İsrail, Filistin'in Birleşmiş Milletler'in Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO üyeliğinin onaylanmasından 24 saat sonra işgal ettiği topraklardaki Yahudi yerleşimi inşaatlarına hız vereceğini açıkladı. İsrail ayrıca, Filistinliler adına topladığı vergilerin aktarımını da askıya alacağını bildirdi.

İsrail hükümeti, Filistin'in tanınma yolundaki ilk adımı olarak nitelenen UNESCO üyeliğinin onaylanmasını bir "trajedi" olarak nitelemişti.

Amerikan hükümeti de Filistinlilerin üyeliğini engellemek için yoğun çaba harcamış ve UNESCO'ya yaptığı yıllık 70 milyon dolarlık katkıyı keseceğini açıklamıştı.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor bu kararla Filistinliler üzerindeki baskıyı artırmayı amaçladıklarını söyledi.

Palmor, "Bu karar, İsrail'le Birleşmiş Milletler ve başka uluslararası platformlarda çatışmaya yönelik tek taraflı adımlara yanıt olarak alınmıştır. Filistinliler, bu tür manevralarla zaman harcamamalı, müzakereye devam etmelidirler" dedi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, işgal topraklarındaki 2000 konutun inşaatının hızlandırılmasını istemişti. Netanyahu, "konutların gelecekte İsrail'in elinde kalacak alanlarda inşa edileceğini" söylemişti.

BBC Kudüs muhabiri Kevin Connolly, bu kararın Filistinlileri cezalandırmanın yanı sıra, Filistin'in Birleşmiş Milletler üyeliğini destekleyecek ülkelere uyarı amacı taşıdığına da dikkat çekiyor.

İsrail ile Filistinliler arasındaki görüşmeler bir yılı aşkın bir süre önce kesilmişti. Filistinliler müzakerelere dönmek için Yahudi yerleşimi inşaatlarının durdurulmasını istiyor.

İşgal topraklarındaki yerleşimlerde 500 bin Yahudi yaşıyor. Bu yerleşimler uluslararası hukuka göre yasa dışı. Ancak İsrail bunu reddediyor.

'İSRAİL PARAMIZI ÇALIYOR'

Abbas Yönetimi yerleşim inşaatlarının hızlandırılmasının "barış sürecinin imhasını da hızlandıracağını" duyurdu.

Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyna, İsrail'in Filistinliler adına topladığı vergi ve harçların transferini durdurma kararıyla ilgili olarak da "Filistin halkının parasını çalıyorlar" dedi.

Filistinlilerin ithal ettiği mallardan alınan gümrük vergilerini de içeren bu para aylık 100 milyon dolar civarında ve Filistin devletinin gelirlerinin yarısını oluşturuyor.

İsrail, Mahmud Abbas'ın bu yılın başlarında Hamas'la yaptığı anlaşma ardından da bu paraları aktarmayı durdurmuştu.

Filistinlilerin Eylül ayında yaptığı tam üyelik başvurusu gelecek ay da BM Güvenlik Konseyi’nde oya sunulacak.

ABD ve İsrail bu girişime karşı çıkıyor ve Filistin devletinin ancak müzakereler sonucunda kurulabileceğini, bu girişimin meseleyi oldubittiye getirmek olacağını savunuyor.

Filistinliler ise yıllardır devam eden müzakerelerin sonuç getirmediğini hatırlatırken, üyelik başvurusunun müzakerelerin devamına engel olmadığına inanıyor.

ABD burada da veto kullanma tehdidinde bulundu. Bu durumda ise Filistinliler, aynı talebi Genel Kurul'a sunacak.

Filistinlilerin oturumlara halen 'gözlemci' statüsünde katıldığı Genel Kurul'da veto mekanizması olmadığından, kabul şansı daha yüksek görünüyor.

Filistinli yetkililer Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü'ne başvuruların da gündemlerinde olduğunu söylüyor.