1. YAZARLAR

  2. Nusret Çiçek

  3. Konumuz: Arıtman’ın önergesi ile Batum’un kartondan askeri!
Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Yazarın Tüm Yazıları >

Konumuz: Arıtman’ın önergesi ile Batum’un kartondan askeri!

16 Şubat 2011 Çarşamba 00:00A+A-

Gazeteci Aynur Bayram olayı...

Alın size bir Merve Kavakçı vukuatı daha...

O da Refah-Yol döneminde aynı mağduriyetin linç kampanyasına muhatap olunca yol arkadaşlarından bile destek bulamadı.

DSP saldırdı, MHP onayladı.

Dikkat edin, AK Parti kahir ekseriyetle iktidarda iken görevini yapmak üzere Meclis’e girmek isteyen gazetecinin kıyafetine yasak konuluyor.

“Bu halinle seni içeri almayız!”

Çelişkiler mi diyelim, yoksa iktidar tutulması mı?

İhmal mi, ıhlamur mu?!.

Şimdi bu olay için CHP Milletvekili Sayın Canan Arıtman devrede.

Kaçırır mı?

Bu işte bir gariplik yok mu? Cin gazeteci Serdar Arsever, Gazeteci Aynur’u Arıtman’a yönlendirince işler baştan karıştı. Arıtman’ın soru önergesi Meclis Başkanı’nın önünde.

Demek ki ilgisizlik bu raddeye kadar geldi dayandı...

Sekiz yıl iktidar koltuğunu işgal et, ama başörtülü bir gazetecinin Meclis çatısı altına girmesine müsaade etmeyen yasağı görme, kaldırma, yırtıp çöpe atma...

Hadi çöpe atmadın, ilgisizlik de neyin nesi?

Yazar sıfatımla kolayına bürokrat kapılarına uğramam, ama denemek isteyen olursa açsın telefonu da desin ki: “Ben falan gazetenin (iktidar yanlısı) yazarıyım, bir konuda bakanla, müsteşarla görüşmek isterim.” Bakın bakalım çağırırlar mı?..

Bir de bunun tersi olsun. Her gün küfreden veya iktidarın açığını aramakla eforunu tüketen yazarlardan birisi telefon etsin, göreceksiniz ki anında randevu.

Bizimkiler altına kaçırırlar, bu tip fırsatları kaçırmazlar!

Size bir sır daha vereyim.

Sayın Başbakan haklı olarak “kamu görevi yapanların telefonları 24 saat açık olacak” diyor ya, acaba bu telefonlar gerçekten açık tutuluyor mu?

Sayın Başbakan duymasın, isterseniz onu da deneyin. Bana da söylenince denedim, cevap almadım. Yanımda bulunan Çubuk eski Belediye Başkanı Süleyman Haksever’e de söyledim; o da denedi, cevap alamadı.

Başbakanlıkta Sayın Başbakan’ın randevu talebine muhatap olacak sekreter namında telefonlara kimseler çıkmıyor... Hadi orası yüksek yer, ya diğerleri?!

Bir önceki seçimde Lalahan Belediye Başkanı’nı bizim aşiret desteklemeseydi AK Parti’nin adayı seçilemeyeceğini eski başkanın kendisi de biliyor. Bu sefer de aynı ekip Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül’ü destekleyince seçim sonrası tebrik edelim dedik.

Hem de başkanı tanıştırmış olayım diye düşünmüştüm, ama düşüncem geri tepti.

Adalet Bakanlığı’ndan bir genel müdür, Yargıtay’dan bir iki üye, Danıştay Hakimi, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve ben randevu istedik.

Cevap: Başkan meşgul, bir hafta sonraya!

Tabiî ki isteğimizden vazgeçtik...

Her neyse, bizden hatırlatması... Şimdi de kağıttan kaplan olayına geçelim.

İşte gördünüz, CHP’nin çiçeği burnunda Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, göğsünü gere gere ordu için; “Koca bir askeri yıktılar. Meğer kağıttan kaplanmış. Biz bunu asker zannederdik, meğer ABD içini oymuş” cümlelerini kurdu mu kurdu.

Kağıttan kaplan, bataklığa saplan!

Batum, saplandığı bataklıktan şimdi de çıkamıyor ama benim merakım başka.

Vakit gazetesi yazarı iki generali eleştirdi diye emir ve komuta zincirinde tam 312 general gazeteye dava açtı. Hatta açanlar arasında daha general olmayan da vardı.

Buna rağmen davayı kazandılar...

Türkçesi; Vakit gazetesi yüklü tazminatla linç edildi.

Ne hikmetse, aynı hassasiyet Batum için gösterilemiyor.

Bu denli generaller CHP’den övgü de gelse susar, sövgü de gelse susar...

Onlar susuyor, telefonlar susuyor, Meclis çatısı altında örtü yasağı sürüyor...

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT