1. HABERLER

  2. İSLAM DÜŞÜNCESİ

  3. Saygınlığın ölçüsü, izzet ve şerefin kaynağı
Saygınlığın ölçüsü, izzet ve şerefin kaynağı

Saygınlığın ölçüsü, izzet ve şerefin kaynağı

Emaneti yüklenen insan cahil ve zalim midir? Hayır, Kesinlikle değil. Emaneti yüklenen neden cahil ve zalim olsun? Cahil ve zalimler emaneti yüklenme yetisi bahşedilmiş olmasına rağmen sorumluluktan kaçanlardır.

18 Ocak 2022 Salı 22:15A+A-

Sinan Ön / Haksöz Haber

Mükerremlik, muhteremlik, soyluluk, fazilet ve asalet; soya, aşirete ve kabileye veya zamana, mekâna ve makama değil, sadece takvaya bağladır. “En keriminiz en çok sakınanızdır” der Kur’an. Sahabe için saygınlığın ölçüsü, Bedir’de bulunup bulunmamak gibi değerler üzerine bina edilirken; izzet ve şerefin kaynağı Müslümanların yanında aranırdı.

Oysa bugün öyle mi? İcat edilen makamlar sayesinde saygınlığın ve kerametin yönü değişti. Hele ki, saygınlık “aklın ışığı” ile varılan “aydınlık dünyada” aranınca ne değer kaldı, ne gelenek; ne örf kaldı ne din! Bedir’de karşılıklı savaşanların Mekke’nin fethi ile eşitlendiği gibi, “emanete sadakatti Allah’a sadakat” olarak görenler ile “emanete ihanet edenler” aynılaştırıldı. Hatta bir zamanlar “emanete sadakat” diyenler, ihanete alkış tutar oldu. 

İlahi kelam giderek hayatımızdan çıkıyor. Kötü gidişin ince ayarı gittikçe dünyevileşen sosyal hayatın elinde oyuncağa dönüşüyor. Irkî ve siyasî mülahazalar yoğunlaşıp yaygınlaştıkça; ibadetler üzerine bile ahlaki boyutları düşünülmemiş kısır fetvalar üretiliyor. Bu fetvaların, dünyevileşmeyi ne denli hızlandıracağı, dinin güzel ahlak ve ihsan boyutunu ne denli unutturacağını ise kimse hesap etmiyor.

Yazının Devamı >>>