Dr. Sivilay Genç (Abla)

Dr. Sivilay Genç (Abla)

Yazarın Tüm Yazıları >

Seçim bayrakları

12 Mart 2009 Perşembe 10:54A+A-

Soru: Sevgili Sivilay Abla, yerel seçimler münasebetiyle partiler her yere bayraklar astılar. Gökyüzü bayraktan görülmeyecek hale geldi. Daha çok bayrak astı diye bir partiye oy verecek kimse tanımıyorum. Bu bayraklara harcanan para fakirlere dağıtılsa daha iyi olmaz mı? (Sevda Güngör – İstanbul)

Cevap:
Sevgili Sevda, tek parti olsa, dolayısıyla sadece o partinin gösterdiği bir kişi aday olabilse; o zaman ne gökyüzümüzü kapatan bayraklar asılırdı, ne de evlerimizin önünden iğrenç şarkılar çalan seçim otobüsleri geçerdi. Sessiz sedasız seçimler olur biterdi. Hatta seçime bile gerek kalmazdı. Ne güzeldi Nevzat Tandoğan’ın çeyrek asır Ankara’nın hem valisi hem belediye başkanı hem CHP il başkanı olduğu günler.

Bayrakların parasını fakirlere dağıtma fikrini ise etrafta fazla dillendirmemeni öneririm. Kömür dağıtanlardan beter ederler seni.


NTV’de dinî program


Soru:
Merhaba Sivilay Abla, NTV’de yayımlanan ‘Haydi Gel Bizimle Ol’ programının ilk yarım saatinde hep din konuşuyorlar. Tabiri mazur görün, Müslümanların alayını kalaylıyorlar. Acaba bu laikliğe aykırı değil mi? (Saliha Demir – Kayseri)

Cevap:
Sevgili Saliha, bildiğim kadarıyla RTÜK’ün televizyonlara getirdiği bir kural var. Çevre, anne-çocuk sağlığı, sigaranın zararları gibi konulara haftalık bir kaç saat ayırmak zorunda. Televizyonlar da gece yarısından sonra bu zorunluluğu savuşturan programlar koyuyorlar. Aynı şekilde Diyanet İşleri’nin de televizyonlardan benzer bir talebi olabilir. Haftalık yarım saat dinî konuların işlenmesi şeklinde bir zorunluluk getirilmiş olabilir. Bu durumda, ‘Haydi Gel Bizimle Ol’ NTV’nin Diyanet Saati programı olmuş oluyor. O halde pekala Pınar Kür ve Müjde Ar’a da NTV’nin Asaf Demirbaşları diyebiliriz.


Clinton’a müstemleke valisi muamelesi


Hazır lafı açılmışken itiraf etmeliyim ki; Hillary Clinton’a bizimle ol teklifini kabul ettirmekle büyük sükse yaptılar. Ancak ABD dışişleri bakanına değil de Türkiye’ye atanmış müstemleke valisine şikâyet dilekçesi verir edasıyla hazırladıkları sorular ekran başındakilere saç baş yoldurttu. Neyse ki programın süresi ABD mandası talebinde bulunmalarına yetmedi.


Sivil Darbe?


Soru:
Sevgili Sivilay Abla, gazeteler ve televizyonlar Türkiye’de bir sivil darbe yaşandığından bahsediyorlar. Ergenekon tutuklamaları, Doğa Grubuna kesilen vergi cezası sivil darbe midir? Her türlü darbeye karşı olan biri olarak bu konuda ne tutum alacağımı bilemiyorum. Yardımınızı rica ederim. (K. Bostancıoğlu – Ankara)

Cevap:
Merhaba, diyelim ki bu bir sivil darbe. Gazeteler ‘sivil darbecilere’ veryansın eden manşetler atılabiliyor. Televizyonlarda istedikleri kişileri konuk edip, sabahlara kadar ‘sivil darbecileri’ eleştirebiliyorlar. Karikatür dergilerinde bu ‘darbe’cilerin boy boy karikatürleri yayımlanıyor. Vergi borcuna itiraz için hukuki yollar açık. Mahkemeye düşenin kendini savunmasına izin veriliyor. Avukatları yoluyla kamuoyunu yönlendirme şansı bile var. Mahkeme kararını temyiz etme, hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürme hakkı var. Sen bir düz vatandaş olarak “bunlar darbeci mi” diye sorabiliyorsun. Peki; 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, hatta 28 Şubat’ta bu saydıklarımızın hangisi mümkün olabilmişti? Cevap veriyorum: Hiçbiri. Darbenin bile sivil hali böyle ise sivil bir anayasamız olduğunda ne kadar yaşanılır, iyi bir memleket olacağız demek ki.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT