1. YAZARLAR

  2. Patrick Hilsman

  3. Rusya ve Suriye Kendi Suçlarını Belgeliyorlar

Rusya ve Suriye Kendi Suçlarını Belgeliyorlar

Ocak 2017A+A-

Düzmece haberlerin ortada dolaştığı, Rusya’nın bilgisayar korsanlığının vuku bulduğuve gerçeklik ötesi olguların öncelendiği çağda, gerçeği, kurgu ve propagandadan ayırt etmek oldukça zorlaştı. Son birkaç yılda iftira ve saçmalama endüstrisi, devlet aktörleri tarafından yalan bilginin yaygınlaşması için devreye sokuldu.

Propaganda yeni bir şey değil ancak ABD, Rusya’nın hackerler ve sözde düzmece haberler vasıtasıyla 2016 ABD başkanlık seçimlerine müdahil olduğu iddiasında. Birçok kişi bu tarz zehirleyici vegerginlik oluşturucu yanıltıcı bilgilerle nasıl mücadele edileceğinimerak ediyor. Bu hususta dahada endişe edilecek husus ABD Başkanı seçilen Donald Trumph’ın bu tarz düzmece bilgiyi kullanmaya istekli görünüyor olması. O, üstelik bunu istihbarat ajanlarına ve diğer rasyonel gözlemcilere rağmen yapıyor. Bu üstesinden gelinemez tehditkarşısında hukukçuların kafası karışmış durumda. Karşı tedbirleri gözden geçiripciddi ciddi sansür uygulamayı bile düşündüler. Sansüre karşı olan bizler bile, deli saçması haberler yüzünden dehşete düşmüş durumdayız. Basitçe söylemekgerekirse Rus propagandasına karşı yapılacak en iyi tedavi yine Rus propagandasıdır.

Bu problem, Suriye savaşında olduğu kadar açık bir şekilde hiçbir yerde ortaya çıkmadı. Suriye savaşı, tarihte kaydedilmiş bütün çelişkileribarındırmasına rağmen hâlâ büyük biryanlış bilgilendirmenin kurbanı durumunda. Halep’teki insanların tahliyesi esnasında Rusya ve Suriye rejimi, telaş içerisinde seçici haberler ve karalama saldırılarıyla bu tahliye hikâyesini yönetmeye çalıştı. Rejim yanlısı yayınlar, Rusya televizyonu ve bazı Batılı yandaşlar, Suriye’de gerçekleşen toplu kıyımları önemsizleştirmeye ve gizlemeye çalıştılar. En dikkat çekici propaganda taktiklerinden biriside kurtarma ekibinde çalışanların güvenilirliğine saldırmak ve ayırım gözetmeksizin yapılan hava saldırılarının kanıtını ortadan kaldırmaktı. Neyse ki yanıltıcı bilgi kendi kendiniçürüttü. Bu yılın başlarında, BM yardım konvoyuna karşı yapılan hava saldırısının ardından Rusya televizyonu, Rus kuvvetlerinin yardım konvoyunun yerini bilmediğini ve hava saldırısı yapılmadığını iddia etti. Onlar ayrıcaRus insansız hava aracının kamera görüntülerini yayınladılar ve bu görüntülerde isyancıların attığı bir havan topunun konvoyun çok yakınından geçtiği görülüyordu. Ruslar hem konvoyun güzergâhından haberdar olmadıklarını söylüyorlar ama aynı zamanda onu takip ederek meşru bir hedef olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlardı. BM çok geçmeden hava saldırısının olduğunu kanıtlayan uydu görüntülerini yayınladı. Rusya ve Suriyerejimi bir taraftan sivilleri hedef almadıklarını iddia ederken diğer yandan Halep şehrine uçaktan attıkları bildirilerde şehirde kalmaları takdirdehalkı yok edecekleri yönünde tehdit ettiler.

