Ben size Türkiye'de iki konu değişmez; "Biri katsayı uygulaması, biri türban yasağı" demiyor muyum?

Diyorum.

Birileri AK Parti'yi "Ergenekon, mergenekon işletiyor, gündemi meşgul ediyor, bu konulara dokunmadığı sürece de suyuna gidiyor" demiyor muyum?

Diyorum.

AK Parti bu konulara dokununca ne oluyor?

"Şeriat geliyor, Türkiye elden gidiyor doktor doktor kalksana lambaları yaksana" edebiyatı başlıyor.

Biraz daha ileri giderse internetin kenarından süngünün ucu gösteriliyor.

Neden?

Çünkü Türkiye'de ne yazık ki demokrasiyi içine sindirememiş iki siyasal parti var. Biri MHP, diğeri CHP.

Yaklaşık 7-8 milyon seçmen...

Ayrıca çok sayıda gazeteci...

Bir o kadar köşe yazarı...

Yarım düzine de genel yayın yönetmeni...

İşin ilginci ne biliyor musunuz?

Onları Türkiye'den atıp başka bir hayat kurmak isteyen insanlar yok karşılarında...

Onlarla birlikte yaşamak isteyenler var...

Ama onlar diğerlerini atıp, yıkıp, yok edip, kazığa oturtup, üzerlerine tank sürüp

tek başına yaşamak istiyorlar...

Hepsi maşallah Balyoz gibiler!

Her an "katsayı eşitsizliği ve türbana özgürlük" diyenlerin kafasına inmeye hazır!

Ama vazgeçmemek lazım...

Sinirlenmeden...

Hoşgörümüzü kaybetmeden anlatmaya devam etmek lazım...

Öğretmek, öğretmek, öğretmek lazım...

Koca koca adamlara, doktorlara, askerlere, profesörlere, mimarlara, mühendislere, gazetecilere, köşe yazarlarına, ve de hukukçulara...

Demokrasi eğitimi vermek lazım...

Öyle görünüyor ki...

İlkokuldan itibaren demokrasi eğitimi şart!

Çekirgelik

Beyler buyruğu yoksula kan ağlatır. (Atasözü)

BUGÜN