Soru: Sivilay Abla, Yüksek Seçim Kurulu’nun bildirdiğine göre, elli iki milyon kayıtlı seçmen var. Seçmenlerin yirmi iki milyonu, geçen pazar günü Anayasa’nın değişmesi için “Evet” dedi. Toplam seçmen içinde “Evet” diyenlerin oy oranı yüzde 42 oluyor. Bu durumda yüzde 58 “Evet” dememiş oluyor. Gördüğünüz gibi aslında biz kazandık. (Kemal Coşkun)

Cevap: Sevgili Kemal, aynı mantıktan yola çıkarsak; on dört milyon seçmen “Hayır” dedi. Elli iki milyon kayıtlı seçmenin yüzde 30’u Anayasa değişikliğini istemediğini belirtmiş oldu. Bu durumda Anayasa değişikliğine yüzde 70 itiraz etmemiş oluyor. Yani her halükârda kaybediyorsunuz kuzum.

Beyin

Soru: Sevgili Sivilay Abla, bilgi dolu beyinlere sahip anayasa profesörleri dururken anayasa konusunda bilgisi olmayanların hatta okuma yazması bile olmayanların karar vermesi doğru mu? (Gülse Barın)

Cevap: Sevgili Gülse, NASA, geçtiğimiz yıl büyük bir araştırma projesi için kampanya başlatmıştı. Ellerindeki son derece gelişmiş devasa bilgisayarların kapasitelerini aşan bu proje için, evlerimizdeki küçük, sıradan bilgisayarlarımızı kullanmadığımız zamanlarda NASA’nın ağına bağlayıp açık bırakmamızı istediler. Beş milyon küçük ev bilgisayarı bu ağa bağlandığında NASA’nın elindeki en gelişmiş bilgisayarlardan kat kat fazla işlemci gücüne sahip bir bilgisayar ortaya çıkıyordu çünkü.

Referandumda elli milyon kişinin oy vermesi demek, elli milyon beynin birleşip devasa bir beyin haline gelmesi demektir. Bu beyin her halükârda bir, üç ya da beş ordinaryüs anayasa profesörünkinden daha büyük bir işlemciye sahiptir.

Yüzde 51

Soru: Sevgili Sivilay Abla, referandumda yüzde 42’nin “Hayır” oyu vermesi bir şey ifade etmiyor mu? Böyle önemli bir karar için yüzde 58 oy yeterli mi? (Tuğba Ersan)

Cevap: Sevgili Tuğba, farz edelim bir şirketin yüzde 48 hissesi 70 liraya satılıyor olsun. Bu durumda aynı şirketin yüzde 49 hissesi en fazla 80 lira eder. Eğer şirketin yüzde 51 hissesini almak istersen ihtiyacın olan para 100 lira değil en az 200 liradır. Çünkü satın aldığın sadece kâr getirecek hisseler değil aynı zamanda son sözü söyleme hakkıdır.

Yüzde 51 ile yüzde 58 arasındaki fark, yüzde 51 ile yüzde 49 arasındaki farkın yanında teferruat sayılır.

Tok açın halinden

Soru: Sevgili Sivilay Abla, ünlü Türk düşünürü Banu Avar “Karnı aç, beyni aç bırakılmış olanlar, ne olduğunu bilmedikleri ve dillerinin bile dönmediği bir ‘referandum’un içinde yer alan yirmi altı maddeye ‘Evet’ basmışlardır” diyor. Banu Hanım haklı olabilir mi? (Burak Soylu)

Cevap: Sevgili Burak, kesinlikle haklı. Karnı aç olanlar, bulundukları durumun değişmesini istediler. Karnı tok olanlar da “bizim keyfimiz yerinde, bu durum değişmesin, böyle kalsın” deyip dilleri döndüğü referandumda “Hayır” bastılar. Tabii bir de tok olup komşusu aç diye “Evet” basanlar oldu.

Bahçeli ne içiyor?

Soru: Sivilay Ablacım, sence yüce devletlû hemi de bahçeli olan hemi de 40. yılında olan bir partinin en genel başkanı olan zat-ı muhteremin içtiği şey nedir?

Kimin oyu olduğu belli olmayan “Hayır” oylarına güvenip acil seçim istiyor da. Biliyorsan bana da söyle, ben de tersinden görüp aynı zamanda efelenmek istiyorum:) (Sibel Doğruel)

Cevap: Sevgili Sibel, içtiğinden değil, matematiği kuvvetli. (Bakınız: MHP 40. yılında nasıl iktidar olacak sağlamalı ebcet hesabı.)

TARAF