1. YAZARLAR

  2. Ersoy Dede

  3. İşte gizli oyunun şifreleri
Ersoy Dede

Ersoy Dede

Yazarın Tüm Yazıları >

İşte gizli oyunun şifreleri

15 Haziran 2013 Cumartesi 00:21A+A-

Son bir ay içinde yaşanan hadiseler size normal geliyor mu? Sizce de bazı şeylerin böylesine arka arkaya gelmesi, düşündürücü değil mi? 1 Mayıs’tan başlayalım. Gezi Parkı eylemleri ve Taksim Alanı İşgali’ni gören herkes, kent idarecilerinin, 1 Mayıs’ta aldığı tedbirlerin ne kadar yerinde olduğunu da söyleyecektir.. 1 Mayıs için yaşatılan gerilimin ardından neler olabileceğini göstermesi bakımından Taksim İşgali, çok güzel bir referans oldu. O gün metronun ya da metrobüslerin kapatılmasına kızan İstanbullu da eminim bugünkü şiddet manzaralarını gördüğünde ne kadar isabetli karar verildiğini anlamıştır. Zira o zaman Taksim’e fiziksel olarak yaklaşma engellenmeseydi ve 200-250 bin civarında eylemci Harbiye’den, Tarlabaşı’ndan, Gümüşsuyu’ndan ve Dolmabahçe’den Taksim’i zorlasaydı, bugünkü manzaraları mumla aratacak olayları görecektik.. Ha 1 Mayıs’ın avantajı neydi? Tek bir gün olması. O günün akşamında artık 1 Mayıs kutlamaya çalışmak gibi bir girişim anlamını yitirmiş olacaktı.. Dolayısıyla akşama kadar direnmek, olması muhtemel ciddi bir provokasyonu engellemeye yetti..

REYHANLI VE CNN

Daha bu gergin hadisenin üzerinden iki hafta geçmeden Reyhanlı Saldırısı’nı yaşadık. Altını kazıdıkça yeni bilgilere ulaşılan Reyhanlı Hadisesi’nin de bu süreçte “tesadüfen” ya da “yanlışlıkla” olduğunu mu düşünüyorsunuz.. Takvim Gazetesi’nin çarşamba günkü sayısında Ergün Diler önemli bir bilgi veriyor..  “…. Türkiye’de eylemler dalga dalga yayılırken Suriye’den çok ağır bir saldırı için 100 kişilik özel bir tim, sınırı geçmek üzere hareket etti.. Askeri üniformalı bu tim, Türkiye’de asker ve polise saldırıp çok kişiyi katledecekti.. Türk askerinin ve MİT’in dikkati bunu atlamadı.. 100 kişilik operasyon timi ortadan kaldırıldı..” Bakın ne atlatmışız.. Çok şükür biz sıradan vatandaşlar için, haberimiz bile olmadan bertaraf edilen bunun gibi kim bilir neler var.. Ve Ergün Diler, bu bilgiyi paylaştığı yazının sonuna da şu notu düşmüş; “...CNN International televizyonu acaba bu 100 kişilik TİM’i bildiği için mi günlerdir canlı yayın aracını Reyhanlı’da tutuyordu?..”  Bu önemli bir bilgi.. Zira bugün dünyanın başka pek çok sorunlu bölgesini çok da umursamayan CNN’in, Taksim’den 10 saat kesintisiz savaş yayını yapması, CNN muhabirinin, sanki bir keskin nişancının hedefi olacakmışçasına, ışıkları kapatıp karanlık bir ortamda sessizce anons çekmesini, Reyhanlı’da bekletilen canlı yayın arabasıyla birlikte değerlendirin bir zahmet.. Bir de bunun üzerine, Rotahaber Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık’ın, Tv8’de Gökmen Karadağ’ın programında söylediği; “iki yabancı ajans, canlı yayın arabalarını, olaylardan iki hafta önce kiraladılar” yönündeki iddiasını da katın bunun üzerine.. Yani daha ortada ne protesto var ne eylem.. Ama yabancılar, haziranın ilk haftasında kullanmak üzere Türkiye’den canlı yayın arabası kiralıyorlar. Bir ay içinde böylesine üç büyük hadiseyi atlatmış olan Türkiye’nin ne büyük bir devlet olduğunu bu işin planlayıcıları da çok açık biçimde gördü..

ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN

Şimdi ise çıtayı daha yukarı bir yere koymak isterler diye korkuyorum.. Ne planlayabilirler akıllarından ne geçer bilmiyorum. Ben benzeri eylemlerden yola çıkarak bazı tahliller yapayım yine de.. Örneğin bir siyasi suikast.. Artık unutmaya yüz tuttuğumuz siyasi suikastlar sezonunu açmaya kalkarlarsa bu benim için sürpriz olmayacak.. Bu süreçte Başbakan Erdoğan’ı korumak, insanlık borcumuzdur. Zor bir dönemin içinden geçtiğimiz ortada.. Allah yardımcımız olsun. Kalın sağlıcakla.

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT