1. YAZARLAR

  2. Oral Çalışlar

  3. Kongra-Gel'den Zübeyir Aydar: 'Kandil'den şimdilik geliş yok'
Oral Çalışlar

Oral Çalışlar

Yazarın Tüm Yazıları >

Kongra-Gel'den Zübeyir Aydar: 'Kandil'den şimdilik geliş yok'

22 Kasım 2009 Pazar 17:15A+A-

Zübeyir Aydar, SHP ve DEP eski milletvekili. PKK'nın oluşturduğu Kongra-Gel'de geçen yılki kongreye kadar başkan konumundaydı. Onunla Brüksel'de karşılaştık. Türkiye'ye dönmeye hazırlandığımız sırada onu görmek bizim için sürpriz oldu.

Zübeyir Aydar, SHP ve DEP eski milletvekili. PKK’nın oluşturduğu Kongra-Gel’de geçen yılki kongreye kadar başkan konumundaydı. Onunla Brüksel’de karşılaştık. Türkiye’ye dönmeye hazırlandığımız sırada onu görmek bizim için sürpriz oldu. Milliyet’ten Derya Sazak’la birlikte, tanıdığımız bir siyasetçiyi görmenin ötesinde, son aylarda gündemin en ön sırasında yer alan ‘açılım’ konusunu ayrıntılı biçimde konuşabileceğimiz bir isme rastladığımıza sevindik.

PKK’nın son gelişmelere ilişkin tutumunu öğrenebilmek açısından Aydar önemli ve doğru bir referanstı: “Biraz once Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal da buradaydı. Bir hastane randevusu olduğu için ayrılmak zorunda kaldı” diyerek söze başladı. Biz sorduk o cevapladı. Röportajdan ziyade ‘durumu anlamak amacıyla yapılan bir sohbet’ gerçekleştirdik...

Zübeyir Aydar, “Hükümetin ne yapacağını tam anlamış değiliz. Bir yol haritası da olduğundan söz edilemez. Bizim tarafta ciddi bir güvensizlik olduğunu söyleyebilirim” dedi.

‘Neden bu kadar güvensizsizin?’ diye sorunca şunları ilave etti:

“Operasyonlar geçmişe göre azalsa da sürüyor.

Top atışları hiç kesilmedi. Kandil üzerinde taciz uçuşları devam ediyor. DTP’ye yönelik yapılan operasyonlarda çok sayıda parti yöneticisi tutuklandı. Hâlâ mahkemeye çıkarılmadılar ve tutuklular.”

Aydar bunları söyledikten sonra bazı ilaveler yapma gereğini duydu:

“PKK 5 Aralık 2008’den bu yana önceden planlanmış hiçbir silahlı eylemde bulunmadı. Askeri operasyonlarla karşılaşmadıkça ateş açmadı. Asker de 29 Mart 2009 tarihine kadar operasyon yapmadı. Yerel seçimlerin hemen ardından operasyonlar yeniden başladı. Şunu vurgulamak isterim, Türk Silahlı Kuvvetleri de eskisi gibi yoğun operasyonlar yapmıyor. Ama yine de yapıyor.

“Hükümetin bir kafa karışıklığı içinde olduğunu düşünüyoruz. Bize hükümetten ulaşmış hiç bir ciddi mesaj yok. Ne yapacaklarını da bilmiyoruz. Zorluklarını anlıyoruz. Şundan herkes emin olsun ki, süreci biz tıkamayacağız. Böyle bir lüksümüz yok. Karşı tarafı tahrik etmek gibi bir niyetimiz de yok. Kandil’den gelen grubu da tıkanıklığı aşmak için gönderdik.”

“Yolda yeni gruplar var mı? İçişleri Bakanının söylediği gibi büyük bir PKK’lı grubun gelmesi söz konusu mu?” sorusunu şu şekilde yanıtladı:

“Şimdilik böyle bir kararımız yok. Neden olsun ki. Biz Kürt kimliğine ilişkin, Kürtlerin demokratik taleplerine ilişkin ciddi bir gelişme görmüyoruz. Bakanın Meclis’te sözünü ettiği adımlar ise tatmin edici değil.”

“Örneğin ne gibi adımlar bekliyorsunuz?”

“Dil konusunda ciddi bir açılım yok. Hala asimilasyon politikalarından vazgeçmedikleri izlenimi içindeyiz. Kürtçenin ders olarak okutulması için Anayasa değişikliği gerektiğini biliyoruz. Bu konuda bir temenniden bile söz edilemez. Yüzde 10 barajın düşürülmesi bir jest olabilir. Nerede? Bütün partilere hazine yardımı yapılıyor, DTP alamasın diye bin türlü değişiklik yapıldı. Bunlar aslında Kürt sorununun özüyle ilgili konular da değil. Demokratikleşme için, demokratik Türkiye için gerekli olan şeyler.”

Güvensizlik konusuna yeniden döndük.

“Öcalan’ın ‘Yol haritası’ notlarını neden avukatlara vermiyorlar? Bu tutumlar güvensizliği körüklüyor.

Bizim bir takvime ihtiyacımız var. Hükümet ne zaman ne yapmayı planlıyor, bunu bilmek istiyoruz. Somut adımları görmek istiyoruz.”

Derya ile birlikte yeniden soruyoruz. “Dağdan iniş mesajı anlamına gelebilecek yeni grupların Kandil’den gelmesi söz konusu olamaz mı? 

Örneğin 150 kişilik bir PKK’lı grubun geleceğinden söz edildi. Mümkün mü bunlar?”

“Şimdilik böyle bir şey söz konusu değil. Bizim de kendi kamuoyumuz ve beklentileri var. Kolay değil. Ancak süreci tıkamayacağımızı bir kez daha ifade etmek isterim.  Yapabileceğimiz şeyler varsa, konuşur yaparız.”

Zübeyir Aydar, kendi kamuoylarındaki çeşitliliğe de dikkat çekti. “Kandil var, Yurtdışı var, İmralı, Türkiye’deki kamuoyumuz var. Bunların hepsinin bir uyum içinde olmasıyla bazı adımlar atılıyor.

Bizim işimiz de o kadar kolay değil.”

Bu görüşmeden edindiğim izlenim özetle şu: PKK şimdilik bekleme içine girmiş durumda. Hükümetten yeni adımlar atmasını bekliyor. Kısa vadede Kandil’den yeni grupların gelme ihtimali yüksek görünmüyor.

Bir taraftan yeni bir hamle gelmezse şimdilik konu durulmuş gibi görünüyor.

Not: Brüksel’de 19 Kasım tarihinde gerçekleştirilen ‘Dersim 1937-38 Aleviler, Yaşananlar Devletin Rolü’ konferansının düzenleyicisi olarak adından söz ettiğim Avrupa Parlamentosu milletvekili Jurgen Klote’nin Yeşiller Partisi milletvekili olduğunu yazdım. İşin doğrusu Jurgen Klote Alman Sol Parti’den Avrupa Parlamentosu milletvekili olacaktı.

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT