1. YAZARLAR

  2. Fevzi Zülaloğlu

  3. Ey Rabbimiz! Ölümü İbadet Esnasında Karşılamayı Bize Nasip Et!

Ey Rabbimiz! Ölümü İbadet Esnasında Karşılamayı Bize Nasip Et!

Ağustos 2003A+A-

"Her can ölümü tadacaktır, (ve) sonunda hepsi dönüp Bize gelecektir. İman edip doğru ve yararlı işler yapanları, mesken olarak alt taraflarından ırmaklar akan cennetteki köşklere koyacağız. Ne güzel emek sarf edenlere verilen ödül. Sıkıntılara karşı sabırlı olanlara ve yalnız Rablerine güvenenlere!" (Ankebût, 29/57-59)

Ey bütün âlemlerin Rabbi! Yüreklerimizi namazın ve tüm ibadetlerin, hayatın ve ölümün sadece Sen'in için olduğu bilinciyle donat! Bizleri hayatı bir ibadet olarak değerlendirip, ebedi hayata açılan bir kapı olan ölüme her an hazır olabilmemiz için iyilikle ve iyilerle birlikte yaşat!

Ve bizi hayatın içinde imkanlı olan nice salih amelin öncüsü ve nice erdemli mücadelenin ilk şahidi kıl! Dürüst ve erdemli bir dünya inşa etmek için işlediğimiz amellerimizi boşa çıkarma, onları koru ve bereketlendirerek çoğalt!

Rabbimiz! Sana meleklerin dilinden bize öğrettiğin gibi, yaşayan veya ölmüş olan mü'min kardeşlerimiz için şöyle yakarmak istiyoruz:

"...Rabbimiz! Sen her şeyi ilmin ve rahmetinle kuşatırsın. Tevbe edip yoluna uyanları bağışla ve yakıcı azabın ateşinden onları koru.

Rabbimiz! Onları atalarından, eşlerinden ve çocuklarından dürüst ve erdemli olanları, va'd ettiğin cennetin sonsuz esenlik bahçelerine koy! Şüphesiz kudret ve hikmet sahibi olan yalnız Sen'sin.

Ve o salih müminleri kötü fiiller işlemekten koru! 0 hesap günü kötü fiillerin lekesinden kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun. Bu büyük bir kurtuluştur." (Mü'min, 40/7-9)

Rabbimiz! Sana iman ediyoruz, bizim ve bizden önce iman edip ölümün ötesine geçen kardeşlerimizin hatalarını affet, günahlarımızı bağışla. Bizi ateşin azabından emin kıl!1

Ey bağışlamayı seven, merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Dirilerimize ve ölülerimize, burada olanlarımıza ve olmayanlarımıza, küçüklerimize ve büyüklerimize, erkeklerimize ve kadınlarımıza rahmetini ve mağfiretini esirgeme!

Hidayetin yegane kaynağı olan Rabbimiz! Bizden kimi yaşatırsan onu İslam üzere yaşat! Kimi de öldürürsen iman üzere canını al! Hak yolcularımızın sevaplarından bizi mahrum etme ve bizleri mü'min olarak ölen kardeşlerimizden sonra yolumuzdan saptırmak isteyen cin ve insan şeytanlarına karşı doğruluk bilinciyle donat; yürekten bağlılık gösterebileceğimiz bir İnançla ve sonsuz mutluluğumuzun teminatı salih amellerle hayatımızı süsleyip anlamlandırma fırsatları nasip eyle!

Hayatı ve ölümü, kainatın uçsuz bucaksız ufuklarındaki hiçbir şeyi boşu boşuna yaratmayan Yüce Rabbimiz! Birlikte yaşadığımız mü'minleri ve bizden önce ölüme yakalanmış olan kardeşlerimizi ateşin azabından koru!

"Ey Rabbimiz! Bizi imana çağıran, 'Rabbinize gönülden iman edin!' diyen bir ses duyduk: Ve böylece imana geldik. Rabbimiz! Günahlarımızdan ötürü bizi affet ve kötülüklerimizi sil ve iyilerle birlikte olduğumuz halde canımızı al!

Ey Rabbimiz! Elçilerin vasıtasıyla va'd ettiğin (nimetleri) bize bahşet ve bizi kıyamet günü mabzun-mahcup bir şekilde kenara itme! Şüphesiz Sen sözünden caymazsın." (Al-i İmran, 3/193-194)

Zalimlerin hiçbir yardımcı bulamayacağı ahiret gününün yegane maliki olan Rabbimiz! Musibetler karşısında bize sabır ihsan et, küfür düzenlerinin elinde değerlerimizin rezil rüsva olmasına izin verme ve lütfunu esirgemeyip, yürekten Sana bağlanan kimseler olarak canımızı al! Bize ölmeden önce hakikatleri sonraki nesillere ulaştırabilme gücünü-imkanını bağışla ve bizleri bitimsiz nimetler yurdu cennet bahçelerinin varislerinden kıl! Bizi cehenneme doluşmuş zalim insanlar arasına katma ve cennette bizim için ve öte dünyaya göçen kardeşlerimiz için köşkler inşa et!2

Ey Kur'an ile gözümüzü-gönlümüzü aydınlatan Rabbimiz! Bizi dünyada iken "ahiretin daha öncelikli ve hayırlı olduğu bilinci" ile yaşayıp, yüzümüzü karartabilecek suçlardan arınmış olarak -salihlerle birlikte olduğumuz halde- huzuruna al! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de ve bizi ateşin azabından emin kıl!3

Ey tüm varlık alemlerinin Rabbi olan Allahımız! Şu dünya çölünden Sana uğurladığımız, imtihanı sona ermiş milyarlarca mü'mini 'Selam Melekleri'yle4, 'Müjdeci Melekler'le5 karşılamanı diliyoruz. Salihlerle birlikteyken ölen mü'minler için ve emr-i bil ma'ruf nehy-i ani'l-münker bilinciyle hareket eden yaşayanlarımız için Sen'den bizim için bağışlanma dileyen melekleri6 çoğalt!

Gökyüzünden baharı, yazı ve kışı, bulutlardan yağmuru, Ana Kitap'tan ayetleri indiren Rabbimiz! Bize elli bin yıllık mesafeden meleklerini gönder, yaşayanlarımıza ve ölenlerimize, hayatımıza anlam katan mücadele zeminimize Sen'in katından sağnak sağnak rahmet taşıyacak, esenlik için selam taşıyacak meleklerini7 indir!

"Rabbimiz Allah " dediği için ateş çukurlarına atılan8 en temel insani haklarından mahrum bırakılan, zulme uğrayan nice kadın, ihtiyar ve çocukların Rabbi olan Allahımız! Kafir ve zalimlere karşı bize 'görünmez ordular'ınla destek kuvvetleri indir!9 Azgınlık ve taşkınlık yaparak karayı, denizi, havayı ifsad eden yeryüzünün şımarık müstekbirlerini, rüzgarlarınla, bulutlarınla, fay hatlarınla ve mücahidlerimizin elleriyle her zaman helake uğrat!"10

Ey meleklerle gönlümüze sekînet nurunu indiren Rabbimiz! Bizi imana çağıran 'Rabbinize gönülden iman edin' diyen çağrıyı duyduk: Ve böylece imana geldik. Bizi şeytanların ordularına karşı yürekleri birleşen, kurşunla kaynatılmış binalar gibi saf tutarak onurlu bir duruş sergileyen, Sen'in yolunda 'hazır kıta' misali bekleyen mü'minlerden eyle! Günahlarımızdan ötürü bizi affet! Kötülüklerimizi sil ve dürüstlüğü-erdemliliği şiar edinmiş mü'minlerle birlikte olduğumuz halde canımızı al.

İnsanlığın tüm kuşakları üzerinde sınırsız hakimiyetiyle rahmetini kesintisiz bir şekilde indiren Rabbimiz! İnsanların pek çoğunu yoldan çıkaran putlara tapmaktan çocuklarımızı ebediyyen uzak tut! Bizi ve soyumuzdan gelecek insanları namazında devamlı ve kararlı olanlardan eyle! Bizi, annemizi-babamızı, gelmiş geçmiş tüm mü'minleri geleceğinde hiç şüphe olmayan O hesap gününde bağışlayıcılığından mahrum bırakma!11

Ey şefaatte bulunma yetkisinin tek sahibi olan Rabbimiz! Hesap günü bizi zalim oldukları için cehenneme doldurulmuş insanlar arasına katma! Sonsuz azap diyarını, en güvenli bir şekilde şefaatinle/yardım ve lütfunla geçmeyi nasib-i müyesser eyle! Cehennem azabını bizden uzak tut: Çünkü onun çektireceği azap, gerçekten pek korkunç ve pek yaralayıcı olacaktır. Gerçekten orası bir insan için ne kötü bir duraktır.12

Her şeye kadir olan merhameti sonsuz Rabbimiz! Elçilerin vasıtasıyla va'd ettiğin ebedi nimetleri bize bahşet ve bizi kıyamet günü mahcup etme. Şüphesiz Sen sözünden caymazsın. Cennetteki ışığımızı parlat ve günahlarımızdan tamamıyla arınmış olarak bitimsiz nimetler yurdunda sonsuza kadar konaklamayı bizlere nasib eyle! Sen her şeye kadirsin.13

Ölüm ve Musibetlerin Acısını Hafifleten "Allah'a Aidiyet Bilinci"

"Nerede olursanız olun, ölüm gelip sizi bulacaktır, göğe yükselen kulelerde olsanız bile. Onlar hasne'ye/güzel şeylere kavuştuklarında, bazıları: 'Bu (başımıza gelen) Allah 'tandır' derler. Ama başlarına bir seyyie'/kötülük geldiğinde 'bu senin yüzündendir' diye feryad ederler. De ki: 'Hepsi Allah 'tandır.' O halde bu insanlara ne oluyor da kendilerine bildirilen hakikati kavramaya yanaşmıyorlar." (Nisa, 4/78)

Ey yüceler yücesi olan Rabbimiz! Sen'den gelen musibet14 karşısında takınmamız gereken ideal tavrı biliyor ve öğrettiğin gibi dilden-gönülden bütün varlığımızla sana ait olduğumuz bilincini kuşanarak şöyle yakarıyoruz: "Biz Allah'a aitiz. Ve elbette O'na doğrudur yönelişimiz." (Bakara, 2/156)

"Biz Allah 'a aitiz ve O'na doğrudur yönelişimiz. Allahım! Başıma gelen musibet nedeniyle bana ecir ver ve daha hayırlısını bağışla."15

Ey Rabbimiz! bizleri acıların da, sıkıntıların da, mutlulukların da Sen'den olduğu bilinciyle donat! Ve her ölümün aniden geldiği gerçeğinden hareketle yakınlarımızın ölümünü mü'minlere yakışır bir metanetle karşılamayı nasip eyle!

Rabbimiz! Yakınlarını kaybetmiş kardeşlerimize taziyede bulunurken, İbrahim Peygamberin fitneden muhafaza duasıyla Sana yakarmak istiyoruz:

"...Ey Rabbimiz! Sana güveniyor ve Sana yöneliyoruz; çünkü bütün yolların varışı sanadır. Ey Rabbimiz! Bizi hakikati inkar eden kafirler için bir oyun ve eğlence aracı yapma! Ve günahlarımızı bağışla, ey Rabbimiz, çünkü tek kudret ve hikmet sahibi olan Sensin." (Mümtehine, 60/4-5) '

ve peygamberimizin söylediği gibi kardeşlerimizi teselli ediyor, taziyede bulunmak istiyoruz:

"Allah ecrini büyük, sabrını güzel eylesin ve ölünü bağışlasın."16

Ey hayatı ve ölümü 'büyük başarı'ya ulaşmada birer imtihan vesilesi olarak Yaratan Rabbimiz! Ayaklarımızı doğru yolda sabit tut, zorluklara karşı dayanma gücü ver! İmandan sonra kalplerimizin eğrilmesine izin verme ve yüreklerimizi güzel ve yararlı ürünlerin yeşerdiği verimli bir bahçe gibi bereketlendir!

Ey Rabbimiz! Bizlere mücadelenin zorluklarına karşı dayanma gücü ver! Hayatın doğasında bulunan zorluklara karşı tahammül gücü bağışla! Üzerimize direncimizi diri tutması için sabır yağdır! Ayaklarımızı İslam yolunda sabit kıl ve ilahi hakikatlere karşı savaşan insan şeytanlarını, bizi cihaddan alıkoyan şeytani dürtüleri yenmemiz için yardımını esirgeme!17

Ey sonsuz rahmet kaynağı ve sınırsız şefkat sahibi olan Rabbimiz! Bizi, bizimle birlikte aynı mücadele içinde olan kardeşlerimizi veya öte dünyaya göçen kardeşlerimizi bağışla ve mü'minlerden hiç birine karşı kalplerimizde, kin-nefret, yersiz düşünce ve duygulara yer bırakma! Dünya sınavı devam eden mü'minlerle yüreklerimizi ve güçlerimizi birleştir, imtihanı sona ermiş mü'minlerle de onların örnek şahitliklerini sürdürecek gönül bağımızı diri tut!18

Ey Rabbimiz! Yaşayan ve ölen bütün kardeşlerimize bağışlayıcılığını göster! Zulüm işleyenleri ise, dünyada ve ahirette azabınla helake uğrat! Eksik yaptıklarımızdan ve yapamadıklarımızdan dolayı bize acıyıp esirge, eğer bize rahmetini göstermez, acıyıp esirgemezsen ebediyyen kaybedenlerden oluruz. Gerçekten rahmetinle acıyıp bağışlayacak tek güç Sen'sin. Hesabın görüleceği gün bizi, bize hidayetin yollarını öğreten büyüklerimizi ve bütün mü'minleri bağışla! İstemeden yaptığımız günahlardan dolayı kendimiz ve tüm zamanlarda yaşayan ümmetimiz için af diliyoruz; bizleri affından mahrum bırakma! Rahmetini yağdır üstümüze... Bizim mevlamız Sen'sin; hakikatlerin anlaşılmasına engel olup yeryüzünde örgüttü-örgütsüz, gizli-açık suçlar işleyen kafirlere karşı bize yardım et!19

