1. HABERLER

  2. İSLAM DÜŞÜNCESİ

  3. “Oruç tutmuyorum ama Sahura da kalkmayıp hep mi gavûr olayım?”
“Oruç tutmuyorum ama Sahura da kalkmayıp hep mi gavûr olayım?”

“Oruç tutmuyorum ama Sahura da kalkmayıp hep mi gavûr olayım?”

​​​​​​​Şu mübarek günlerde dokunmayın kimsenin hatırına. Hiç bir şeyleri olmasa bile mademki ezan okunurken “Aziz Allah” diyorlar, ezan okunurken bacaklarını indiriyorlar, mademki yemeklerine besmele ile başlıyorlar, sonunda elhamdülillah diyorlar...

01 Nisan 2021 Perşembe 19:20A+A-

Mehmet Göktaş, Doğruhaber gazetesinde yayınlanan yazısında halkın İslam’a olan aidiyetini ve davetçilere düşen sorumlulukların üzerinde duruyor:

Sizce doğru söylemiyor mu bu adam?

Zannedersem hepiniz bilirsiniz bu nükteyi; Adam ramazanda hanımıyla birlikte her gece sahura kalkar onunla birlikte yermiş fakat gündüz oruç tutmazmış. Hanımı da “oruç tutmadıktan sonra niye sahura kalkıyorsun?” deyince bu cevabı vermiş; sahura da kalkmayalım hep mi gâvur olalım hanım!”

Siz ne düşünüyorsunuz bilemem ama bana göre adam haklıdır. Bu bir aidiyet duygusudur, bir sahurla da olsa kendisini İslam’a ait görüyor.

Mademki sahur İslam’ındır, İslam’ın bir şiarıdır, mademki adam İslam’ın şiarlarından birini sahipleniyor, kim ne diyebilir bu adama?

Ezanı duyunca ağzına götürdüğü içki kadehini bırakan, ezandan sonra devam eden bir adamın durumu aynı değil midir?

Hiç bir ibadeti olmadığı halde otomobiline binerken, kontağı çevirirken besmele çekenlere çok rastlamışımdır.

Zannedersem bu örneklere hepinizin ekleyecekleri vardır. Bu insanlar bu yaptıklarıyla kendilerini İslam’a ait görüyorlarsa, bize göre pamuk ipliğiyle de olsa kendilerini bağlı kabul ediyorlarsa bize düşen nedir?

Bu arada biz kim oluyoruz? Diyelim ki bu insanlara göre çok çok daha dindarız, İslam’ı hayatın her alanına hakim kılmaya çalışan gayretli Müslümanlarız.

Ama her şeye rağmen İslam’ın halifesi değiliz, hâkimi, kadısı, savcısı değiliz, kayıt memuru da değiliz, yani bu insanların kayıtlarını İslam’dan silme yetkimiz de olmadığına göre...

Peki biz kimiz, İslam’ın nesiyiz?

Bence en yakışanı, en isabetlisi, bizler İslam’ın davetçileriyiz.

Ve bu insanlar bizim davet listemizdedirler. Bizim bu adamlar hakkında bir hâkim edasıyla hüküm vermemizin hiç bir anlamı ve faydası yoktur.

Eğer İslam adına tavizsiz olma iddianız varsa bunu rejimlere gösterin, insanlara merhametle yaklaşın, hesabınızı hep davet üzerine yapın. Mademki bu insanlar kendilerinin bunlarla İslam’a ait olduklarını söylüyorlar, işte bizim giriş kapımızdır oralar.

Şu mübarek günlerde dokunmayın kimsenin hatırına. Hiç bir şeyleri olmasa bile mademki ezan okunurken “Aziz Allah” diyorlar, mademki ezan okunurken bacaklarını indiriyorlar, mademki yemeklerine besmele ile başlıyorlar, sonunda elhamdülillah diyorlar...

Ve bunlarla kendilerini İslam’a ait görüyorlar, bırakın öyle olsun Allah aşkına!

HABERE YORUM KAT

8 Yorum