1. HABERLER

  2. KÜLTÜR SANAT

  3. Mavi Marmara'ya İçeriden Bakış...
Mavi Marmaraya İçeriden Bakış...

Mavi Marmara'ya İçeriden Bakış...

Mavi Marmara yolcularından Nuri Yıldız'ın özgürlük filosunda yaptığı röportajlar ve analizlerinin yer aldığı kitap, gemideki sarı kanaryanın hikâyesini de anlatıyor...

25 Ocak 2011 Salı 11:27A+A-

Çıra Yayınları'ndan Mavi Marmara ile alakalı belgelerin, ses kayıtlarının, konuşmaların, kısacası Mavi Marmara ile ilgili gelişmelerin içinde yer aldığı, yorumlandığı bir kitap yayınlandı: "Mavi Marmara Seyir Defteri"

Mavi Marmara yolcularından eğitimci-yazar Nuri Yıldız'ın yazdığı kitapta, yolculuk boyunca yapılmış röportajlar, yorumlar, değerlendirmeler ve analizler var.

Nuri Yıldız, Antalya Kepez Spor Salonu'ndan katılmış yolculuğa ve yolculuk boyunca bir yandan gözlemlerini, Mavi Marmara'daki gelişmeleri aktarırken, diğer yandan sanatçılarla, yazarlar ve aktivistlerle yaptığı röportajlarla Mavi Marmara ruhunu anlatıyor.

Kitaptan alıntılayacağımız şu bölüm, Mavi Marmara'nın tüm dünyada nasıl bir etki uyandırdığı ve bu etkisinin nasıl ortaya çıktığını aşikâr kılıyor:

GEMİDEKİ EN FARKLI YOLCU!

Gemimizde, toplam beş yüz seksen yedi yol arkadaşıydık. Bunlardan başka bir yolcumuz daha vardı. Her özelliğiyle diğer yolculara göre farklılık arz eden bir yol arkadaşımızdı.

Bu yolculuğa çıkacağımız zaman, başta Anadolu'da olmak üzere bütün dünyada, vicdan sahibi insanlar, Gazze'de yaşayanlara, en güzel olanından, en sevdiklerinden hediyeler gönderiyorlardı.

Bazı insanlar paralarıyla,  bazıları eşyaları ile destek veriyorlardı, bu yolculuğa. Kadınlar, kollarındaki bilezikleri, kulaklarındaki küpelerini gönderiyorlardı Gazze'ye.

Çocuklar en sevdikleri oyuncaklarını gönderiyorlardı, Gazze'deki çocuklara.

Çocukların bir kısmı, babalarını gönderiyordu Gazze'ye, oradaki yetim çocuklar için, yetim kalma uğruna.

Çocuğun biri de dünyada en çok sevdiğini göndermek istiyordu Gazze'ye.

Biliyordu ondan ayrılmanın çok zor olacağını. Buna rağmen "göndermeliyim" diye düşünmüştü. Hazırladı onu yolculuğa. Her yolcu gibi, bütün hazırlıkları tamdı. Yol boyunca, ihtiyacı olan yiyeceği, içeceği ayrıca hazırlanmıştı. Yapılacak tek şey, gidecek ekibe ulaştırılmasıydı. Bu da sağlandı. Yaşadıkları il'e gelen İHH ekiplerine teslim edildi. Çok zor olmuştu, ayrılmaları. Ağlayarak ayrıldı, bu yetkililere teslim ettiği arkadaşından. Her adımında yeniden, dönüp dönüp bakıyordu, Gazze'ye gidecek arkadaşına.

İHH yetkililerine teslim edildikten sonra, her basın açıklamasında, basın açıklamasını yapanlarla aynı masada duruyordu. Bütün gazetecilerin ve yolcuların ilgi odağı idi. Gemide de en uygun yer ona ayrılmıştı. Gemide, bütün yolcular onun etrafında idiler fakat ona yakın olmak ve yardımcı olmak görevi birkaç kişiye bırakılmıştı.

Bu küçücük yolcuyu, gemi yolculuğuna teslim eden küçük çocuk, içinde, arkadaşı olan sarı kanaryanın kafesini, İHH gönüllülerine uzatırken şöyle demişti: "Bu benim kuşum, ben onu çok seviyorum. Ben Gazze'ye bu sarı kuşumu bağışlamak istiyorum. Orada insanların özgürlüğü yokmuş, çocuklar özgürce oyun oynayamıyormuş. Sizden ricam, Gazze topraklarına ayak basar basmaz, bu kuşu kafesinden çıkarıp serbest bırakın, özgürlüğüne kavuşturun. Sarı kanaryam, özgürlüğe Gazze'de kanat çırpsın. Sarı kanaryam, Gazze'nin özgürlüğünün sembolü olsun."

Bizlerde, özgürlüğün simgesi olacak olan, bu küçük ve farklı yolcunun bizimle birlikte, aynı amaca doğru "yelkenler fora" demesinden büyük bir onur duymuştuk. 

Kitabın Tanıtım Metninden:

"Hemen burnumuzun dibinde kopan bir kıyamet var. Çığlıklar yükseliyor orada. Feryatların boyu arşa değdi. Çocukların acı figanları anaların çaresizliğine karıştı. Evinde ölümü bekleyenlerin sayısı binleri buldu.

Ölümü cesurca karşılayanlar şahadete ulaştı. Aç kaldılar, boyun eğmediler. Evsiz kaldılar, yuvaları başlarına yıkıldı, aldırmadılar. Elektrikleri kesildi, suları akmadı, yılmadılar.

Hz. Peygamber'in kızı Hz. Fatıma öleli asırlar oldu, ama günümüzde hâlâ Fatımalar yaşıyor. İHH'nın gemileri de Fatımaların yardımına gidiyor. İHH'nın gemileri, mazlum bir halkın yardımına gidiyor. İHH'nın gemileri, bu dünyanın yanlışlığını düzeltmeye gidiyor. İHH'nın gemileri, yeni bir dünya düzeni kurmaya gidiyor.

Bu görev ve sorumluluk hepimizindir. O halde ne duruyoruz? Gelin bu dünyayı değiştirelim. Amaç bu dünyanın değişmesi ise herkesin gemide olması gerekiyor.

Sadece kendisini Müslüman olarak gören değil, insani değerlere sahip olan herkes ya bu geminin içinde olmalı, ya bu geminin içine konulacak yardıma katkı sunmalı, ya da en azından halis bir niyetle duada bulunmalıdır. Aksi halde hiç kimse manevi vebalden kurtulamaz."

Nuri Yıldız - Mavi Marmara Seyir Defteri

Çıra Yayıncılık, Aralık 2010

176 Sayfa

Kitabı temin etmek için irtibat tel: 0505 677 72 44

HABERE YORUM KAT

1 Yorum