1. YAZARLAR

  2. Dr. Sivilay Genç (Abla)

  3. Korolar Çarpışıyor
Dr. Sivilay Genç (Abla)

Dr. Sivilay Genç (Abla)

Yazarın Tüm Yazıları >

Korolar Çarpışıyor

21 Mayıs 2009 Perşembe 19:13A+A-

Soru: Sevgili Sivilay Abla, Show TV’de yayınlanan Korolar Çarpışıyor yarışmasını hiç izledin mi? Türkiye’nin çeşitli illerini temsil eden korolar var. Bu koroları da o illerden sanatçılar yönetiyor. Haftanın birincisi de SMS’lerle belirleniyor. İzmir Korosu’nu çalıştıran Pınar Aylin, gösterisini koynundan çıkarttığı Atatürk resimleriyle, “Ne mutlu Türküm diyene” sloganlarıyla süslüyor, sonuncu oluyor. Rojin’in Mardin Korosu Kürtçe şarkı söylüyor birinci oluyor. Türkiye’nin gidişatından endişe ediyorum. Tehlikenin farkında mıyız? (Seçil –İzmir)

Cevap:
Sevgili Seçil. Kentler yarıştığına göre Pınar Aylin de tam bir İzmirli gibi davranıyor demek ki. Çünkü eskiden İzmir’in fuarını, limanını, kızlarını, Kordon Boyu’nu duyardık. Son zamanlarda “Türkiye laiktir, laik kalacak” seslerinden başka bir şeylerini duymuyorum.

Bu arada bence bu yarışmayı Rojin götürür. Dere şırıltısının üzerine bile türkü okuyabilen, doğuştan yanık sesli Kürtlerle müzik yarışına girmek kolay mı?

***

Eurovision Soruları

Soru:
Sevgili Sivilay Abla. Babaannem Hadise için “Eurovision’da dördüncü, erozyonda birinci oldu” diyor. Acaba Demirel, Hadise’nin dansöz kıyafetini görünce “işte çağdaş Türkiye bu” demiş midir? Hadise’nin kıyafeti çağdaş ama ismi çok geleneksel. Acaba gelecek yıl Pamela Spence ile katılsak hiç oy alamadığımız ülkelerden de oy alabilir miyiz? (Uygar Atalay)

Cevap:
Sevgili Uygar. Yarışmayı keman çalan temiz yüzlü Norveç adına yarışan Belarus delikanlı kazandı, bu sorunun bir hükmü kalmadı. Artık Eurovision’da bacak açan, kalça sallayan kadınlar ve pazuları ekrandan taşan adamların sarmaş dolaş söyledikleri, salla beni, götür beni, yatır beni şarkılar dönemi bitti. Bir on yıl daha rahatız. Zaten boyumuz kadar bacakları olan Kuzey Avrupa kadınlarıyla böyle bir yarışa girmek hiç akıllıca değildi.

***

Soru:
Sevgili Sivilay Abla. Eurovision Şarkı Yarışması’nı izlerken bilinçaltıma işlemiş yabancı düşmanlığının nedenini keşfettim. Bülent Özveren. Bu yarışmanın vazgeçilmez sunucusu olarak verilen her puan için dost - düşman tasnifi yapıyor. Ben kendimi bildim bileli, yani yaklaşık 25 yıldır bu yarışmayı hiç kaçırmam. Bu durumda, 25 kez Bülent Özveren’in eşik altı faşizmine maruz kalmış biri olarak, hasarlarımı nasıl telafi edebilirim. (Hüseyin Erkal)

Cevap:
Sevgili Hüseyin. Çok yerinde bir keşif. Malta, İzlanda’ya oy veriyor, “ada dayanışması” diyor. Fransa Finlandiya’ya oy veriyor. “E tabii ikisi de F ile başlıyor, ondan” diyor. Türkiye’ye biri 12 verince “çok şaşırdım. 35 yıldır ilk defa bize 12 verdi” diyor, sanki 35 yıldır hep aynı şarkıymış gibi. Özveren’e göre bir Allah’ın kulu da şarkıyı sevdiği için oy vermiş değil. Bu bombardımanın hasarlarından kurtulmak için benim kişisel çözümüm şöyle: 15 SMS Kıbrıs Rum Kesimi’ne, 12 SMS Ermenistan’a, 10 SMS Sırbistan’a, 7 SMS Yunanistan’a atıyorsun. Bir de o aralar ilişkilerimizin limoni olduğu başka bir ülke varsa onlara da 3-5 gönderiyorsun. Sonra da puanları okuyan TRT spikeri kızın yüzünün nasıl şekilden şekle gireceğini beklemeye koyuluyorsun.

***

Soru:
Sivilay Abla. Eurovision’da Türkiye’nin oylarını Ankara’dan açıklayan kız her yarışmada daha da tuhaflaşıyor. Bir sonraki yarışmada sizce bu kız ne şekil alır? (Ethem Gündoğdu)

Cevap:
Sevgili Ethem. Yıllarca rahibe rollerinde oynamış bir oyuncunun, bir gün bir fahişeyi canlandırması ya da 28 yıl baskıcı bir baba tarafından dışarıya salınmamış bir kızın, “başlarım babaya da, yasağına da” deyip kendini sokağa atması olarak tanımlayabileceğim bir hisse kapıldım, bu kızcağızı görünce. Gidişatı beni de endişelendiriyor. Gelecek yıl TRT’yi RTÜK’e kapattıracak bir çılgınlık yapmasını bekliyorum. Bence çok daha şahane olur. Gerçi kasvetli Ankara fonu önünde ne çılgınlık yaparsan yap yine de o kasvet dağılmaz ama yine de denemekte yarar var.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT