Resul Tosun tarafından kaleme alınan ve bugün Star gazetesinde “İhvanı Müslimin” başlığıyla yayımlanan yazıyı ilgilerinize sunuyoruz:

Tabii doğru telaffuz ‘el-ihvanu’l-Müslimun’dur. Yani Müslüman Kardeşler, kısaca ihvan.

Mısır’da girdiği ilk seçimi kazanan bir yıl sonra askeri bir darbe ile iktidardan indirilen ve liderlik kadrosunun halen hapiste olduğu hareketin adı da Müslüman Kardeşler.

Emperyalist güçler güdümündeki kimi İslam ülkelerinde terör örgütü olarak ilan edilen Müslüman Kardeşler bizdeki laikçi çevreler tarafından da sakıncalı görülmektedir.

***

Oysa kelimenin tam anlamıyla tam bir sivil toplum örgütüdür Müslüman Kardeşler.

Mısır’da 90 yıl önce doğmuş (Pazar günü İstanbul’da kuruluş yıldönümü için bir anma toplantısı vardı.) 60 ülkede makes bulmuş, ulusalcı değil bütün Müslümanları kardeş bilen bir hareket.

Bulunduğu her toplum ile kaynaşmış çevresine güven veren bir hareket.

Bu sebepledir ki azıcık bir hürriyet ortamı bulup siyaset izni aldıklarında katıldıkları bütün seçimleri (Tunus, Fas, Moritanya, Yemen, Mısır ve Sudan) kazanmış bir hareket.

***

İhvan, şiddete tevessül etmemiş ve kendilerine şiddet uygulanmasına rağmen şiddete başvurmamış bir harekettir. Bunun için kelimenin tam anlamıyla sivil toplum örgütü diyoruz.

Mısır’da Sisi liderliğindeki darbeciler binlerce İhvan mensubunu kameralar önünde kurşuna dizmiş olmasına rağmen İhvan şiddete başvurmamıştır!

Lider kadronun tutuklanmasına ve darbeciler tarafından seçilmiş cumhurbaşkanına (Muhammed Mursi) idam hükmü verilmesine rağmen şiddete başvurmamıştır.

Buna rağmen ipleri emperyalistlerin elinde olan baskıcı yönetimler bu hareketi terör örgütü olarak ilan edip yasaklamışlardır.

***

Gördüğü onca baskı, işkence ve binlerce mensubunun yargısız infazlarla katledilmesine rağmen şiddete başvurmayan bu hareket neden terör örgütü olarak ilan edilir ve yasaklanır?

Çünkü bu hareketi yasaklayanlar ve arkalarındaki emperyalist güçler iktidarlarını ve çıkarlarını kaybetme korkusu taşımaktadırlar da ondan.

İslami düşünce ekseninde yetişmiş, sömürüye ve emperyalizme karşı duyarlı, kadın erkek ilim ve kültür kadrosuna sahip bir hareket de ondan.

Her alanda yetişmiş kadrosu bulunan ve halkın gönlüne taht kurmuş bir hareket de ondan.

***

Korkuyorlar, çünkü Müslüman toplumlar özledikleri gelişmeyi, kalkınmayı, özgürlüğü ve emperyalizmin kıskacından kurtulmayı onlarda görüyor.

Çünkü onlar, yıkıcı değil yapıcı, bölücü değil bütünleyici, dışlayıcı değil kucaklayıcı ve din ile devleti buluşturmuş bir kadro.

Onca baskıya, tutuklamaya, ötekileştirilmeye, tehditlere, fetvalara rağmen yılgınlık göstermemiş bir hareket.

***

Böyle bir hareket liberal ya da sol düşünce üzerine bina edilmiş olsaydı bugün dünyanın parmakla gösterilen bir hareketi olurdu.

Ama değil mi ki onlar İslami düşünce eksenli hareket ediyorlar, değil mi ki onlar Kudüs’ün Siyonistlerin elinden kurtulmasını istiyorlar, değil mi ki Filistin’in özgürlüğünü, Gazze’nin direnmesini savunuyorlar ve değil mi ki ümmetin sorunlarını kendilerine dert ediniyorlar onların emperyalizm tarafından sevilmesi mümkün değildir.

Emperyalistler Arap Baharı adı verilen silkiniş hareketinin akabinde tıpkı Mısır’da ve Tunus’da olduğu gibi İhvan’ın iktidara geliyor olduğunu gördüler ve engel olmak için baharı kışa çevirdiler maalesef.

Oysa kıştan sonra gelen yine bahardır.