Ey Bizleri korku-güven, açlık-tokluk, fakirlik-zenginlik, hayat ve ölümle sınayan20 Rabbimiz! Şeytani değerlere teslim olmaktan başka çıkış yollarının her zaman varolduğu bilinci ile bizleri donat ve bu şuurdan mahrum bırakmaya çalışan gafillerden bizi daima koru! Harici şartlar ne kadar ağır olursa ofsun bizi hidayetten ayırma ve bizleri tüm günahlarımızdan arındır!

Dua edenin duasını her halükarda duyan Rabbimiz! Yalnız Sana ibadet eden, yalnız Sen'den yardım dileyenlerin yakarışlarını boşa çıkarma! Dualarımızı karşılıksız bırakma!

Dipnotlar

1- Ali İmran, 3/16. ayetin yorumu.

2- Tahrim, 66/11; A'raf, 7/47. ayetlerin yorumu.

3- Bakara, 2/201.

4- Selam Melekleri/cennette mü'minlere "hoş geldin" diyecek olan karşılama merasim taburu: Ra'd, 13/23; İbrahim, 14/23.

5- Müjdeci melekler: Hud, 11/69-74;  Meryem, 19/17-19; Fussilet, 41/30;

6- İstiğfar melekleri: 40/7-9, 42/5.

7- Melekler bize göre elli bin yıllık mesafeye bir günde ulaşır: Mearic, 70/4; Selam melekleri için bkz. Kadir, 97/5.

8- Buruc, 85/4-8.

9- Yardım melekleri: Al-i İmran, 3/124-125; Maide, 5/56; Enfal, 8/9, 12, 19, 26, 43, 50 vd.

10- Helak ile görevlendirilmiş melekler: Hûd, 11/81.

11- Hicr, 15/35-41.

12- Furkan, 25/65-66. ayetin yorumu.

13- Tahrim, 66/8.

14- Musibet insanın başına gelen her tür sıkıntıyı ifade etmektedir. Mesela zamanını ve şeklini belirleme konusunda hiçbir yetkiye sahip olmadığımız ölüm, bir musibettir; bkz. Bakara, 2/156. Musibetler karşısında takınmamız gereken tutum, "Allah'a tevekkül ederek O'na sığınmak" şeklinde olmalıdır. Musibetten söz eden ayetlere baktığımızda insanın başına gelen sıkıntıların iki sebeple gerçekleştiğini görmekteyiz: Birincisi, insanların kendi elleriyle yaptıkları suçlara karşılık olarak gelen cezalardır. İkincisi ise İlahî imtihanın bir parçası olarak, ölüm gibi, cin ve insan şeytanlarının musallat edilmesi gibi irademiz dışında gerçekleşen musibetlerdir. Musibetler konusunda Rabbimizin öğrettiği bakış açısı şöyledir: Birincisi; Rabbimizle olan münasebetlerimizde özeleştiri yaparak, suçu kendimizde arayarak yeniden tevazu temelli bir ahlaki münasebet kurmanın yollarını aramaktır. İkincisi ise; bir imtihanla karşı karşıya olduğumuzu düşünerek O'na karşı isyan emareleri gösteren taşkınlıklardan kaçınmaktır.

15- Müslim'den rivayet edilen bir hadiste, yukarıdaki ayetin kısa bir tefsiri yapılmış, yorumlanarak başına musibet gelenin yukarıdaki gibi demesi tavsiye edilmiştir. Müslim, 2/632'den nkl. Saîd el-Kahtâni, Hısnu'l-Müslim, Guraba Yayınlan, İstanbul, 1999, 154. hadis, s. 123.

16- Peygamberimizden rivayet edilen bir hadiste, taziyeye giden bir mü'minin, kardeşini teselli etmek için böyle demesi tavsiye edilmiştir. Nevevî, el-Ezkâr'dan nkl. Saîd el-Kahtâni, Hısnu'l-Müslim, Guraba Yayınları, istanbul, 1999, 162. hadis, s. 130.

17- "Talut'un mümin askerlerinin Calut'un ordusuna karşı savaşa hazırlanırken Allah'tan inayet dilediği Cihad Duası"nın bir yorumu.

18- Ensar'ın kendilerinden önce iman eden muhacirler İçin yaptığı "i'sar ve isiğfar duası"nın yorumu. (Haşr, 59/10)

19- Bakara, 2/286; İbrahim, 14/41. ayetlerinin yorumu.

20- Bakara Sûresi, 2/155.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR