HAKSÖZ HABER

Türkiye’de yaklaşık iki haftadır vaka sayılarında ciddi bir artış var. Bu artışa bağlı olarak sağlık başta olmak üzere çeşitli alanlarda sorunlar da ortaya çıkmaya başladı. Kısıtlamaların artırılması beklentisi de toplumda oluşmuştu.

Ancak iktidar partisi başta olmak üzere siyasi oluşumların kalabalık kongreleri oldukça tutarsız bir duruma sebebiyet verdi. Topluma pandemi şartlarına uyulması yönünde yapılan uyarılara rağmen parti kongrelerinde maske dahi takılmaması yaşananların ‘bu ne perhiz, ne lahana turşusu?’ şeklinde özetlenmesini mümkün kılıyor.

Geçtiğimiz gün ise Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni tedbir kararları açıkladı. "Ramazan ayında hep birlikte biraz fedakârlık yapacağız" diyerek söze giren Erdoğan zaten var olan tenakuzu daha da derinleştirdi.

Ramazan ayının Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yok. Müslümanları yeryüzünde ayrıcalıklı özelliklerinden Ramazan orucu ve Kadir Gecesi'ni içinde barındıran bu ay, en sonunda bayrama bağlanarak tam anlamıyla bir tezkiye zamanıdır.

Geçtiğimiz sene Ramazan ayı yine pandemi koşulları içinde yaşandı. Yani tam olarak Ramazan’ın bereketine şahit olamadık. Koşulların göz ardı etmemek şartıyla Ramazan ayı için özel imkânlar oluşturulması düşünülmeliyken kalabalık kongrelerde sorumsuzca hareket eden siyasiler Ramazan ayı için Müslümanlardan fedakârlık bekliyorlar… İzahı zor bir durum gerçekten!

Tüm bunların neticesi olarak zedelenen şey ise sahicilik duygusu. Siyasilerin kendilerinin uymadığı tedbirleri başkalarından beklemeleri sahiciliklerini ortadan kaldırıyor. Bir de burada Ramazan ayını faal bir şekilde geçiren toplumsal kesimin bu açık tutarsızlıklara ‘ses çıkartmayacağı’ ön kabulü de var. Bu yüzden fedakârlık hep onlardan bekleniyor… Halimiz ahvalimiz budur!