Taraf gazetesi "pimi çekilen el bombası" haberini patlattıktan sonra köşelere dikkat ettim.

Kim ne yazıyor diye... Yandaş ve yandaş olmayan basının köşelerine!

Yandaş basın köşeleri beklendiği üzere olayı yeterince sorguladı...

Yandaş olmayan basında ise bir iki cılız ses dışında çıt yoktu...

Dün Hasan Cemal köşesinde isyan vardı... Cemal siyasilere ve Genelkurmay Başkanı'na "Asker tabu mu?" diye sorup "Onlar can değil mi?" diye bitiriyordu yazısını...

Melih Aşık ise dostlar alışverişte görsün şeklinde öylesine bir dokundurmuştu...

Başka da dişe dokunur bir sorgulama yoktu...

Bekir Coşkun ise tatile çıkmıştı!

Tahminen komutanları tarafından bir kedi ya da köpeğin eline ceza olarak pimi çekilmiş bir el bombası verilseydi ve bombanın patlaması sonucu bu hayvanlar ölseydi Bekir Coşkun bir gün daha tatile çıkmaz, kaleminden kan damlayan bir yazı yazardı!

Bu olayı görmezden gelen,"otosansür sonucu" yazmak isteyip de yazamayan ya da ideolojisi sonucu taktığı gözlüklerle küçümseyen herkese soruyorum: Neyin yandaşısınız?

Pimi çekilmiş el bombası ve deneyim transferi

Pimi çekilmiş el bombası olayını öğreneli beri (gerçeği ortaya çıkaran Taraf'a ne kadar teşekkür etsek az) kafamda olayı yaşamaya çalışıyorum. Belli ki genç teğmen "deneyim transferi" yöntemiyle nöbette uyuyan askerine ders vermeye çalışmış!

Demeye çalışmış ki nöbette uyumak pimi çekilmiş el bombasını elde tutmak kadar tehlikeli bir şeydir. Eğer bir düşman saldırısı olursa sonuçları çok kötü olur... Asker kuşkusuz dersini aldı ama artık aldığı dersi kullanacak bir hayatı yok! Belki de gelecekte çok başarılı bir asker (belki de Genelkurmay Başkanı) olabilecek bir teğmen ise yıllarca hapislerde çürüyecek!

TSK'nın bu vahim olaydan ders çıkarması, öyle anlaşılıyor ki iş başı eğitim vizyon ve kültürünü değiştirmesi şart!

Düşünseniz ya ağzına kadar yolcu dolu bir Boeing 747'de acemilere pilotluk dersi verildiğini... Sonuç yüzlerce ölü... Ne olur? Tüm pilotluk eğitim sistemi gözden geçirilir ve yeni bir dünya kurulur.

Şunu da söyleyeyim bu teğmen asla filmlerden falan etkilenmemiştir. Mutlaka daha önce asker içinde bu tür cezalar verildiğini ya görmüş ya da duymuştur.

Bu nedenle TSK'nın "pimi çekilmiş el bombası" olayını özelde değil genelde incelemesi, eğitim sistemini baştan sona sorgulaması, bu sorgulamayı da medyanın takip etmesi ikinci şart!

Hangi medya mı? Yanı, düzü, sağı solu hepsi... Önce insan beyler önce insan!

Tasfiye nasıl gerçekleşecek?

Son dönemde Türkiye'de ikinci bir medya marka lideri (ilkinin kim olduğunu biliyorsunuz!) sivrilmeye başladı... Ekrem Dumanlı... Ekrem Dumanlı da bu liderliği yazdıkları ve yaptıkları ile söke söke almış görünüyor. Zaman'ın sistemli abone yapısı, artan okur sayısı ve artan reklam gelirleri aynı şekilde bu liderlikten etkilenmekte ve bu liderliği etkilemektedir.

 Tersini düşünenler ya ön yargılıdır ya kıskançtır ya da "ben böyle cemaat başarısının içine tüküreyim" bağnazlığı içindedirler.

Dumanlı'nın son yazdığı "tasfiye" yazılarının getirdiği yoğun sesi tezime kanıt olarak gösterebilirim. Bu yazıları ABD'de iken internetten okudum. Dumanlı'nın geleceğe yönelik "tasfiye" tahminlerine katıldığımı belirteyim...

Yalnız ben tasfiyenin "okur ya da izleyici yönünden" başlayacağını düşünmüyorum. Şu anda birçok reklamveren yayın politikalarını onaylamadıkları halde, bazen düşünmeden, bazen ne yaptıklarını bilerek "tasfiye gerektiren" mecralara reklam veriyorlar.

Kısa bir süre sonra bu reklamveren ayacak "pimi çekilmiş el bombasıyla cezayı" sorgulamayan mecraya reklam vermek istemeyecek... "Birkaç fazla ev, araba, telefon, kredi kartı, sucuk, yoğurt, sakız, oda, satacam diye niye Türkiye'nin faşistçe yönetimine dayanak oluyorum ki ben" diye düşünecek ve bu aşamadan sonra gerçek tasfiye başlayacak...

Yıllarca "tasfiye gerektiren medyanın", "Biz Türkiye'nin güvencesiyiz, bize reklam verin" diye pazarlama yaptığını unutmayın!

Yeni medyanın "faşisizmden kaçan" reklamvereni alabilmesi için nasıl olması gerektiği ise başka yazıya... Yakında!

Çekirgelik

Dünyada iki şey her şeyden güzeldir: Gökteki yıldızlar ve rahat vicdan... (Kant)

BUGÜN