Ayrıca Halep’ten yükselen sivil sesleri itibarsızlaştırma hususunda bir takıntı vardı. Russia Today ve In The Now, son 72 saat boyunca Halep’ten twit atan aktivistlerin güvenilirliğini sorgulayan videolar yayınladılar. Böyle yaparak açıkça kendilerinin yanlış bilgilendirme yaptıklarını ortaya koymuş oluyorlardı. Onlar Halep’ten twit atan aktivistlerin Halep’te olmadıklarını ve Batı ile bağlantılı olduklarını ima ediyorlardı. Twitter hesaplarının güvenilirliğini sorgulayan kampanyaya en çarpıcı örnek Halep’te annesi Fatıma ile ortak Twitter hesabı kullanan 7 yaşındaki Bana Alabedidi. Russia Today’dan Anissa Naouai, In The Now’da yayınlanan görüntülerinde Bana ve diğer Suriye Twitter hesaplarını itibarsızlaştırmaya çalıştı ve koordineli bir PR çalışmasınakarşı yardım istedi. Bu yanlış bilgilendirmeyi birçok gazeteci, Bana ve annesi ile doğrudan görüşmesine ve Bellingcat’ten Eliot Higgins’in Bana’nın Halep’teki konumunu tam olarak kanıtlamak için jeolokasyon kullanmasına rağmen yapmıştı.

Son olarak Russia Today, Murat Gazdiev’in, Bana’nın ailesine suçlamalar yönelten bir görüntüsünü yayınladı. Gazdiev şunları söylüyordu: “Ailesi, Doğu Halep’e kaçmak yerine isyancıların bulunduğu bölgede kalarak onun sağlığından endişe duyar halde kalıyor.” Gazdiev, saldırısına devamla Bana’nın ailesinin internete ulaşımını sorguladı. Bana’nın ailesinin sürekli olarak internet bağlantısı olması çok garip dedi. Gazdiev, hükümet kontrolündeki Halep’te bulunurken internet bağlantısının olmadığını ancak Bana’nın hâlâ twit atabildiğini söyledi.

Hiç şüphesiz Russia Today’ın kendi muhabirleri tarafından atılan twitler Halep’te internet olduğunu göstermekte. Ayrıca isyancıların kontrol ettiği bölgede bulunmuş olan herkes bilir ki online kalmak için birçok yol vardır. Son olarak Bana tarafından engellendiği şikâyetinde bulundu ve onun neden gece saat 2’de ayakta olduğunusorguladı. Gazdiev, sonunda onun gerçekten var olduğunu kabul etti ve onun anlam veremeyeceği bir savaşta araç olarak kullanıldığını iddia etti. Diğer bir ifade ile Rus propagandası, Rus propagandasını itibarsızlaştırmıştı. Bana gerçekti ve Halep’teydi ve Rusya da bunu biliyordu.

Yanlış bilgilendirme ve iftira saldırılarına en fazla maruz kalanlardan biriside Suriye’de “Beyaz Miğferler” olarak tanınan sivil savunma grubuydu. Rus kaynakları ve savunucuları durmaksızın bu gruba saldırdılar. Suriye’nin BM delegasyonuyla birlikte gerçekleştirilen bir basın konferansında, Kanadalı blog yazarı Eva Bartlett, Doğu Halep’te Beyaz Miğferler ismini hiç kimsenin duymadığını iddia etti.

Eva Bartlett ve Russia Today, sivillerin kuşatıldığı bölgeyle ilgili bir bölüm yayınladı. Hiç kuşkusuz onlar bu yayını yaparken etraflarında rejim askerleri vardı. Bu yayında Beyaz Miğferlerin herkes tarafından bilinen hırsızlar olduğu iddia edildi. Russia Today ayrıca Beyaz Miğferlerin enkaz altındaki sivillerle ilgilenmediğini iddia ediyordu. Bu durumu Freud, rüyaların mantığı olarak adlandırmıştı. Russia Today, var olmadığını iddia ettiği Beyaz Miğferlerin korkunç şekilde davrandıklarını belirtiyordu.

Gerçeği araştıran Snopes isimli web sitesi, Bartlett’in sahtekârlığı karşısında dehşete düşmüştü. Bartlett’in kurbanların gerçek olmadığı ve Kudüs Hastanesinin iki ayrı saldırıda vurulmadığı konusundaki iddiaları onları dehşete düşürmüştü. Suriye ordusunun kendisi bilgi konusunda güçlü kanıtlar ortaya koyuyordu. Bu yılın başlarında Beyaz Miğferler bir saldırı esnasında isabet aldıklarında, Suriye ordusu resmi Facebook sayfasında saldırıyı kabul eden ve sivil savunmayı nasıl yıktıklarını böbürlenerek anlatan bir görüntü yayınladı. Fakat rejim ve Rusya gruba yapılan saldırıyı inkâr etmeye devam ettiler.

Meşhur ve sevilen Suriyeli doktor Salem Abdunnasır, Doğu Halep’teki Kudüs Hastanesinin çatısından bir video yayınladı. Bu videoda etrafındaki yıkıntıları ve yaşadığı şehir olan Tartus’taki gösterilere neden katıldığını ve neden hâlâ Halep’te olduğunu anlatıyordu. Onun verdiği mesaj savaşın başladığı günden bu yana verilenen dokunaklı mesajlardan biriydi. Son birkaç yıldan bu yana Esedlerin kendisi bile insan hakları ihlalleri ve yalanlar hakkında en büyük bilgi kaynaklarından birisi. Rejim yada Rus saldırısı sonrasında ambulansın arkasında şoka girmiş bir şekilde oturan 5 yaşındaki Umran’ın görüntüleri dünya çapında yayınlanınca, Beşşar Esed, İsviçre medyasına verdiği röportajda bu görüntünün düzmece olduğunu söyledi. Buna karşılık Beşşar Esed’in eşi Esma Esed farklı bir yaklaşım göstererek resmin orijinalliği hususunda bir şüphesi olmadığını belirtti. Esed rejimi, Halep’te DAİŞ’e karşı savaştığını iddia etmesine rağmen, rejim yanlısı kaynaklar, sürekli olarak diğer grup üyelerinin cesetlerinin görüntülerini yayınlıyorlar. Rejim ayrıca Deraya gibi kitlesel göçlerin yaşandığı yerdeki bütün kanıtları propaganda yaparak ortadan kaldırıyor. Suriye devlet televizyonu, Esed’in tamamen bombalanmış ve boşaltılmış Deraya’ya yaptığı ziyareti gösterdi. Esed, burada yaptığı konuşmada “Biz buraya sahte özgürlüğü gerçek özgürlüğe çevirmek için geldik!” dedi. Bu konuşma tamamen boş sokaklara karşı yapılmıştı. Oysaki 2011 yılında burada barışçıl gösteriler gerçekleştirilmişti. Üstelik bu gösteriler toplu sürgünler için bir mazeret sayılmıştı.

2013 yılında Doğu Guta’daki sârin gazı saldırısını kabul eden Esed, Fox News muhabiri Dennis Kucinich’e “Artık bu bir sır değil.” diyordu. Oysa Suriye rejimi Guta saldırısında hep Suriyeli isyancıları suçlamıştı. Kimyasal saldırının hemen ardından Russia Today saldırının gerçekten olup olmadığını sorgulayan yayınlar yapmıştı. Rus diplomatlar saldırı görüntülerinin düzmece olduğunu ifade etmişti. Aylar sonra kimyasal saldırının kanıtları saklanamaz hale gelince Russia Today, Rus diplomatik kaynaklarının görüşlerine yer vermeye başladı. Onlar da bu saldırının Suudi Arabistan destekli el-Kaide bağlısı gruplar tarafından yapıldığını iddia ediyorlardı. İlginç olan husus önceleri Rusya ve rejim 1500 kişinin öldürüldüğü saldırının gerçek olmadığını iddia etmişti. Rejim, isyancıların neden daha sonra sârin gazı saldırısı düzenlemediğini açıklayamamıştı.

Son haftalarda şüpheciler ve inkârcılar kuşatma altındaki Halep’ten mesaj yollayan aktivistlerin konumlarını ve samimiyetlerini sorguluyorlar. Ancak isyancıların elinde tuttuğu Halep’ten tahliye görüntülerini gösteren video kayıtları, sivillerle dolu Halep’in ayırım gözetilmeksizin bombalandığını kanıtlıyor. Aktivistlerin ve orada ikamet edenlerin konumlarının itibarlarını sorgulayan kuşkucular ve devlet unsurlarının kendileri şimdi yeşil otobüslerle tahliye edilmeyi bekleyen insanların görüntülerini yayınlıyorlar. Rejim, aktivistlerin yayınladığı bu videoları itibarsızlaştıramadı. Çünkü yeşil otobüslerin görüntüleri rejim bölgesinden alınmıştı yani otobüslerin konumlarını belirlemek çok kolaydı. Eski bir deyim vardır: Savaşta verilen ilk kayıp hakikatin kendisidir diye. İnanması zor olsa da bu böyle.

Pulse / 19.12.2016 / Çeviri: Murat Yürükoğulları

 

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR