1. YAZARLAR

  2. Omar Ashour

  3. Mısırlı laikler ve liberaller demokrasiden korkuyor mu?
Omar Ashour

Omar Ashour

Yazarın Tüm Yazıları >

Mısırlı laikler ve liberaller demokrasiden korkuyor mu?

17 Temmuz 2011 Pazar 00:27A+A-

Mısır ordusu yaklaşık 60 yıl önce de bugünküne benzer bir siyasî ikilem içindeydi. Cemal Abdül Nasır, ordu görevlileri ve Müslüman Kardeşler'le 29 Aralık 1952'de yaptığı ve Kral Faruk'u tahtan indiren ve kendisini Mısır cumhurbaşkanı yapan Temmuz Darbesi'nden sonra Mısır'daki siyasî dönüşümün geleceğini tartıştığı bir toplantıda "Seçimleri bugün yaparsam, biz değil El-Nahas kazanır. Kazanımlarımız hiç olur." demişti.

Hikâyenin geri kalanı bilindik: Parlamento feshedildi, siyasî partiler yasaklandı, temel özgürlükler kısıtlandı ve ordu siyaseti ele geçirdi. 1952'de seçim yapılmış olsaydı kazanan laik-liberal Wafd Partisi lideri Mustafa el-Nahas'tı.

Liberallerin zaferinden endişe duyan Müslüman Kardeşler, Nasır ve Devrimci Komuta Konseyi'nin tüm siyasî partileri kapatma kararını destekledi. Sebep ideolojik değil, pragmatikti. Müslüman Kardeşler yönetimi, güçlü aktörlerin bulunmadığı bir siyasî alanda avantajlı olacaklarını düşündü. Ama çok yanıldı. 1954 itibarıyla Nasır ve çevresindekiler orduyu hâkimiyetleri altına almış, demokrasi yanlısı subayları görevlerinden etmiş, liberalleri marjinalleştirmiş ve eski müttefiki Müslüman Kardeşler'i baskı altına almıştı. 1970 ortalarına kadar, şiddetli baskılar Müslüman Kardeşler'in yerel ağlarına önemli ölçüde zarar verdi ama yok etmedi.

Bazı roller 60 yıl öncekinin tam tersi durumunda. Wafd'ın liberallerinin yerinde bugün Müslüman Kardeşler var. İslamcılar demokratların rolünü oynuyor ve liberaller ordunun iktidarda kalması için çağrıda bulunuyor. Mısır'ın ilk özgür demokratik referandumu 19 Mart 2011'de yapıldı. Referandumla, seçmenlerin yüzde 72,27'si parlamento seçimlerini ve anayasa komisyonu oluşturmak için 100 milletvekilinin seçilmesini kapsayan anayasal değişiklik paketini onayladı.

Komisyon 6 ay içinde Mısır'ın yeni anayasasını oluşturacak ve referanduma sunacak. Mısır'daki en örgütlü ve muhtemelen en popüler parti olan Müslüman Kardeşler, diğer Mısırlı İslamcıların çoğu gibi evet oyu verdi ve seçimlerin eylül ayında yapılmasını istiyor. Aralarında birçok solcu ve liberali barındıran laikler ise referandumda "hayır" dedi. Şu anda Mısır'da laik ve liberal kesimler zayıf, bölünmüş, örgütsel olarak gelişmemiş ve kamuoyundan yabancılaşmış durumda ve seçimleri kaybetme riski taşıyorlar.

Liberallerin alternatif bir planı var ama ikna edici değil. Referandum sonuçlarını reddetmeyi, Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi'nin yönetimde kalmasını ve seçim yapılmadan anayasa komisyonu oluşturmayı öneriyorlar. Bu, "önce anayasa" planı. Müslüman Kardeşler'in popüler olmasının laiklere önemli dersler verebilecek bazı sebepleri var. İslamcı ve liberallere Mısır cumhurbaşkanları tarafından çok az bir siyasî alan bırakıldı. Müslüman Kardeşler buna üniversitelerde ve sendikalarda aktif çalışarak, gençleri işe alarak, koalisyonlar kurarak ve siyasî şiddeti terk ederek karşılık verdi ve çeşitli sosyal hizmetler sağladı. Başarıları örgütsel çalışma ve etkileyici adanmışlık kaynaklı. Birçok açıdan Müslüman Kardeşler, oldukça elverişsiz siyasî koşullarda nasıl ayakta kalınır ve başarılı olunur sorularına verilen bir örnek gibi.

Mısır'da tüm tarafların gözünden kaçan nokta, seçimlerden sonra ülkeyi kim yönetirse yönetsin 4 yıl sonra çok daha az popüler olacağı. Yüksek beklentiler, kötü ekonomik koşullar, işsizlik ve eksik iş gücü, istikrarsız güvenlik koşulları ve hızlı sosyal değişim, ideolojisi ne olursa olsun her hükümet için önemli sorunlar ortaya çıkaracak. Dolayısıyla, laikler Mısır'ın ilk özgür ve adil demokrasi deneyimi olarak görülen referandumun sonuçlarını kabul ederek belki de daha kazançlı çıkabilir. Mübarek sonrası ilk seçimleri kaybedeceklerini bilerek sonraki seçimler için strateji geliştirebilirler. Bu, onlara koalisyon oluşturma, sosyal hizmet ağları kurma, daha güçlü siyasî partiler oluşturma ve şehirli elitlerin ötesinde tüm Mısır toplumuna mesajlarını iletme konularına odaklanmak için zaman tanıyacaktır. Laik ve liberal partiler şunu hatırlamalı: 55 milyonluk Mısır yetişkin nüfusunun yüzde 34'ü okuma yazma bilmese de hepsinin oy kullanma hakkı var.

ZAMAN 

YAZIYA YORUM KAT