Tamar Fleishman’ın Palestine Chronicle’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.

Çocukların sokaklarda çalışarak çocukluklarından mahrum bırakılmalarını görmek çok üzücü.

Daha da üzücü olan ise, henüz beş yaşında olan, henüz çok küçük olan çocukların işgücü piyasasına itilmeleri.

Kalandiya askeri kontrol noktasında, iki yıl öncesine kadar, Gazze'ye savaş açılmadan ve Batı Şeria'daki yaşam durmadan önce, evlerinden nadiren çıkan kızlarla tanıştım.

Şimdi, babaları işsiz ve masada yiyecek yokken, kardeşlerinin yanında durup ailelerini ayakta tutmak için birkaç şekel topluyorlar.

Bir zamanlar çocukken tanıdığım bir genç adam gördüm. Artık büyümüş, kendi ailesi var ama onlara bakacak imkânı yok, bir nesil önce yaptığı gibi aynı yerde aynı küçük eşyaları satıyor. Bu sefer gözleri daha ağır.

Bu çocuklar ve genç erkekler “satıcı” olarak adlandırılıyor, ancak gerçekte onlar kendi iradeleri dışında dilencilik yapıyorlar.

Hiçbir çocuk ya da yetişkin, güneşin kavurduğu yollarda kilometrelerce yürümek, geçen sürücülere ve yayalara istenmeyen bibloları bozuk paralarla takas etmeleri için yalvarmak istemez.

Ayrıca tanıdık bir yüzle karşılaştım: Ofer Hapishanesi'ndeki askeri mahkemede savunma avukatı olan birisi. Uzun uzun konuştuk.

Bana mahkûmlar hakkında konuştu: açlık, vücutlarından eriyen kilolar, Ben Gvir'in acımasız kararları hakkında.

Söyleyecek sözüm yoktu, sadece inlemeler ve iç çekmeler – Batı Şeria'da pek çok insanı, başlatmadıkları ve kaçamadıkları bir savaşın kurbanı haline getiren gerçeklik için duyduğum keder.

(Fotoğraflar: Tamar Fleishman, Filistin Kronikleri. Çeviri: Tal Haran, Düzenleme: Filistin Kronikleri)

* Tamar Fleishman, Machsomwatch üyesiyken, Tamar Fleishman Kudüs ile Ramallah arasındaki İsrail askeri kontrol noktalarında yaşanan olayları belgeliyor.