur.

“Haydin arkadaşlar, ezan okundu, abdesti olmayanlar abdest alsın, şurada topluca bir namaz kılalım” dedi oradakilerin en olgun olanı. Hiç kimse itiraz etmedi, bazıları abdeste kalktı, gençlerden birisi de “benim abdestim var” dedi, cemaatle namaz kılındı.

Dikkatimi çekti, oradakilerden bir kısmı namaz kılmayan kişilerdi ama abdest alıp namaz kıldılar. Öyle bir hava oluşmuştu ki onlar “ağabey bizi namaz kılan kişiler olarak biliyor” duygusunu ve hüsnü zannını vermişti, onun bu güzel zannını boşa çıkarmadılar.

“Günahına girmeyim ama o öteki çocuğun abdesti yoktu” dedim, tebessüm ederek “ben de öyle biliyorum, fakat birilerini yalancı çıkarmak, suçüstü yakalamak bize yaraşmaz, inşallah bundan sonra bir daha birlikte olursak abdestli olur” dedi.

“Annem babam benim arada bir içtiğimi bilmiyorlar”

“Hocam beni hep beş vakit namaz kılan birisi olarak tanıyor”

“Bizimkilerin benim bütünlemeye kaldığımdan haberleri yok”

“Zavallı eşim ve çocuklarım benim arada kumar oynadığımı hiç bilmiyorlar”

Şahsen ben böyle itiraflara çok rastlamışımdır

Söyleyin, bütün bu itirafların ucunda bir tövbe, bir üzüntü, bir çırpınış, bir kurtulma azmi yok mudur?

Mademki seni iyi birisi olarak biliyorlar, Allah’ın izniyle bir gün onları yalancı çıkartmamak için iyiliğe yöneleceksin demektir.

İyi dikkat edin, bu itirafta bulunanların çoğu pişmanlık duygusu taşıyorlardı ve kendisini iyi birisi olarak bilenlerin yüzünü kara çıkarmama niyetindeydiler.

O halde günah avcılığından vazgeçelim

Unutmayalım, elimizdeki takozu en iyi yerde kullanmaya dikkat edelim, aksi takdirde kaçmakta olan araç takozu atlarsa daha da hızlanır.

HABERE YORUM KAT

3 Yorum