1. HABERLER

  2. HABER

  3. Said Halim Paşa nasıl anlaşılamadı?
Said Halim Paşa nasıl anlaşılamadı?

Said Halim Paşa nasıl anlaşılamadı?

Türkiye İslamcılığının içinde modernliği teorik olarak en isabetli şekilde değerlendiren isim olan Said Halim Paşa yıllar önce 6 Kasım tarihinde şehit edildi.

07 Aralık 2021 Salı 22:44A+A-

Said Halim Paşa'nın vefat yıldönümünde konu hakkında sitemizde geçtiğimiz sene yayımlanan bir çalışmayı tekrar ilginize sunuyoruz:

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

İslamcılık düşüncesinin özgün sesi: Said Halim Paşa

Said Halim Paşa 19 Şubat 1864’te Kahire’de dünyaya geldi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunudur. Altı yaşındayken Kahire’den ayrılıp ailece İstanbul’a yerleştiler. Temel dil bilgisini dönemin kozmopolit yapısı içinde öğrenerek Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizcede yetkin bir duruma geldi. Üniversite tahsili için gittiği İsviçre’de siyasi ilimler okudu ve Batı dünyasını bizzat içinden tanıma imkânı edindi. 1900 senesinde Rumeli Beylerbeyliği makamına yükseltildi. Ancak siyasi çekişmelerden dolayı üstüne atılan bazı iftiralar sonucu bu görevinden uzaklaştırıldı.

1903 senesinde Genç Osmanlılar hareketi ile irtibat kurdu ve onları maddi olarak destekledi. Sürgün içinde geçen bu yıllarda memleketi Mısır’a gitti ve ardından bir dönem Avrupa’da yaşadı. 2. Meşrutiyetten sonra tekrar İstanbul’a döndü. 2. Abdülhamid tarafından Ayan Meclisi’ne seçildi. Ancak kendi isteğiyle bu görevden ayrılarak Paris’e gitti ve İslamcılık üzerine risaleler yazmaya başladı. 1913’te sadrazamlığa getirildi. Edirne’nin geri alınması için yoğun çaba gösteren Said Halim Paşa diplomat ve devlet adamı olarak da yoğun faaliyetlerde bulundu. 1. Dünya Savaşı’na girilmesinden kendisinin haberi olmadığı için İttihatçılarla –başta Talat Paşa olmak üzere- zaten var olan ayrılıkları daha da derinleşti. Padişahın yoğun isteği sebebiyle hem İttihatçılarla hem devlet göreviyle olan ilişkisini bir süre daha sürdüren Said Halim Paşa en sonunda makamından ayrıldı.  Ermeni soykırımının sorumluları arasında gösterildi. Yargılamalarda suçsuzluğu kanıtlandı. Hayatı boyunca reddettiği ve karşı çıktığı milliyetçi düşüncenin cürümlerinin sonuçlarını o ödedi. 1921 senesinin 6 Aralık tarihinde Roma’da bir Ermeni komitacı tarafından vurularak şehit edildi. Rahmeten vasia…

Yazının devamı